GİRİŞ
Yangın, sadece can ve mal kaybına yol açmakla kalmayıp, aynı zamanda toplumsal düzeni ve kamu güvenliğini de tehdit eden ciddi bir risk unsurudur. Bu nedenle, binaların yangına karşı korunması ve yangın güvenliği önlemlerinin mevzuat çerçevesinde belirlenmesi, hem bireysel hem de kamusal güvenlik açısından kritik bir öneme sahiptir. Türkiye’de, yangın güvenliğine ilişkin düzenlemeler yıllar içinde geliştirilmiş ve 2007 yılında yürürlüğe giren Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik ile önemli bir çerçeve oluşturulmuştur.
Bu makalede, yangın güvenliğiyle ilgili yasal mevzuat, binaların projelendirme ve ruhsatlandırma süreçlerinde yangın güvenliği esasları, tahliye ve yangın söndürme sistemleri, bina sahipleri ve yöneticilerinin yasal sorumlulukları ve denetim süreçleri ele alınmaktadır. Ayrıca, yangın güvenliği konusunda kamu ve özel sektörün yükümlülükleri incelenerek, itfaiye teşkilatlarının denetim yetkilerindeki değişiklikler de değerlendirilmektedir.
A. YASAL MEVZUAT
Yangına karşı alınması gereken asgari tedbirler ile yangınla mücadele mevzuat ile düzenlenmiştir. Bu kapsamda, ülkemizde de kamu kurum ve kuruluşları, özel kuruluşlar ile gerçek ve tüzel kişilerce kullanılan her türlü yapı, bina, tesis ve işletmede yangın öncesinde ve sırasında alınacak tedbirlerin, organizasyonun, eğitimin ve denetimin usul ve esaslarını hakkında doğrudan yasal düzenlemeler bulunmaktadır. Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik (“Yönetmelik”) konunun detaylıca ele alındığı temel mevzuat olarak karşımıza çıkmaktadır. Bununla birlikte, işyerlerinin ruhsatlandırılması aşamasındaki yangın önleme yeterlilikleri, binaların bulunduğu bölge (turizm bölgesi, tarihi yerler gibi) ve niteliğine (hastaneler, resmi kuru ve kuruluşlar gibi) göre dikkate alınması gerekenler hakkında özel düzenlemeler de mevcuttur.
İlaveten, İşyeri Bina ve Eklentilerinde Alınacak Sağlık ve Güvenlik Önlemlerine İlişkin Yönetmelik, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile Afet ve Acil Durum Yönetimi ile ilgili düzenlemeler Yönetmelik hükümlerine ek ve yan düzenlemeler barındırmaktadır. Yine, Yönetmeliğe dayanılarak spesifik kamu kurum ve kuruluşları için çıkarılan tebliğ ve genelgeler de bulunmaktadır.
Ülkemizde yürürlükteki mevzuat bir bütün olarak değerlendirildiğinde, düzenlemelerin yıllar boyunca yapılan değişiklikler ve düzenlemeler sebebiyle dağınık bir yapıya sahip olduğu görülmekle birlikte Yönetmelik hükümlerinin yangın öncesinde, sırasında ve sonrasında uyulması gereken kurallar, alınması gereken önlemler ve sorumluluklar hakkında genel çerçeveyi ayrıntılı bir şekilde el aldığı görülmektedir.
B. Binalarda Yangın Güvenliği: Projelendirme, Tahliye ve Söndürme Sistemleri Üzerine Esaslar ve Sorumluluklar
1. Projelendirme, Ruhsatlandırma ve Bunlara Dair Sorumluluklar
ⅰ. Binalarda Yangın Güvenliği ve Projelendirme Kriterleri
Ülkemizde binalar kullanım özelliklerine göre konut, konaklama amaçlı, kurumsal, ticaret, depolama gibi kullanım sınıflarına ayrılmıştır. Ayrıca binalar ve içindeki bölümler özelliklerine ve yürütülen işlemin ve faaliyetlerin niteliğine bağlı olarak düşük, orta ve yüksek şeklinde tehlike sınıfları mevcuttur. Binaların kullanım ve tehlike sınıfları, binada alınması gereken önlemleri etkilemekte ve farklı tehlike sınıfları için değişen kurallar öngörülmektedir.
