1. GİRİŞ
Konişmento, taşıyan ya da onun adına kaptan tarafından tek taraflı olarak düzenlenen, eşyanın taşınmak üzere teslim alındığını belirterek varış limanında senedi elinde bulunduran kişiye, senedin geri verilmesi karşılığında eşyaların aynen teslim edileceğini taahhüt eden kıymetli evraktır. Konişmento, denizyolu ile taşınan eşyalar için taşıyan tarafından yüklerin taşınması konusunda anlaştığı taşıtana sunulmaktadır. Satıcı ve alıcı arasında; yükün gemiye yüklenmesi, gemi sırasındaki yolculuğu ve varış limanında indirilmesi ile taşıtan veya konişmento hamiline teslim edilene kadar olan tüm süreç boyunca yükümlülükleri, hasarın geçiş anını ve masrafları kimin üstleneceği hususlarını aydınlatmaktadır. Teslim şekilleri, bir diğer adı ile Incorterms, bu sebeple uluslararası ticarette satıcı ve alıcının sorumluluklarını, risklerini ve masraflarını belirleyen kurallar bütünü olarak ele alınmış olup deniz ticareti hukukunda ayrı bir öneme sahiptir.
İşbu yazımız ile konişmentolarda en sık kullanılan teslim şekilleri, teslim şekillerinin konişmetolarda yer almasının satıcı ve alıcı yönünden önemi, konişmentoda yer alan teslim şekillerinin taşıyana etkisi incelenecektir.
2. INCOTERMS NEDİR VE NEDEN VARDIR?
Incoterms (International Commercial Terms), uluslararası ticarette satıcı ve alıcının sorumluluklarını, risklerini ve masraflarını belirleyen kurallar bütünüdür. 1936 yılında Uluslararası Ticaret Odası (ICC) tarafından oluşturulmuş ve günümüzde hala uygulamanın ihtiyacına göre güncellenmektedir. Bu kurallar, ticari taraflar arasında yanlış anlamaları önlemek ve ticareti kolaylaştırmak amacıyla kullanılmaktadır. Uluslararası ticaretin gelişmesiyle birlikte ülkeler arasındaki farklı yasal ve ticari uygulamalar birbiriyle çelişkili hale gelmiş, ticari ilişkinin tarafları için zorlayıcı bir hal almaya başlamıştır. Bu nedenle, ICC tarafından standart bir sistem geliştirilerek ilk olarak 1936’da “Incoterms 1936” ismi altında yayınlanmıştır. Daha sonra 1953, 1967, 1976, 1980, 1990, 2000, 2010 ve 2020 yıllarında güncellenerek günümüzdeki halini almıştır. Incoterms kuralları, uluslararası ticarette kullanılan sözleşmelere rehberlik ederek malın teslim şekli, riskin ne zaman devredildiği ve tarafların hangi masraflardan sorumlu olduğu gibi konuları düzenlemektedir. Genellikle satış sözleşmelerinde, ticari faturalar ve konişmento gibi belgelerde yer alır.
Özellikle deniz ticaretinde Incoterms kuralları büyük önem taşımaktadır. Küresel ticaretin önemli bir kısmı deniz yolu ile gerçekleştirildiği için, bu kurallar tarafların yükümlülüklerini belirleyerek sürecin sorunsuz işlemesine yardımcı olur. Navlun ödemeleri, sigorta kapsamı, yükleme ve boşaltma sorumlulukları, hasarın geçiş anı gibi konuların deniz taşımacılığında açıklığa kavuşturulması doğabilecek uyuşmazlıklar açısından kritik öneme sahiptir. Tam bu noktada Incoterms kuralları, malların taşınması sırasında oluşabilecek anlaşmazlıkları önleyerek taraflar arasında güven ortamı sağlamaktadır.
Incoterms kuralları kapsamında tarafların sorumlulukları taşımacılığın birçok unsuru üzerinden düzenlenmektedir. Örneğin, ihracat ve ithalat için gerekli lisans ve izinlerin alınması, resmi prosedürlerin yerine getirilmesi ve gümrük işlemlerinin hangi tarafın sorumluluğunda olduğunu belirlenmektedir. Taşıma giderleri, sigorta yükümlülükleri, malların paketlenmesi ve sevkiyat öncesi denetim masrafları gibi hususlar da bu kurallar kapsamında açıklığa kavuşturulmaktadır. Bunun yanı sıra, satıcının kargo teslimi konusundaki sorumlulukları, teslimatın hangi aşamada gerçekleştiği ve bu noktada kayıp veya hasar riskinin satıcıdan alıcıya ne zaman geçtiği de oluşabilecek ihtilafın önüne geçmek için net bir şekilde ifade edilmektedir.
