Ⅰ. GİRİŞ
İşbu Bülten, 7552 sayılı İklim Kanunu (“Kanun”) kapsamında yeşil kalkınma vizyonu ve net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda, iklim değişikliğiyle mücadele etmek, sera gazı emisyonlarını azaltmak, iklim değişikliğine uyum çalışmalarını desteklemek ve bu hedeflere yönelik planlama ile uygulama mekanizmalarını oluşturmak amacıyla getirilen düzenlemelere ilişkin hukuki bilgilendirme ve değerlendirmeleri içermektedir.
ⅠⅠ. KANUN KAPSAMINDA YER ALAN GENEL ESASLAR VE HEDEFLER
1. Kanun’da, iklim değişikliğiyle mücadelede temel ilkeler olarak eşitlik, çevresel adalet, ihtiyatlılık, katılım, entegrasyon, sürdürülebilirlik, şeffaflık ve adil geçiş prensipleri esas alınmaktadır. Söz konusu politikaların, taraf olunan uluslararası sözleşmeler ve bilimsel veriler doğrultusunda oluşturulduğu belirtilmiştir. Mücadeleyi güçlendirmek amacıyla etkin uygulama araçları kullanıldığı ve tüm paydaşların, özellikle kamu kurumları, sivil toplum, özel sektör ve vatandaşların, hedeflere ulaşmak için iş birliği yapması gerektiğinden söz edilmiştir. Bu yaklaşımın, Anayasa’nın 56.maddesini “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.” destekler nitelikte olduğu ve ülkelerin farklı kapasiteleri ve sorumluluklarını kabul eden, 21.10.2003 tarihli ve 25266 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16.10.2003 tarihli, 4990 sayılı kanun ile uygun bulunan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne de uygun olduğu görülmüştür.
2. Kanun kapsamında, sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliğine uyum sağlanması temel hedefler arasında yer almaktadır. Azaltım hedefleri doğrultusunda, enerji verimliliğinin artırılması, yenilenebilir enerji kullanımının teşvik edilmesi ve sektörel bazda emisyonları düşürmeye yönelik tedbirler öngörülmektedir. Uyum hedefleri ise, iklim değişikliği kaynaklı risklerin belirlenmesi ve bu risklerin en aza indirilmesi amacıyla su yönetimi, ekosistemlerin korunması ve altyapının iklim değişikliğine dayanıklı hale getirilmesi gibi stratejileri içermektedir.
3. İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında ulusal ve yerel düzeyde planlama ve uygulama araçları oluşturulacağı işbu Kanun kapsamında detaylandırılmıştır. Bu doğrultuda özetle, sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliğine uyum sağlanması için Ulusal İklim Değişikliği Strateji ve Eylem Planları hazırlanacağı belirtilmiştir. Ayrıca Kanun’un6. Maddesi kapsamında büyükşehir belediyeleri ve valiliklerin koordinasyonunda Yerel İklim Değişikliği Eylem Planları geliştirileceği belirtilmiştir. Öte yandan, Karbon Piyasası ve Emisyon Ticaret Sistemi hayata geçirilerek, emisyonları sınırlamaya yönelik ekonomik teşvikler sağlanacağı belirtilmiştir.
4. Kurumlar ve kişilerin, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında belirlenen tedbirlere uymakla yükümlü olduğu aynı zamanda İklim Değişikliği Başkanlığı’nın (“Başkanlık”) , gerekli tedbirlerin alınması ve koordinasyonun sağlanması konusunda yetkili olmasından dolayı yıllık bazda raporlama yapması gerektiği düzenlenmiştir. Aynı zamanda, İklim değişikliğiyle mücadelede, sektörlere ait verilerin doğru ve zamanında paylaşılması oldukça önemli olduğundan dolayı, ilgili mevzuat çerçevesinde Ulusal Coğrafi Bilgi Platformu üzerinden veri paylaşımı düzenleneceği belirtilmiştir.