Binaların inşa aşamasında, binada yangın çıkması ihtimali göz önünde bulundurularak projelendirilmesi yapılmalıdır. Bu kapsamda binalar, yangın ve dumanın yayılmasını, çevreye sıçramasını sınırlandırabilecek ve kaçışa olanak verecek şekilde inşa edilmelidir. Bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi durumunda ilgili yapılar için ruhsat düzenlenmez ve faaliyetlerine izin verilmez. Ayrıca, imar planlarında yangın güvenliğini sağlamak amacıyla yangın güvenliği açısından gerekli önlemlerin alınması ve nüfus yoğunluğuna bağlı olarak itfaiye alanlarının tahsis edilmesi zorunludur.
Binaların taşıyıcı sistem stabilitelerine dair boyama, yalıtım, net beton ölçüleri ve TS standartları özel olarak tanımlanmıştır. Yangın kompartımanları, yangın duvarları ve döşemelerin yangına dayanıklılık süreleri belirlenmiş ve bu belirlemeler dahilinde özellikle ortak kullanılan alanlar, kazan daireleri ve elektrik odaları gibi yüksek riskli bölümler için özel önlemler mevzuatta öngörülmüştür.
ⅰⅰ. İzin ve Ruhsatlandırma Süreçleri ve Sorumluluklar
Yapı projeleri, yangın güvenliği açısından ilgili Yönetmelik’te belirtilen şartlara uygun değil ise, yapı ruhsatı verilmez. Yeni yapılan veya kullanım amacı değiştirilen binalarda, Yönetmelik’te belirtilen esaslara uygun imalat yapılmadığı tespit edilirse, eksiklikler giderilene kadar yapı kullanma izin belgesi verilmez. Ayrıca, kamu kurum ve kuruluşları ile özel kuruluşlar ve gerçek kişilerce kullanılan her türlü yapı, bina, tesis ve işletmelere, ilgili belediye itfaiye teşkilatınca yangın güvenliğine ilişkin itfaiye raporu tanzim edilir. Bu rapor, iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatının verilmesi için şarttır.
- Yapı ruhsatı vermeye yetkili idareler yapı ruhsatı verilmesi aşamasında; Hazırlanan mimari, statik, mekanik ve elektrik tesisat projeleri ile varsa yangın tahliye, algıma ve söndürme projelerinin uygun olduğunu, hazırlanan ve onaylanan projelere uygun imalatların yapıldığını, sistemlerin çalışır olduğunu yerinde kontrol etmek ve yapının uygunluğunu kontrol etmekle,
- Yatırımcı kuruluşlar yapı ruhsatı aşamasında; yapı tasarımının Yönetmelik hükümlerine uygun hazırlattırılmasından, Yönetmelik’e uygun onaylı projelerine göre imalatların yaptırılarak işletmeye hazır hale getirilmiş olmasından sorumlu olup; işletme aşamasına kadar yangın tahliye, yangın algılama ve söndürme sistemlerinin Yönetmeliğe uygun olarak her an aktif ve çalışır durumda olduğunu kontrol etmekle,
- Görevli mimar ve mühendisler ile uygulayıcı yükleniciler ve imalatçılar, tasarımda görevli mimar ve mühendisler, yapı ruhsatı verilmesi aşamasında hazırlanan mimari, statik, mekanik ve elektrik tesisat projeleri ile varsa yangın tahliye, algılama ve söndürme projelerinin Yönetmelik hükümlerine uygun hazırlanmasından; görevli mimar, mühendisler ve uygulayıcıların yanı sıra yükleniciler de hazırlanan projenin uygulanmasından sorumludur.