Incoterms kuralları, uluslararası ticarette tarafların yükümlülüklerini belirlese de bazı konuların Incoterms kuralları ile düzenlenebileceği düşünülemez. Öncelikle, bir satışın tüm koşullarını ele almak, satılan malları tanımlamak veya sözleşme fiyatını belirlemek Incoterms’in düzenlediği konular arasında yer almaz. Çünkü Incoterms bir satış sözleşmesinin kendisi değil ancak o sözleşmeye işlenen bir kayıttır. Bunun yanı sıra, uyuşmazlıkların çözüm mekanizmaları da Incoterms kapsamında düzenlenmez.
3. KONİŞMENTOLARDA EN SIK KULLANILAN INCOTERMS KURALLARI
Alıcı ve satıcı arasındaki riskleri, yükümlülükleri ve masrafların dağılımını belirleyen Incoterms kuralları çok çeşitli olsa da deniz ticaretinde en çok şu üç teslim şartı uygulanmaktadır: FOB (Free on Board – Gemide Masrafsız Teslim), CIF (Cost, Insurance and Freight – Masraf, Sigorta ve Navlun Dahil Teslim), DAP (Delivered at Place – Belirlenen Noktada Teslim).
a. FOB (Free on Board – Gemide Masrafsız Teslim)
FOB, yalnızca deniz taşımacılığında kullanılan bir teslim şekli olup satıcının yüklenmek üzere malı/yükü belirlenen limandaki gemiye teslim etmesiyle sorumluluğunu tamamladığı bir Incoterms kuralıdır. Bu noktadan sonra taşıma masrafları ve risk alıcıya geçer. FOB kullanımı, alıcının taşıma düzenlemelerini kendisinin yapmasına imkan tanır ve genellikle uluslararası deniz ticaretinde yaygın olarak tercih edilmektedir. FOB teslimat şekli uygulandığında satıcı; ihracat ve gümrük izinleriyle birlikte ilgili diğer masrafları, malların gemiye yüklenmesine kadar olan tüm maliyetleri ve bu süreçte meydana gelebilecek zarar veya zıyaları karşılamakla yükümlüdür. Öte yandan, alıcı; ithalat izinleri ve yükleme tamamlandıktan sonra oluşabilecek her türlü risk, zarar veya kayıptan sorumlu olmaktadır.
b. CIF (Cost, Insurance and Freight – Masraf, Sigorta ve Navlun Dahil Teslim)
CIF teslim şekli, malların yükleme limanında gemiye teslim edilmesiyle satıcının sorumluluğunun sona erdiği ve yükün hasar veya zıya riskinin alıcıya geçtiği bir teslim türüdür. CIF, FOB’a benzer şekilde satıcının malı belirlenen limanda gemiye teslim etmesiyle başlar, ancak burada fark, satıcının navlun ve minimum düzeyde sigortayı da ödemekle yükümlü olmasıdır. Satıcı, malların gemiye yüklenmesine kadar oluşan masrafları, ihracat işlemlerini, sigorta bedelini ve navlun ücretini karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın, alıcının zarar riskine karşı asgari koruma sağlaması ve güvenilir bir sigorta şirketi tarafından düzenlenmesi gerekmektedir. Ayrıca satıcı, yükün belirlenen varış limanına ulaşmasını sağlamak için taşıma sözleşmesi yapmalı ve taşıma belgesini alıcıya sunmalıdır. Buna karşılık alıcı, teslim anından itibaren malların tüm masraflarını üstlenmekle, gümrük işlemlerini tamamlamakla ve mal bedelini ödemekle yükümlüdür. Alıcı ayrıca, satıcının talep etmesi halinde sigorta için gerekli bilgileri sağlamalı ve belirlenen varış noktasında malları teslim almakla yükümlüdür.