5. Kanun’un 6. Maddesi kapsamında iklim değişikliği ile mücadeleye ilişkin olarak finansman mekanizmaları oluşturulacağı, Emisyon Ticaret Sistemi ile karbon tahsisatları belirlenerek, karbon piyasası geliştirileceği belirtilmiştir. Ayrıca, İklim Değişikliği Finansman Mekanizması aracılığıyla iklim dostu projelere finansal destek sağlanacağı bunun yanı sıra, döner sermaye sistemi ile emisyon ticareti gelirleri ve diğer finansal kaynaklar kullanılarak, yeşil dönüşüm sürecine katkı sağlanacağı ifade edilmiştir.
A. İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE MÜCADELE KAPSAMINDA GETİRİLEN DÜZENLEMELER
1. İklim değişikliğiyle mücadelede, birbirini tamamlayan iki ana eksen olan sera gazı emisyonlarının azaltılması ve uyum kapsamında, Kanun’un5.maddesi doğrultusunda, ulusal düzeyde hedeflerin, stratejiler ve eylem planları ile yürütülmesinin hedeflendiği ve 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi doğrultusunda kamu kurumlarıyla işbirliği yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kamu kurumlarına, yeşil büyüme ve emisyon hedeflerine ulaşmak için kendi planlarında düzenleme yapma görevi verilmesi ile birlikte, sera gazı emisyonlarını azaltma yükümlülüklerinin, sektör bazında verimlilik ve temiz teknolojilerin kullanımını teşvik edecek şekilde belirleneceği düzenlenmektedir.
2. Kanun’ungerekçe kısmında detaylı olarak açıklandığı şekilde 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi kapsamında her bir kurumun, belirlenen hedeflere ulaşmak için sorumlu olduğu alanlarda çeşitli faaliyetler gerçekleştirmesi gerektiği ve bu faaliyetlerin; Ulusal Katkı Beyanında yer alan sektörlerde uygulanmak üzere enerji, su ve hammadde verimliliği, kirliliğin kaynağında önlenmesi, yenilenebilir enerji kullanımının artırılması, ürünlerin, işletmelerin, kurum ve kuruluşların karbon ayak izinin azaltılması, alternatif temiz veya düşük karbonlu yakıtların ve hammaddelerin kullanımı, elektrifikasyonun yaygınlaştırılması, temiz teknolojilerin geliştirilmesi ve kullanımının artırılması gibi azaltım önlemlerinin alınması, bu önlemlerin adil geçiş gereklilikleri gözetilerek uygulanması ile sıfır atık sisteminin kurulması, uygulanması, misyonların dengelenmesi için orman, tarım, mera ve sulak alanlarda karbon yutağı kayıplarını engellemek üzere ilgili kurum ve kuruluşlarca tedbirler alınması, yutak alanların ve korunan alanların korunarak artırılması olduğu düzenlenmiştir.
3. Bahse konu 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi doğrultusunda, ilgili kurumlarca hazırlanan uyum strateji ve eylem planlarının, tüm sektörlerde iklim değişikliği risklerinin yönetilmesini ve uzun dönemli uyum politikalarının ülke politikalarıyla entegrasyonunu sağlaması hedeflenmiştir. Bu kapsamda, Ülkemiz’in 2021 yılında taraf olduğu Paris Anlaşması’nın 2. maddesinde, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine uyum sağlamayı ve direnci artırmayı amaçlaması ve Paris Anlaşması’nın 7. maddesiyle Küresel Uyum Hedefi’ni belirlemesi, ülkemizde de uyum kapasitesinin artırılması, iklim değişikliğine karşı kırılganlığın azaltılması için önemli bir yön sunmuştur. Ayrıca, Kanun’un6. maddesinde getirilen düzenlemeler gereğince, Ulusal Katkı Beyanı’nın, net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda, iklim değişikliği ile ilgili risklerin azaltılması ve fırsatların değerlendirilmesi amacıyla uyum faaliyetlerini kapsadığı, kamu kurumları, sektörel politikalar ve hedefler doğrultusunda mevcut görevlerini gözden geçirerek iklim değişikliği ile ilgili planlama araçları ve risk analizleri hazırlamak ve uygulamakla yükümlü olduğu düzenlenmiştir.