Yapı yapılmasında ve kullanımında görev alan müşavir, danışman, proje kontrol, yapı denetimi ve işletme yetkilileri de görevli, yetkili ve sorumlu olmakla birlikte, Yönetmelik hükümlerine uyulmaması sebebiyle meydana gelen yangın hasarlarından dolayı bahsi geçen kişiler kusurları oranında sorumlu tutulur.
2. Kaçış Yolları, Kaçış Merdivenleri ve Özel Durumlar
Yangın güvenliği açısından, binaların tasarımında ve kullanımında temel bir yükümlülük, insanların yangın veya diğer acil durumlarda güvenli bir şekilde tahliye edilebilmesini sağlamaktır. Bu doğrultuda, kaçış yolları, merdivenler ve güvenlik önlemleri mevzuatta detaylı şekilde düzenlenmiştir.
Her yapı, kullanıcıların hızla tahliye edilmesine imkân tanıyacak yeterli kaçış yolları ile donatılmalıdır. Kaçış yolları, kullanıcıları ısı, duman ve panik kaynaklı tehlikelerden koruyacak şekilde tasarlanmalı, sürekli açık tutulmalı ve üzerinde engelleyici unsurlar (kilit, sürgü vb.) bulunmamalıdır. Kaçış yolları, binanın kullanım amacına, yüksekliğine ve kullanıcı sayısına göre belirlenmeli ve yeterli kapasiteye sahip olmalıdır. Bu yollar, yangına ve dumana dayanıklı olmalı, sürekli erişilebilir ve engelsiz bir şekilde kullanılabilir durumda tutulmalıdır. Özellikle kaçış merdivenleri, yangına karşı en az 120 dakika dayanıklı duvarlarla çevrilmeli ve duman sızdırmaz kapılarla korunmalıdır. İlaveten, büyük kapasiteli binalarda çıkış noktalarının en az iki adet olması gerekmektedir; kullanıcı sayısı arttıkça çıkış sayısı da artırılmalıdır.
Yangın güvenlik holleri, kaçış merdivenlerine dumanın sızmasını önlemek ve gerektiğinde kurtarma operasyonlarına destek olmak için yapılmalıdır. Özellikle hastaneler, oteller, sinema salonları ve fabrikalar gibi özel kullanım alanlarına sahip yapılarda, kaçış yollarına ek olarak güvenlik holleri oluşturulmalı ve yatay tahliye imkânları sağlanmalı, yüksek binalar ile riskli yapılar için kapılar da kendiliğinden kapanan ve duman geçirmez olmalı, kesinlikle kilitli olmamalıdır. Yangın güvenliği önlemlerinin sağlanması, bina sahipleri, yöneticileri ve işletmecileri için yasal bir yükümlülüktür. Kaçış yollarının bakımının ihmal edilmesi, uygunsuz düzenlemeler yapılması veya gerekli çıkış kapasitelerinin sağlanmaması durumunda idari yaptırımlar ve cezai sorumluluklar doğmaktadır.
3. Uyarı Sistemleri ve Bunların Periyodik Bakım ve Denetimi
Elektrik tesisatlarının, özellikle yangın algılama, alarm ve acil durum aydınlatma sistemlerinin, yangın güvenliği ile ilgili mevcut düzenlemelere uygun olması gerekmektedir. Binalarda kullanılan elektrik tesisatları, yangın algılama sistemleri ve acil durum aydınlatmaları, TS EN 54 standardına uygun olarak çalışmalı ve bu sistemlerin düzenli bakımla işlevselliği korunmalıdır. Ayrıca, acil durum aydınlatma sistemleri, kaçış yollarının aydınlatılmasını sağlayacak şekilde otomatik olarak devreye girmeli ve enerji kesintisi durumunda yedek güç kaynaklarıyla desteklenmelidir. Bunların yanı sıra yangın güvenliği ekipmanlarının tüm bina kullanıcıları tarafından erişilebilir olması, özellikle yangın uyarı butonları gibi sistemlerin her noktadan kolayca ulaşılabilir şekilde yerleştirilmesi gerekmektedir. Bu düzenlemeler ile birlikte, yangın güvenliği sistemlerinin etkinliği artırılmakta ve bina sakinlerinin güvenliği sağlanmaktadır.