c. DAP (Delivered at Place – Belirlenen Noktada Teslim)
DAP teslim şekli, satıcının malları belirlenen varış noktasına taşıma aracından boşaltmadan devrettiği bir teslim yöntemi olup satıcının malları belirlenen yere ulaştırması yeterlidir. Bu yöntemde, malların taşınması için gerekli taşıma sözleşmesi ve ihracat işlemlerine ilişkin gümrükleme satıcı tarafından gerçekleştirilir. Malların varış noktasına ulaşıncaya kadar oluşabilecek hasar ve masraflar satıcıya aittir; teslim anından itibaren bu sorumluluk alıcıya geçer. İthalat işlemlerine ilişkin gümrükleme ve ilgili masraflar ise alıcıya aittir. DAP teslim şeklinde sigorta zorunluluğu bulunmamakla birlikte, sigortanın kimin tarafından yaptırılacağı taraflar arasında kararlaştırılabilir. Bu teslim şekli sadece deniz yolu taşımacılığında değil kara, hava veya demiryolu taşımacılığı için de uygundur.
4. INCOTERMS KURALLARININ KONİŞMENTOYA YAZILMASININ FAYDALARI
Konişmento’nun detayları açıklandığı üzere kıymetli evrak niteliğini haiz olduğundan bahsedilmişti, taşınacak yükün niteliği ve taşıma koşulları başta olmak üzere taşıma ilişkisi boyunca birçok unsuru düzenlemektedir. Özellikle konişmentonun ispat işlevi de göz önüne alındığında içerisinde yer verilen kayıtların önemi şüphesizdir.
Konişmentoya Incoterms kurallarının eklenmesi, tarafların taşıma sürecindeki sorumluluklarını daha net bir şekilde belirleyerek yanlış anlamaları ve olası ihtilafları önlemektedir. Malların hangi noktada alıcıya teslim edilmiş sayılacağı, taşıma ve sigorta yükümlülüklerinin kimde olduğu gibi kritik hususların açıkça belgelenmesi, taraflar arasındaki ticari ilişkinin daha güvenilir ve şeffaf yürütülmesini sağlamaktadır. Aynı zamanda, Incoterms kurallarının konişmentoya dahil edilmesi, hem satıcı hem de alıcı için hukuki güvence sunarak, tarafların sorumluluklarını netleştirerek herhangi bir uyuşmazlık durumunda güçlü bir referans noktası oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra, Incoterms‘in konişmentoda belirtilmesi, lojistik ve sigorta süreçlerinin daha düzenli ilerlemesine de yardımcı olur. Gümrük yetkilileri ve sigorta şirketleri, hangi Incoterms kuralının geçerli olduğunu bildiklerinde süreçlerini buna göre planlayabilir, böylece gereksiz gecikmeler ve ek maliyetler önlenebilir. Özellikle CIF gibi teslim şekillerinde, sigorta yükümlülüğünün kimde olduğu konişmentoda açıkça belirtildiğinde doğabilecek belirsizliklerin önüne geçilmiş olur. Aynı zamanda, taşıma, sigorta ve diğer lojistik giderlerin hangi tarafça karşılanacağı konusunda belirsizlikleri ortadan kaldırarak maliyet kontrolünü artırır. Bu durum, ticareti faaliyet yürüten tarafların beklenmedik ek maliyetlerle karşılaşmasını engelleyerek, daha sağlıklı bir ticari planlama yapmalarını sağlar. Son olarak, konişmentoya Incoterms kurallarının yazılması, uluslararası ticarette standartlara uygunluğu artıracaktır. Bu uygulama, uluslararası ticaretin daha şeffaf, güvenli ve sorunsuz ilerlemesini sağlayarak taraflara önemli avantajlar sunmaktadır.
