Aralık 23, 2024

Rusya ve Ukrayna Savaşının Deniz Ticaretine Etkisi

Giriş

Deniz ticareti, önemli ticaret yollarından biri olarak küresel ekonominin büyük bir parçasını oluşturmaktadır. Tüm ticari taşımacılık faaliyetleri göz önüne alındığında yaklaşık %85’inin deniz yolu ile gerçekleşmesi deniz ticaretinin önemini vurgular niteliktedir. Bu sebeple deniz ticaret yollarının stratejik bir değeri vardır. Özellikle, Rusya ve Ukrayna limanlarının bulunduğu Karadeniz tarih boyunca kritik bir bölge olmuştur. Her iki ülke tarımsal ürünlerin üretimi ve ihracatında vazgeçilemez bir noktada olup özellikle yaptıkları buğday ihracatı, küresel ihracatın %28’ini oluşturmaktadır. Spesifik olarak Odessa ve Mariupol gibi limanlar, savaşın öncesinde Ukrayna’nın tahıl ihracatının büyük bölümünde rol oynamıştır. Sadece tahıl değil, aynı zamanda enerji kaynakları ve diğer önemli emtiaların sevkiyatında da merkezi bir rol oynamıştır. Şubat 2022’de savaşın patlak vermesiyle durum tam aksi bir hale dönüşmüştür. Şehirlerdeki yıkımın ötesinde bölgedeki limanlar da savaş nedeniyle işlevsiz hale gelmiş ya da tamamen kapanmıştır. Savaş sebebiyle sadece Rusya ve Ukrayna zarar görmemiş, ihracatta kritik öneme sahip olmaları ihracat faaliyetlerinin büyük ölçüde yürütüldüğü deniz ticaretini de derinden etkilemiştir. 

İşbu makale ile savaşın deniz ticaretine etkileri ticaret rotalarına, navlun sözleşmelerine ve deniz sigortalarına etkileri üzerinden değerlendirilecektir.

1. Savaşın Ticaret Rotalarına Etkisi

Rusya ve Ukrayna, Karadeniz ve Azak Denizi boyunca Odessa, Mariupol ve Sevastopol gibi kritik öneme sahip ticaret limanlarına ev sahipliği yapmaktadır. Bu limanların savaş nedeniyle kapatılması ya da kullanılamaz hale gelmesi, dünya genelinde tahıl ve diğer tarım ürünlerinin ticaretinde krize sebep olarak özellikle Karadeniz üzerinden yapılan ihracat neredeyse durma noktasına getirmiştir. Sevkiyatlarda yaşanan ciddi aksaklıkların alıcıları yeni alternatif rotalar aramaya itmiş olup, bu durum ürün ve sevkiyatların rekor fiyatlara ulaşmasına sebebiyet vermiştir. Oluşan yeni rotalardan biri de Rusya-Çin arasındaki petrol ticareti için Arktik rotasıdır.

Savaşın etkisi ile Ukrayna’nın deniz yolu ile ihraç ettiği tahıllar için karayolunu kullanmaya başlaması beklenen etkiyi doğurmamıştır. Tam bu noktada Türkiye ve Birleşmiş Milletler arabuluculuğuyla 22 Temmuz 2022’de İstanbul’da “Tahıl Koridoru Anlaşması” imzalanmıştır. Bu anlaşmada, Karadeniz’de güvenli deniz ticaret koridorları oluşturulması ile Ukrayna limanlarından tahıl sevkiyatının yeniden efektif bir şekilde başlaması hedeflenmiştir. Anlaşma kapsamında Odessa, Chornomorsk ve Pivdennyi Limanları tahıl sevkiyatı için yeniden açılmış, Türkiye ise bu koridorun güvenliğini sağlama sorumluluğunu almıştır. Bu sayede özellikle az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler için kritik gıda ihtiyaçları politika aracılığıyla oluşturulan rotalar ile giderilmiştir. Deniz ticareti faaliyetlerinin savaş öncesi dönem kadar efektif olarak devam ettirilemediği şüphesiz olsa da oluşturulan yeni rotalar aracılığı ile deniz yolunun kullanımı devam ettirilmiştir.