Acil aydınlatma, yönlendirme ve yangın algılama ve uyarı sistemleri; bina sahibinin ve yöneticinin veya bunların yazılı olarak sorumluluklarını devrettiği bina yetkilisinin sorumluluğu altında, ilgili standartlarda belirtilen sistemin gerektirdiği periyodik kontrole, teste ve bakıma tabi tutulur. Yapıda tahliye, yangın algılama ve söndürme sistemlerinin tümünün, yapı kullanıldığı sürece kurulum amacına uygun olarak aktif ve çalışır halde bulundurulması gerekir. Bu amaçla bina yetkilisi tarafından belli periyotlarla tüm sistemlerin çalışır halde olduğunun kontrollerinin ve söndürme sistemleri ile ilgili testlerin yaptırılması gerekir.
4. Duman Kontrol Sistemleri
Duman kontrolü, doğal veya mekanik yöntemlerle sağlanabilir. Doğal duman tahliyesi için duman çekiş bacaları, duman kesicileri ve bölmeler kullanılırken, mekanik sistemler iklimlendirme veya özel havalandırma sistemleriyle tesis edilmelidir. Duman tahliye ağızları, yangın anında otomatik veya manuel olarak çalıştırılabilir olmalı ve sürekli bakım altında tutulması zorunludur. Mekanik duman kontrol sistemlerinde kullanılan kanallar, çelik, alüminyum veya benzeri yanmaz malzemelerden imal edilmeli ve yangın kompartımanlarını geçerken yangın damperleri veya eşdeğer önlemlerle korunmalıdır. Kaçış merdivenleri ve yangın güvenlik hollerinden havalandırma kanalları geçmemeli, geçmesi gereken durumlarda ise yangına dayanıklı malzemelerle kaplanmalıdır. Yapı yüksekliği 51,50 metreyi aşan binalarda, hol ve koridor gibi ortak alanlarda duman kontrol sistemi kurulması mecburidir.
5. Yangın Söndürme Sistemlerinin Periyodik Testler ve Bakımı
Yangın söndürme sistemleri, sulu söndürme sistemleri (yağmurlama sistemleri, yangın dolapları, hidrant sistemleri), gazlı söndürme sistemleri, köpüklü söndürme sistemleri ve kuru tozlu söndürme sistemleri gibi çeşitli türler bulunmakta olup her bir sistem, yangın riskinin niteliğine ve binanın kullanım amacına göre tasarlanır ve uygulanır. Yangın söndürme sistemlerinin periyodik testlerinin ve bakımlarının düzenli olarak yapılması zorunlu kılınmıştır. Bu test ve bakımlar, yetkili ve sertifikalı firmalar tarafından gerçekleştirilmelidir.
Yapı sahipleri, işveren veya temsilcileri yangın tahliye, yangın algılama ve söndürme sistemlerinin her an aktif ve çalışır durumda olduğunu kontrol etmekle yükümlüdürler.
C. Yangın Güvenliği Sorumluluğu, Eğitim ve Denetim
Binalarda yangın güvenliğinden sorumlu kişiler, kamu ve özel kurumlarda en büyük amir, diğer binalarda ise mülk sahibi veya yöneticilerdir. Yangın güvenliği sorumlusu, çalışma saatleri içinde yangına karşı korunma önlemlerini kontrol etmek ve aldırmakla yükümlüdür.
Yangın güvenliği önlemlerinin uygulanıp uygulanmadığı, mahalli itfaiye teşkilatı ve ilgili bakanlıkların müfettişleri tarafından denetlenir. Bina sahibi, yöneticisi ve sorumluları, denetim elemanlarınca binaların arzu edilen bütün bölümlerini ve teçhizatını göstermek, istenilen bilgi ve belgeleri vermek zorundadır. Denetim sonunda eksik bulunan ve giderilmesi istenilen aksaklıklar ile talep edilen önlemlerin öngörülen uygun süre içerisinde ilgililerce yerine getirilmesi mecburidir.