4. Yukarıdaki maddede değinilmiş olan yükümlülüklerden bahsetmek gerekirse; su kaynaklarının korunması ve verimli kullanılması, biyolojik çeşitliliğin korunması gibi doğal afetlere karşı uyum önlemleri alınarak, iklim değişikliğinin etkilerinin en aza indirilmesi hedeflenmektedir. Aynı zamanda, erken uyarı sistemlerinin ve afet yönetiminin de iklim değişikliğinin etkilerinin en aza indirilmesi ve mümkünse kayıpların yaşanmaması adına etkin bir şekilde uygulanması gerektiği düzenlenmiştir. Sektörler ele alınırken tarım sektörünün de iklim değişikliğinin etkilerinin en çok hissedilen alanlardan biri olduğu ve bu nedenle, iklim değişikliğine dirençli ürünler yetiştirilmesine yönelik politikalar geliştirilerek, doğa temelli çözümlerle ekosistemlerin direncinin artırılması sağlanmıştır.
5. Bahsedilen düzenlemelerin hayata geçirilebilmesi adına, iklim değişikliğiyle mücadele için ulusal ve yerel düzeyde planlama araçları Kanun’un7. maddesinde belirlenmiştir. Ulusal İklim Değişikliği Strateji ve Eylem Planları, Başkanlık koordinasyonunda ilgili kurumlarla hazırlanıp izlenerek, her ilde sera gazı emisyonları, azaltım hedefleri ve uyum eylemleri içeren Yerel İklim Değişikliği Eylem Planları’nın hazırlanacağı belirtilmiştir. Ayrıca, emisyon ticareti, karbon fiyatlandırma, finansal araçlar ve sigorta sistemleri geliştirilerek özel sektörün yatırımlarına ve yerel yönetimlere finansman sağlanarak temiz teknolojilerin yaygınlaştırılması ve bilimsel araştırmalarla karar alma süreçlerinin destekleneceği düzenlenmiştir.
6. Yine Kanun’un7.maddesi kapsamında ise İklim Değişikliği ve Uyum Koordinasyon Kurulu’nun, ulusal ve yerel düzeydeki strateji ve eylemleri belirleyip izleyeceği, İl İklim Değişikliği ve Uyum Koordinasyon Kurulu’nun ise yerel düzeyde eylem planlarını uygulayacağı belirtilmiştir. Yerel iklim değişikliği eylem planlarının, sera gazı emisyonlarını azaltmak ve iklim değişikliğine uyum sağlamak amacıyla her ilde, Vali koordinasyonunda, büyükşehirlerde Belediye, diğer illerde ise Belediye ve İl Özel İdaresi iş birliğiyle hazırlanacağı ve ilgili kurum ve kuruluşların katılımıyla oluşturulacağı, İl İklim Değişikliği Koordinasyon Kuruluna sunulacağı düzenlenmiştir. Ayrıca, sektörel etkilenebilirlik ve risk analizlerinin, Başkanlık tarafından iklim modelleri kullanılarak hazırlanacağı ve düzenli olarak güncelleneceği belirtilmiştir. Bu süreçlerde, ilgili kurumların, talep edilen bilgi ve verileri yasal çerçevede paylaşacağı ifade edilmiştir.
7. Kanun’un8. Maddesi kapsamında, iklim değişikliğiyle mücadelede uygulanacak olan ve Paris Anlaşmasının 9, 10 ve 11. maddelerinde de ayrı ayrı belirtilen; finansal, teknoloji ve kapasite geliştirme araçlarını aşağıdaki gibi belirlemiştir:
a) Finansal Araçlar: |
|
b) Teknolojik Araçlar: |
|
c) Kapasite Geliştirme Araçları: |
|
düzenlenmiştir. Bu uygulamaların detaylarının, ilgili kurumların koordinasyonu ile belirleneceği düzenlenmiştir.
8. Sera gazı emisyonlarına bir üst sınır belirlenmesi ilkesine dayalı olarak çalışan ve tahsisatların alınıp satılması suretiyle sera gazı emisyonu azaltımını teşvik eden ulusal ve/veya uluslararası piyasa temelli mekanizma olan Emisyon Ticareti Sistemi (“ETS”) ile ilgili düzenlemeler Kanun’un9.maddesi kapsamında dikkate alınmıştır. İlgili madde dahilinde Başkanlık tarafından, ETS’nin kurulacağı ve ulusal tahsisat planlarının hazırlanacağı; bu planlar doğrultusunda tahsisatların dağıtılacağı düzenlenmiştir. Ayrıca, esneklik ve piyasa istikrar mekanizmalarının geliştirilmesi mümkün kılınmıştır. ETS piyasasının piyasa işletmecisi tarafından işleneceği belirtilmiştir.