2. Navlun Sözleşmelerine Etkisi

Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş, bölgeyi rotasına alan gemiler için yalnızca fiziksel tehditler yaratmakla kalmamış, ekonomik boyutlarıyla da navlun fiyatlarını ve sözleşmelerini etkilemiştir. Charter sözleşmelerinde limanlar ve bölgeler olarak da isimlendirilen “safe ports and safe places” klozu gündeme gelmiştir. İşbu kloz ile geminin rotasında yer alan coğrafi bölgelerle ilgili çeşitli sınırlamalar konularak aksi faaliyetlerde mücbir sebep hükümlerinin uygulanamayacağı dolayısıyla sorumluluktan kurtulmanın mümkün olmadığı düzenlenmektedir. Klozda yer alan “safe” terimi sadece fiziki bir çatışmayı değil aynı zamanda yaşanan politik ihtilafları da kapsam dışında tutabilmektedir. Bu sebeple donatanlar savaştan etkilenen bölgelere gitmeyi tercih etmemektedir.

Savaşın etkisi navlun sözleşmelerinin Türk hukuku uyarınca akıbetinin ne olacağını da akıllara getirmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (“TTK”) navlun sözleşmelerine ilişkin düzenlemeleri incelendiğinde görülecektir ki savaş halinin içerisine dahil edilebileceği özel bazı düzenlemeler mevcut olup bu düzenlemeler büyük ölçüde uygulama alanı bulacaktır. Savaş halinde taraflara fesih hakkı tanıyan TTK’nın 1218. maddesinin 4. fıkrası  şöyle ele alınmıştır:

“Savaş çıktığı için geminin veya navlun sözleşmesi gereğince gemi ile taşınacak eşyanın tamamı yahut her ikisinin artık serbest sayılmaması ve zapt veya müsaderesi tehlikesi mevcutsa, taraflar belli bir süre beklemeye zorunlu olmaksızın fesih hakkını kullanabilirler.”

Bu sebep ile feshedilen navlun sözleşmelerinin yolculuk öncesi feshedilmesi halinde taraflar sadece o ana kadar doğmuş borçlarını ifa etmekle sorumlu tutulmuştur. (TTK m. 1225) Navlun sözleşmesinin yolculuk sonrası feshedilmesi durumunda; feshin vuku bulduğu ana kadar yapılan yolculuk için yükün yükleme limanına geri getirilmiş olması da dahil olmak üzere TTK’nın 1210. maddesindeki usule uygun şekilde mesafe navlununun hesaplanarak taşıyıcıya ödenmesi gerekmektedir. 

Savaş halinin navlun sözleşmelerine hukuki uygulanabilirlik açısından etkisinin yanı sıra ekonomik açıdan da navlun fiyatlarından ciddi artışlar yaşanmıştır. Savaşın doğurduğu riskler, artan sigorta maliyetleri, alternatif rotaların kullanımı bu artışın temel nedenlerinden bazılarını oluşturmaktadır. Güvenli limanları kullanmanın zorunluluğu, yeni ve daha uzun ticaret rotalarının tercih edilmesi ile birlikte lojistik maliyetlerini artırmış bu da navlun fiyatlarına doğrudan etki etmiştir. İlaveten, alternatif taşıma yollarının denenmesi ve yaşanan kıtlık sebebiyle enerji ile gıda tedariki için alıcıların farklı kaynaklara yönelmesi, navlun ücretlerinde ve taşınan emtiaların fiyatlarında ciddi bir yükselişe sebebiyet vermiştir. 

3. Sigorta Sözleşmelerine Etkisi

Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş etkilerini deniz sigortacılığında da derinden hissettirmiştir. Savaşla birlikte gelen fiziksel ve politik riskler, deniz sigortası poliçelerinin kapsamını ve maliyetlerini önemli ölçüde değiştirmiştir. Poliçelerde savaşlar sebebiyle yaşanan kayıpların sigorta sözleşmesi kapsamında teminat dışında tutulacağına ilişkin düzenlemeler sebebiyle, savaş haline özel teminatlara ihtiyaç duyulmuştur. Bölgedeki birçok liman tehlikeli hale gelmiş, gemilerin mayın veya askeri tehditlerle karşı karşıya kalması gibi durumlar, deniz sigortası kapsamındaki “war risk” poliçeleri gündeme getirmiştir. Savaş riski teminatı sağlanması durumunda, savaş eylemlerinden kaynaklanan zararlar sigorta kapsamına alınmakta olsa da bu durum söz konusu bölgelerdeki yüksek risk seviyeleri nedeniyle sigorta primlerinin artmasına sebep olmuştur. İlaveten yukarıda bahsi geçen “safe ports and safe places” klozlarında belirlenen şartlar önem kazanmıştır. İşbu klozun ihlali çoğu zaman zararın doğrudan teminatın kapsamı dışında kalacağına yönelik ele alınmıştır. 