Belediyeler, kamu ve özel sektör kuruluşları, binalarında yangın güvenliğini sağlamak için iç düzenlemeler oluşturmalıdır. Bu düzenlemeler; acil durum ekiplerinin organizasyonu, yangın ekipmanlarının belirlenmesi, tahliye planları ve yangın bölmelerinin kullanımına ilişkin detayları içermelidir. Ayrıca, yangın güvenliğiyle ilgili planlar ve krokiler, binada erişilebilir bir noktada muhafaza edilmelidir.
Toplam kapalı kullanım alanı 10.000 m²’yi aşan imalathane, atölye, depo, otel, sağlık, toplanma ve eğitim binalarında yangın tahliye projeleri bulundurulmalıdır. Bu projeler, binanın kaçış yollarını, yangın merdivenlerini, itfaiye asansörlerini, yangın dolaplarını, su verme noktalarını, yangın pompalarını ve jeneratörleri içermelidir ve yangın sırasında itfaiyenin kolayca erişebileceği bir yerde yer almalıdır.
D. Genel Sorumluluklar
Yangın söndürme, algılama ve acil aydınlatma gibi sistemlerin eksik veya hatalı olması durumunda, projedeki eksikliklerden proje müellifleri, yapım hatalarından müteahhitler veya yapımcı firmalar sorumlu tutulurken, sistemin çalışmaması işletme kaynaklı ise, işletmeci kuruluş doğrudan sorumludur. Yapı sahibine yazılı bildirim yapılmasına rağmen yangın güvenlik sistemleri standartlara uygun şekilde yaptırılmamışsa, yapı sahibi sorumluluk taşıyacaktır.
Yönetmelik hükümlerine uyulmaması nedeniyle meydana gelen yangın hasarlarında, yapı sahipleri, işverenler, tasarım ve uygulamada görevli mimar ve mühendisler, yapı denetim kuruluşları, müteahhitler ve danışmanlar kusurları oranında sorumlu kabul edilmektedir.
Yangın güvenliği ve itfaiyeye yardımcı olma konusunda sorumluluk, kamu yapılarında binanın en üst amirine; diğer binalarda ise yöneticilere veya mal sahiplerine aittir.
E. Yangın Denetim Yetkisinin Değişimi ve İtfaiye Teşkilatının Rolü
2007 yılı öncesinde binaların yangın güvenliği ile ilgili denetim yetkisi ve sorumluluğu mülki idare amirlerine aitken, 2007’de yürürlüğe giren Yönetmelik ile bu yetki mahalli itfaiye teşkilatlarına, bağlı veya ilgili olduğu bakanlık ve kamu kurumlarının müfettiş, kontrolör veya denetim elemanlarına devredilmiştir. Ancak, Belediye İtfaiye Yönetmeliği’nin Ek Madde 1 hükmüne göre, itfaiye teşkilatının yangın önlemlerine ilişkin denetim yapması için doğrudan re’sen hareket etme yetkisi bulunmamaktadır. Yönetmelik, itfaiyenin denetim yapabilmesini başvuru sahibinden, işyeri açma ve çalışma ruhsatı vermeye yetkili idareden veya ilgili bakanlıktan gelecek bir talebe bağlı kılmaktadır.
Bu bağlamda, Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik’in 131. maddesinde itfaiye teşkilatına verilen denetim yetkisinin, ancak bir talep gelmesi halinde kullanılabileceği ve itfaiyenin kendiliğinden denetim gerçekleştiremeyeceği sonucu ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla, yangın güvenliği denetim süreci, ilgili idarelerin veya başvuru sahiplerinin talebiyle işletilmekte olup, itfaiye teşkilatının yetkisi proaktif bir denetimden ziyade reaktif bir inceleme süreciyle sınırlandırılmıştır.