9. Aynı 9. Madde kapsamında sera gazı emisyonlarına neden olan işletmelerin, faaliyetlerini sürdürebilmesi için Başkanlıktan emisyon izni alması zorunlu olmuştur. Bu iznin, tesisin niteliği veya işleyişindeki değişiklikler nedeniyle güncellenebileceği ya da iptal edilebileceği düzenlenmiştir. ETS kapsamındaki işletmeler, yıllık emisyon değerlerine göre tahsisat teslim yükümlülüğü altına girmiştir. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyen işletmeler, düzenlemeler gereğince, cezai tahsisat teslimi yapmak zorunda kalmıştır. ETS kapsamında işletmelere ücretsiz tahsisat sağlanmış olup tahsisatların tarihsel emisyon verileri veya kıyaslama değerleri nispetinde belirlenebileceği düzenlenmiştir işlemleri, Devlet İhale Kanunu’na tabi olmamıştır. Ayrıca, tahsisatlar teminat olarak kullanılamamış, haczedilememiş ve elektronik ortamda izlenmesi zorunlu kılınmıştır. İşletmelerin faaliyetlerine son vermesi veya iflas etmesi, teslim yükümlülüklerini engellememiştir. Temerrüt garanti hesaplarındaki varlıklar, belirlenen amaçlar dışında kullanılamamış, haczedilememiş ve rehnedilememiştir. Bu düzenlemeler ile işletmelerin yeşil dönüşüm süreci güvence altına alınarak, ülkemizin iklim değişikliği hedeflerine katkı sağlanacaktır.
10. Kanun’un 10. Maddesi kapsamında Karbon Piyasası’nın işleyişi ve yönetimine dair yetki ve sorumlulukları düzenlenmiştir:
a) Karbon Piyasası Kurulu: |
|
b) Danışma Kurulu: |
|
c) Başkanlık: |
|
d) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK): |
|
e) Piyasa İşletmecisi: |
|
f) Merkezi Uzlaştırma Kuruluşu: |
|
g) Şeffaflık: |
|
h) Usul ve Esaslar: |
|
düzenlenmiştir. Kanun’un10. Maddesi ile ETS kapsamında yetkilendirilmiş kurum ve kurulların görev ve sorumluluklarını düzenlemektedir. Karbon Piyasası Kurulu, Danışma Kurulu, İklim Değişikliği Başkanlığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, piyasa işletmecisi ve merkezi uzlaştırma kuruluşu gibi aktörlerin ETS ve uluslararası karbon piyasaları çerçevesindeki yetkileri belirlenmiştir. Ayrıca, ETS kapsamında ücretsiz tahsisatların dağıtımı, ulusal tahsisat planlarının onaylanması, tahsisat teslim yükümlülüklerinin yerine getirilmesi ve mali uzlaştırma süreçlerine ilişkin düzenlemeler de madde kapsamında yer almaktadır
11. Kanun 11.maddesi uyarınca ETS kapsamında karbon kredisi ile denkleştirme yapılmasına olanak sağlamıştır. Tahsisat yükümlülüklerinin bir kısmının, eşdeğer miktarda karbon kredisi ile karşılanabileceği belirtilmiştir. Ayrıca, sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik faaliyetler veya yutak alanların artırılmasına dayalı olarak karbon kredisi üreten bir ulusal karbon kredilendirme ve denkleştirme sistemi kurulmuştur. Bu sistemin esasları Başkanlık tarafından belirlenmiş ve ilgili kuruluşlarla iş birliği yapılması öngörülmüştür. Denkleştirme projeleriyle ilgili sunulan bilgi ve belgelerde hata veya hile tespiti halinde, denkleştirme miktarının geçersiz sayılacağı ve tahsisat yükümlülüğünün yerine getirilmemiş kabul edileceği belirtilmiştir. Ayrıca, yurt içinde gönüllü karbon piyasasında karbon kredisi üretmeye başlayan projelerin sahipleri, projelerini Başkanlık tarafından belirlenen süre içinde karbon kredisi kayıt sistemine kaydettirmekle yükümlü kılınmıştır.