5. KONİŞMENTODAKİ INCOTERMS KURALLARI TAŞIYANI BAĞLAR MI?
Konişmento içerisinde yer alan Incoterms kuralları, taşıyıcının yükümlülüklerini belirlemekten ziyade, satıcı ve alıcı arasındaki sorumlulukları düzenlemektedir. Fakat seçilen teslim şekline göre bu taşıyan ve konişmento arasındaki bağlantı farklılaşmaktadır. 6102 sayılı Türk Ticraet Kanunu (“TTK”) 1237. maddesi ile “Taşıyan ile konişmento hamili arasındaki hukuki ilişkilerde konişmento esas alınır. Taşıyan ile taşıtan arasındaki hukuki ilişkiler navlun sözleşmesinin hükümlerine bağlı kalır.” ibarelerine yer verilerek hem konişmento hem de navlun sözleşmesi hükümlerinin uygulanması öngörülmüştür. Fakat konişmento ile navlun sözleşmesi hükümlerinin çelişmesi halinde taşıyanın hangi belgeyi dikkate alacağı tartışılmalıdır. Doktrin ve Yargıtay İçtihatları göz önüne alındığında taşıtan ve konişmento hamilinin aynı kişi olması halinde taşıyan için konişmentonun değil navlun sözleşmesinin geçerli olacağı görüşü hakimdir.
Konişmentoda yer alan Incoterms kuralları doğrudan taşıyanı bağlamamaktadır ancak taşıma sürecini dolaylı olarak etkileyebileceği için taşıyan tarafından dikkate alınması gerekmektedir. Özellikle teslimat noktalarının ve yükleme sorumluluklarının belirlenmesi, taşıyanın yükümlülüklerini de netleştirecektir. CIF veya FOB gibi kurallar ise taşımanın sigorta kapsamını etkileyecektir. Ancak, taşıyanın doğrudan taraf olmadığı durumlarda, Incoterms kurallarına dayanarak taşıyıcıdan ek taleplerde bulunulamaz. Bununla birlikte, taşıyanın sorumluluğu taşıma sözleşmesi ile belirlenmiş olup, konişmentoda yer alan Incoterms kurallarından bağımsızdır. Taşıma sözleşmesinin yanında TTK tarafından 1178. ve devamı maddelerinde taşıyanın taşıma sürecine ilişkin sorumlulukları ve yükümlülükleri emredici hükümler başta olmak üzere zaten düzenlenmiştir. Dolayısıyla alıcı ve satıcı arasındaki belirli hususları düzenleyen Incoterms kurallarının, sorumluluğu ayrıca hem taşıma sözleşmesi hem de TTK ile düzenlenen taşıyana atfedilmesi Incoterms kuralları ile amaçlanan faydayı sağlayamayacağı gibi taşıyanın da doğrudan yükümlülüğünü doğurmayacaktır.
6. SONUÇ
Konişmentolarda yer alan Incoterms kuralları, uluslararası ticaretin düzenli ve öngörülebilir bir şekilde yürütülmesini sağlamaktadır. Deniz taşımacılığında en sık kullanılan FOB, CIF ve DAP gibi kurallar, alıcı ve satıcı arasındaki yükümlülükleri, hasarın geçiş anını ve masrafları kimin üstleneceğini netleştirerek hukuki güvenliği arttırmaktadır. Bunun yanı sıra, taşıyanın konişmentoya dercedilmiş Incoterms kurallarından doğrudan sorumlu olmadığı ancak taşıyan sıfatıyla yürütmekte olduğu taşımacılık faaliyeti sebebiyle dolaylı olarak etkilendiği unutulmamalıdır.
Saygılarımızla,
Kılınç Hukuk & Danışmanlık
KAYNAKÇA
- Ceylan, S. (2020). Deniz Taşımacılığı ve Incoterms: FOB’a İlişkin Bir Değerlendirme. Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dergisi Yıl: 2020, Cilt: 2, Sayı:2, ss. 13-39. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1024715
- Ercan, T. (2021). Incoterms 2020 Kılavuzundaki Teslim Şekillerinin Analizi. Gaziantep Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 20(3), 1187-1199. https://doi.org/10.21547/jss.885831
- Kula, N. (2013). Konişmentonun Hukuki İlişkiyi Belirleme İşlevinin İki Boyutu ve Bu İşlevin Özellikle FOB Satışlar Açısından Değerlendirilmesi. İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Yıl:12 Sayı: 24 Güz 2013/2 s. 143-165. https://ticaret.edu.tr/uploads/yayin/sosyal/143_165_Nil_Kula_Degirmenci.pdf
- Özbek, Meltem. (2012). Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda Konişmento ve Konişmentonun İspat Kuvveti. Marmara Üniversitesi Hukuk Araştırmaları Dergisi. Cilt: 18 Sayı: 3, 233 – 254. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/789037