SONUÇ
Yangın güvenliği, bireylerin, işletmelerin ve kamu kurumlarının ortak sorumluluğundadır. Yönetmelik, yangın öncesinde alınması gereken önlemlerden yangın sırasında tahliye sistemlerine, yangın sonrası denetim süreçlerinden idari yaptırımlara kadar geniş bir çerçeve sunmaktadır. Özellikle, binaların projelendirme aşamasında yangın riskine uygun planlama yapılması, kaçış yollarının düzenlenmesi, yangın algılama ve söndürme sistemlerinin etkin şekilde kurulması ve bu sistemlerin periyodik olarak denetlenmesi büyük önem taşımaktadır.
Ayrıca, yangın güvenliği denetim yetkisinin itfaiye teşkilatlarına verilmesiyle birlikte, denetim sürecinin yalnızca talep üzerine yapılabilir hale gelmesi, yangın güvenliği tedbirlerinin uygulanabilirliği açısından yeni bir denetim anlayışı getirmiştir. Bu nedenle, bina sahipleri, işverenler ve kamu kurumlarının, yangın güvenliği tedbirlerine proaktif bir yaklaşımla uyum sağlamaları önemlidir. Hal böyle iken uygulamada kamu kurum ve kuruluşlarının, bina sahip ve yöneticilerine veya işverenlere bırakılan bina yükümlülüklerin denetiminin talep üzerine gerçekleştiriliyor olması, akıllara sorumluların ve kamu kurum ve kuruluşlarının bu denetim sürecine karşı yaklaşımlarına ve bu denetimlerin etkinliğine dair soru işaretleri getirmektedir. Türkiye’de yaşanan büyük yangın felaketleri ve dünya genelindeki yangın güvenliği uygulamaları, mevzuatta daha teknik ve yetkin bir denetim mekanizmasına duyulan ihtiyacı ortaya koymaktadır.
Yangın güvenliği mevzuatının etkinliği, yalnızca yasal düzenlemelerin varlığı ile sınırlı kalmamalı; aynı zamanda etkin denetim mekanizmaları ve bilinçlendirme çalışmalarıyla desteklenmelidir. Bu kapsamda, denetim sürecinin yalnızca başvuru üzerine işlemesi yerine daha proaktif bir yapıya kavuşturulması, özel sektör ve kamu iş birliğinin güçlendirilmesi ve yangın güvenliği eğitimlerinin yaygınlaştırılması önemlidir. Özellikle yüksek risk taşıyan sanayi tesisleri, alışveriş merkezleri, oteller ve depolama alanları gibi yapılara yönelik daha sıkı ve spesifik düzenlemelerin hayata geçirilmesi önem arz etmektedir.
Sonuç olarak, yangın güvenliğinin sağlanması için yalnızca mevzuata uygun bir altyapı oluşturmak yeterli olmayıp, bu düzenlemelerin sürekli denetlenmesi, geliştirilmesi ve tüm paydaşlar tarafından titizlikle uygulanması gerekmektedir. Yangın güvenliği, yalnızca hukuki bir zorunluluk değil, aynı zamanda toplumun güvenliği ve sürdürülebilirliği için bir gerekliliktir.
Ülkemizde ve dünyada ne zaman ve nerede başlayacağı belli olmayan ve ne kadar süreceği önceden kestirilemeyen yangın felaketleri nedeniyle ciddi oranlarda can ve mal kaybı yaşanmaktadır. Bolu Kartalkaya’da 21 Ocak 2025’te meydana gelen ve ülkemizi yasa boğan yangın, Türkiye’de yangın güvenliği konusundaki tartışmaları bir kez daha gündeme taşımıştır. Yangın güvenliği konusundaki farkındalığın artırılmasına katkı sunmayı ve okuyucularımız için faydalı bir kaynak oluşturmuş olmayı temenni ederiz.