B. GELİRLER, YAPTIRIMLAR VE ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER
1. Kanun’un12. Maddesi kapsamında belirlenen amaçlar doğrultusunda elde edilecek gelirlerin özel gelir olarak genel bütçenin, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı (“SBB”) tarafından belirlenen 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu kapsamında “Merkezi Yönetim Kapsamındaki Kamu İdareleri Tarafından İlgili Mevzuata Göre Tahsiline Devam Olunacak Gelirler” (B) işaretli cetveline kaydedilmesini öngörülmüştür. Bu gelirler arasında sera gazı emisyon izni satışlarından elde edilen gelirler, ETS kapsamında birincil piyasada yapılan tahsisat satış gelirleri, piyasa istikrar mekanizmasından elde edilen gelirler, ETS piyasasından elde edilen gelirlerin yarısı ve uluslararası karbon piyasalarındaki karbon kredileri için alınan katkı payları yer almıştır. Ayrıca, idari para cezalarının yarısı da bu gelirler arasında sayılmaktadır. Bu gelirlerin tamamı Başkanlık bütçesinde özel ödenek olarak belirlenmiştir. Başkanlık, döner sermaye işletmesi kurma yetkisine sahip olup, kurulan işletmenin sermayesi 10 milyon Türk lirasıdır ve Cumhurbaşkanı’nın, bu miktarı 5 katına kadar artırabileceği düzenlenmiştir. Döner sermaye işletmesinin tüm faaliyetleri, gelirleri, giderleri ve denetimi ile ilgili usul ve esaslar, SBB ve Hazine ve Maliye Bakanlığının uygun görüşü ile Başkanlıkça çıkarılacak yönetmelik ile düzenlenmiştir.
2. Aynı zamanda 12.madde kapsamında, gelirlerin yüzde onuna kadar olan tutarının, adil geçiş uygulamaları kapsamında yürütülecek faaliyetler için kullanılabileceği düzenlenmiştir. Bu kapsamda, Başkanlık bütçesine özel ödenek olarak tahsis edilen kaynakların, münhasıran adil geçiş uygulamalarında kullanılmak üzere genel bütçe kapsamındaki idarelere özel ödenek şeklinde, merkezi yönetim kapsamındaki diğer idarelere ise ilgili mevzuatı çerçevesinde transfer edilebileceği belirlenmiştir. Bu çerçevede yapılan aktarmaların, 10.12.2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 21. maddesi ile yılı merkezi yönetim bütçe kanununda yer alan ödenek aktarmalarına ilişkin sınırlamalara tabi olmayacağı belirtilmiştir. Ayrıca, bu kapsamda genel bütçe kapsamındaki idarelere aktarılan ve yıl içinde harcanmayan tutarların ertesi yıl bütçelerine devren ödenek kaydedilmesine Cumhurbaşkanı’nın yetkili olduğu düzenlenmiştir
3. Türkiye’nin yeşil dönüşümünü ve iklim değişikliği ile mücadelesini desteklemek amacıyla sera gazı emisyonlarını azaltma veya iklim değişikliğine uyum potansiyeli yüksek yeşil yatırımların desteklenmesinin esas alındığı Kanun’un 13. Maddesinde yer verilmiştir. Ayrıca, yeşil büyüme için gerekli araştırma ve teknolojik dönüşüm ihtiyacının karşılanmasına katkı sağlayan faaliyetler de desteklenmiştir. Karbon Piyasası Kurulu kararlarına göre, ETS kapsamındaki sektörler başta olmak üzere stratejik öncelikli sektörlerde faaliyet gösteren tüzel kişiler ve kamu kurumları, yeşil dönüşüm ve iklim değişikliği ile mücadele desteklerinden yararlanmak için uygun mekanizmalar oluşturulmuştur. Kurum ve kuruluşların gelirleri, iklim yatırımlarını teşvik etmek, risk algısını azaltmak ve finansal araçları geliştirmek için kullanılabilecektir. Ayrıca, yeşil dönüşüm ve iklim değişikliği desteklerinin kullanımında yıllık taahhütlerin stok tutarı, belirli oranlarla artırılarak hesaplanmış ve son dört yılın özel gelir gerçekleşmelerinin iki katını geçmeyecek şekilde sınırlandırılmıştır. Bu maddenin uygulanmasına dair usul ve esaslar, ilgili kurumların görüşleri doğrultusunda belirlenmiştir.