Bu sebeplerle savaş riski teminatlarının artan önemi, sigorta maliyetlerinde ciddi bir yükselişe sebep olmuştur. Sigorta şirketleri, savaş bölgelerinde faaliyette bulunan gemilere yönelik poliçede yer alan şartları daraltmış olmasına rağmen yüksek primler talep etmiştir. Savaşın devam eden etkileri, deniz sigortalarının kapsamını oldukça şekillendirmiştir. 

4. Sonuç

Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş, deniz ticaretinde inkar edilemez ve uzun vadeli etkiler yaratmıştır. Karadeniz bölgesinde gerçekleşen çatışmalar, farklı rotalarının şekillenmesine, navlun sözleşmelerinin özellikle ekonomik açıdan etkilenmesine ve deniz sigortalarında önemli maliyet artışlarına yol açmıştır. Ticaret rotaları ele alındığında, savaşın bölgedeki işlek limanların faaliyetlerini sekteye uğratması, taşımacılık faaliyeti için daha uzun ve maliyetli alternatif rotaların tercih edilmesine neden olmuştur. Özellikle tahıl ve enerji gibi kritik öneme sahip ürünlerin ulaşımı oldukça güçleşmiştir. Türkiye’nin boğazlar üzerindeki stratejik rolü politik arenadaki hamleleri ile güçlenmiştir. Navlun sözleşmeleri, savaşın neden olduğu belirsizlik ve riskler nedeniyle etkilenmiş; sözleşmenin tarafları arasında hükümlerin yeniden değerlendirilmesine sebep olmuştur. İlaveten, yeni rotalar sebebiyle oluşan lojistik maliyetler de sözleşme bedellerinde büyük etki yaratmıştır. Deniz sigortalarında ise savaşın getirdiği yüksek riskler sigorta poliçelerinin kapsamını genişletmek durumunda kalmış, ancak bu durum sigorta primlerinin hızla yükselmesine neden olmuş ve finansal yüke sebep olmuştur. 

Savaş, deniz ticaretinin tüm bileşenlerini etkilemiş; yeni rotaların oluşması, navlun sözleşmelerindeki değişiklikleri ve deniz sigorta primlerindeki yükselişler en çok etkilenen alanlardan olmuştur. Benzer savaş gibi beklenmedik krizlere karşı daha sağlam temellere dayanan sistemin kurulması, hızlı çözümlerin üretilebilmesi ve bölgesel çatışmaların küresel ekonomi üzerindeki etkisini azaltmak için öneme sahiptir.

Saygılarımızla,

Kılınç Hukuk & Danışmanlık

KAYNAKÇA

  1. Carrière-Swallow, Y., Deb, P., Furceri, D., Jiménez, D., & Ostry, J. D. (2022, March 28). How soaring shipping costs raise prices around the world. International Monetary Fund. https://www.imf.org/en/Blogs/Articles/2022/03/28/how-soaring-shipping-costs-raise-prices-around-the-world (Erişim Tarihi: 18.12.2024)
  2. Gürler, H. E. (2023, Kasım). Rusya v Ukrayna Savaşı’nın Deniz Ticaretine Etkisi. https://www.researchgate.net/publication/375912959_Rusya_v_Ukrayna_Savasi’nin_Deniz_Ticaretine_Etkisi (Erişim Tarihi: 18.12.2024)
  3. Toygar, A., & Yıldırım, U. (2022). Rusya Ukrayna Çatışmasının Deniz Lojistiğine Etkisi. Mersin Üniversitesi Denizcilik ve Lojistik Araştırmaları Dergisi, 4(2), 163-180. https://doi.org/10.54410/denlojad.1170425 (Erişim Tarihi: 18.12.2024)
  4. United Nations Conference on Trade and Development. (2022, June 8). Global Impact of The War in Ukraine: Billions of People Face The Greatest Cost-Of-Living Crisis in A Generation (Global Crisis Response Group Brief No. 2). United Nations. https://unctad.org/system/files/official-document/un-gcrg-ukraine-brief-no-2_en.pdf (Erişim Tarihi: 18.12.2024)

 

Yazarlar

C. Tilbe Yılmaz

C. Tilbe Yılmaz

Avukat

Şevval Kalınca

Şevval Kalınca