C. İDARİ PARA CEZALARI
Kanun’un14. maddesi kapsamında idari nitelikteki yaptırımlara yer verilmiştir:
- Doğrulanmış emisyon raporunu süresi içinde sunmayanlara 500.000,00 Türk lirasından -5.000.000,00 Türk lirasına kadar idari para cezası verilebileceği belirtilmiştir.
- ETS kapsamındaki işletmelere, yukarıdaki cezanın iki katı uygulanacağı öngörülmüştür.
- Ozon tabakasını incelten maddeleri kullananlara, ithal edenlere, ticaretini yapanlara 2.500.000,00 Türk lirası ceza verileceği belirtilmiştir.
- Bakım, onarım ve servis hizmeti verenlere 250.000,00 Türk lirası ceza verileceği düzenlenmiştir.
- Etiketleme hükümlerine uymayanlara 120.000,00 Türk lirası ceza verileceği öngörülmüştür.
- Florlu sera gazlarını kullananlara, ticaretini yapanlara 2.500.000,00 Türk lirası ceza verileceği ve 3-6 ay HFC Kontrol (Hidroflorokarbonlar Kontrol Belgesi) Belgesi verilmeyeceği belirlenmiştir.
- Kotası aşan hidroflorokarbon ithalatına 1.000.000,00 Türk lirası ceza verileceği ve kotada kesinti yapılacağı belirtilmiştir.
- Etiketleme hükümlerine uymayanlara 120.000,00 Türk lirası ceza verileceği düzenlenmiştir.
- Veri tabanına bildirimde bulunmayanlara 120.000,00 Türk lirası ceza verileceği belirtilmiştir.
- Florlu gaz içeren ekipmana müdahale edenlere 120.000,00 Türk lirası ceza verileceği öngörülmüştür.
- Doğrulanmış emisyon raporu sunmayanlara işlem engeli cezasına hükmedileceği düzenlenmiştir.
- Emisyon izni almadan faaliyet gösterenlere:
- Doğrulanmış rapor varsa, ton başına 5,00 Türk lirası ceza verileceği öngörülmüştür
- Doğrulanmış rapor yoksa, 1.000.000,00 Türk lirasından 10.000.000,00 Türk lirasına kadar idari para cezası verileceği düzenlenmiştir.
- Tahsisat teslim etmeyenlere, piyasa fiyatlarının iki katı kadar ceza verileceği belirtilmiştir.
- Yükümlülükleri sürekli yerine getirmeyen işletmelerin emisyon izni iptal edileceği düzenlenmiştir.
- 11. maddeye aykırı proje sahiplerine 120.000,00 Türk lirası ceza verileceği düzenlenmiştir.
- Bilgi ve belge verme yükümlülüğünü yerine getirmeyen veya yanıltıcı beyan yapanlara 170.000,00 Türk lirası ceza öngörülmüştür.
- Elektrik piyasası mevzuatına aykırı davrananlara, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun idari yaptırım uygulayacağı belirtilmiştir.
- Türk Ceza Kanunu ve diğer kanunlara göre suç teşkil eden fiillerin cezalarının saklı olduğu belirtilmiştir.
- Aynı fiil için cezalar tebliğden itibaren üç yıl içinde birinci tekrarında bir kat, ikinci ve sonraki tekrarlarında iki kat artırılacağı düzenlenmiştir.
- Aykırılıkları düzeltmek için Bakanlıkça bir yıl süre verilebileceği süresonunda düzeltilmezse faaliyetin durdurulacağı düzenlenmiştir.
- Her bir fiil için uygulanacak idari para cezasının 50.000.000,00 Türk lirasını geçmeyeceği belirtilmiştir.
Bu idari yaptırımları verme yetkisinin de Başkanlığa ait olduğu düzenlenmiştir.
2. 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu hükümleri saklı kalmak şartıyla, bu Kanun’dabelirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi durumunda denetim yetkisinin Başkanlığa ait olduğu, yerinde inceleme ve denetim gerektiğinde, Başkanlık tarafından, ilgili birimleriyle iş birliği yaparak Bakanlık taşra teşkilatı aracılığıyla denetim yapılacağı ve ilgili kişilerin, denetim için gerekli ortamı sağlayıp, istenen tüm bilgi ve belgeleri, iklim değişikliğine neden olabilecek faaliyetlerle ilgili verileri ve emisyon raporlarını Başkanlığa veya yetkili denetim birimine sunmak, denetim sırasında kolaylık göstermek ve yapılacak analizlerin giderlerini karşılamak zorunda oldukları işbu Kanun’un15.madde kapsamında düzenlenmiştir.
3. Kanun’un16. Maddesi kapsamında, yukarıda belirtilen idari yaptırımların uygulanmasını gerektiren fiillerle ilgili olarak Başkanlığın, denetim elemanlarının hazırladığı tutanakla işlemi kaydedeceği düzenlenmiştir. Tutanağın Başkanlığa iletilmesi ile tutanağın Başkanlık tarafından değerlendirilmesi ile idari yaptırım kararını vereceği belirtilmiştir. Bu karar, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’na göre ilgili kişiye tebliğ edileceği ve idari yaptırım kararlarına karşı idari yargıda dava açılabileceği ancak dava açılması cezanın tahsilini durdurmayacağı ve idari para cezalarının tahsilatının 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’na göre yapılacağı belirlenmiştir.
4. Kanun’un17. Maddesi kapsamında belirtildiği üzere, aksine bir hüküm bulunmadıkça, bu Kanun’unuygulanmasına ilişkin usul ve esasların Başkanlıkça belirleneceği ve Kanunda hüküm bulunmayan durumlarda ise, 2872 sayılı Çevre Kanunu, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu, 4628 Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunu ve diğer ilgili kanunların hükümlerinin, niteliğine uygun düştüğü ölçüde uygulanacağı düzenlenmiştir.
D. DEĞİŞTİRİLEN, YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILAN HÜKÜMLER İLE GETİRİLEN GEÇİCİ HÜKÜMLER
1. Kanun’un18. Maddesinde aynı zamanda değiştirilen bazı Kanun hükümlerine de yer verilmiştir:
- 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanunu’nda: a) 12. maddesine “Bakanlıkça;” ibaresinden sonra “Bu Kanun hükümlerine uyulup uyulmadığını denetleme yetkisi Bakanlığa aittir. Gerektiğinde bu yetki, Bakanlıkça; İklim Değişikliği Başkanlığına, il özel idarelerine, çevre denetim birimlerini kuran belediye başkanlıklarına, Denizcilik Müsteşarlığına, Türkiye Çevre Ajansına, Emniyet Genel Müdürlüğüne, Jandarma Genel Komutanlığına ve Sahil Güvenlik Komutanlığına (…) devredilir. Denetimler, Bakanlığın belirlediği denetim usûl ve esasları çerçevesinde yapılır.” şeklinde İklim Değişikliği Başkanlığına,” ibaresi eklenmesi amaçlanmıştır.
- b) 20. maddesinin (çç) bendinin “çç) Sera gazı emisyonlarının takibine ilişkin yasaklara veya sınırlamalara aykırı olarak;1) Sera gazı emisyonu izleme planını sunmayanlara veya süresi içerisinde güncellemeyenlere 24.000 Türk lirası
2) Doğrulanmış sera gazı emisyonu raporunu süresi içerisinde sunmayanlara 36.000 Türk lirası
idari para cezası verilir.”
yürürlükten kaldırılması amaçlanmıştır.
- 20/2/2001 tarihli ve 4628 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’a 5. maddenin “Başkanlık tarafından Kurum personeline verilen yetkiler hariç olmak üzere, Kurumun tüm kararları Kurul tarafından alınır. Başkanlığın görev ve yetkileri şunlardır:” şeklinde düzenlenen altıncı fıkrasına, Emisyon Ticaret Sistemi ile ilgili yeni bir bent eklenmesi amaçlanmıştır.
- 14/3/2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na, 16. Madde kapsamında “Yaptırımlar ve yaptırımların uygulanmasında usul” başlığı altına bir fıkra eklenmiş ve piyasa bozucu davranışlara yönelik idari para cezası düzenlemeleri yapılması amaçlanmıştır.
2. Kanun Geçici Madde 1 kapsamında ETS uygulamadan önce pilot dönem yapılması öngörülmüştür. Pilot dönemin kapsamı, süresi ve uygulama usul ve esasları, ilgili kurum, kuruluş ve sivil toplum kuruluşlarının görüşleri alınarak Karbon Piyasası Kurulu tarafından belirlenmiştir. Pilot dönem boyunca, yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere verilen idari para cezaları %80 oranında indirilerek uygulanmıştır. Ayrıca, bu Kanun’unyürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 yıl içinde ETS kapsamına giren işletmelerin sera gazı emisyon izni alması zorunlu kılınmıştır. Bu üç yıllık süre zarfında, işletmelerin emisyon izinlerinin olduğu kabul edilmiştir. Gerekli görüldüğünde, Karbon Piyasası Kurulu tarafından belirtilen süre iki yıl daha uzatılabileceği belirtilmiştir.
3. Kanun Geçici Madde 2 ile Kanun Teklifi’nin 5. ve 6. maddelerinde belirtilen mevzuat ve planlama araçlarına ilişkin hazırlama ve uyarlama yükümlülüklerinin, ilgili kurum ve kuruluşlarca en geç 31/12/2027 tarihine kadar yerine getirilmesi gerektiği, Cumhurbaşkanı’na, bu süreyi bir yıl uzatma yetkisi verildiği düzenlenmiştir. Ayrıca, 7. maddenin dördüncü fıkrasında belirtilen yerel iklim değişikliği eylem planlarının da en geç 31/12/2027 tarihine kadar hazırlanacağı ve Bakanlıkça, bu sürenin bir yıl uzatılabileceği de belirtilmiştir.
ⅠⅠⅠ. SONUÇ
İklim değişikliği, küresel bir tehdit olarak tüm dünyada ve Türkiye’de etkisini artırmıştır. Türkiye, Akdeniz havzasında yer alması ve gelişmekte olan bir ülke olması nedeniyle iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek ülkeler arasında yer almıştır. Bu bağlamda, düşük karbon ekonomisine geçiş, yeşil dönüşüm, sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliği ile uyum kapasitesinin artırılması gerekmiştir. Ayrıca, kuraklık, afetler ve gıda güvenliği gibi etkiler, mücadelede geç kalmamak gerektiğini ortaya koymuştur.
İklim değişikliği ile mücadele için Türkiye, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Paris Anlaşması’na taraf olmuş ve 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi belirlemiştir. Bu hedef doğrultusunda, kamu kurumlarının, özel sektörün ve yerel yönetimlerin iş birliği içinde hareket etmeleri sağlanarak, yerel iklim değişikliği eylem planları hazırlanması ve döngüsel ekonomi, yenilenebilir enerji, sıfır atık gibi stratejiler uygulanması hedeflenmiştir. Ayrıca, Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) ve karbon kredileri gibi yeni düzenlemelerle sera gazı emisyonları izlenecek ve yeşil yatırımların teşvik edileceği belirtilmiştir.
Kanun ile iklim değişikliği ile mücadelede toplumun bilinçlendirilmesi, doğal kaynakların korunması ve iklim değişikliğine uyum kapasitesinin artırılması amaçlanmıştır. Ayrıca, yerel yönetimlerin ve özel sektörün iklim değişikliği ile mücadeledeki sorumlulukları netleştirilmesi, iklim değişikliği ile ilgili yaptırımlar ve denetim mekanizmaları düzenlenmesi ve Türkiye’nin ulusal ve uluslararası düzeyde iklim değişikliği mücadelesinde öncü bir rol üstlenmesi hedeflenmiştir.
İşbu Bülten, sizlere bilgi ve faydalı olması amacı ile tavsiye maksadında hazırlanmış olup bilgi ve sorularınız için antedimizde yer alan irtibat bilgilerimizden bizler ile her zaman iletişime geçebilirsiniz.
Saygılarımızla,
Kılınç Hukuk & Danışmanlık