Ağustos 11, 2025

Limanlarda Dijitalleşme Ve Elektronik Konişmentolarin Hukuki Geçerliliği

Giriş

Konişmento, deniz taşımacılığında hem taşıma sözleşmesinin yapıldığını kanıtlayan hem de yükün teslim alındığını ve üzerindeki tasarruf hakkını gösteren bir belgedir. Konişmentoların hukuki niteliği, tarihsel olarak taşımacılık işlemlerinin düzenli ve güvenli bir biçimde sürdürülmesinde temel araç olarak kullanılmıştır. Ancak son yıllarda dijitalleşmenin etkisiyle birlikte bu belgelerin elektronik ortama taşınması kaçınılmaz hale gelmiş ve “elektronik konişmento” (e-B/L) olarak adlandırılan yeni bir belge tipi gelişmiştir. Bu belgeler taşıma işlemlerinin hızlandırılması, belgelerin güvenli şekilde devredilmesi ve operasyonel maliyetlerin azaltılması gibi önemli avantajlar sağlarken; özellikle teslim ve tesellüm süreçlerinde ciddi hukuki tartışmalara yol açmaktadır. İşbu makale ile elektronik konişmentoların hukuki geçerliliği, Türk hukukundaki yansımaları ve teslim tesellüm sorunları incelenmektedir.

Ⅰ. Elektronik Konişmentoların Hukuki Geçerliliği

Elektronik konişmentolar, fiziki belgelerde olduğu gibi somut bir ibraz gerektirmediğinden, hak sahibinin kim olduğunun tespiti çoğunlukla kullanılan sistemin güvenliği ve teknik altyapıya bağlıdır.Elektronik konişmento, esasen geleneksel konişmentonun işlevini dijital ortamda yerine getiren ve genellikle özel yazılım sistemleri veya blockchain altyapısı üzerinden işletilen bir elektronik kayıttır. Bu kayıt, taşımacı tarafından düzenlenip imzalanarak göndericiye sunulmakta, sonrasında ise dijital ciro veya yetki devri yoluyla nihai alıcıya aktarılmaktadır. Dünya genelinde bu sistemi destekleyen çeşitli platformlar geliştirilmiştir. Günümüzde essDOCS, Bolero, WAVE BL ve CargoX gibi platformlar bu alanda en yaygın kullanılan sistemlerdir.. Bu platformlar sayesinde belge devri saniyeler içinde gerçekleşebilmekte, belge kaybı riski ortadan kalkmakta ve liman işlemleri ciddi ölçüde hızlanmaktadır. Özellikle pandemi döneminde fiziksel belgelerin elden ele dolaşması zorlaştığı için bu sistemlere ilgi artmış, uluslararası taşıma firmaları ile büyük ticaret aktörleri elektronik konişmento sistemlerini aktif olarak kullanmaya başlamıştır. Geleneksel belgelerdeki zilyetlik, ibraz ve ciroya ilişkin mekanizmaların dijital ortamdaki karşılıklarının net tanımlanmamış olması, hak sahipliği iddiası, taşıyanın sorumluluğu ve üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilirlik gibi temel konularda belirsizlik yaratmaktadır. 

ⅠⅠ. Teslim Tesellüm Sürecinde Hukuki Belirsizlikler

Teslim ve tesellüm süreçleri bakımından en önemli hukuki sorun, elektronik konişmentonun taşıyana ibraz edilmemesi durumunda malın kime teslim edileceğinin nasıl belirleneceğidir. Fiziki belgelerde konişmentoyu ibraz eden kişi, belgeyi taşıyana sunarak malı teslim alabilmekte; bu durum taşıyan açısından da güvenli bir çerçeve sağlamaktadır. Ancak e-B/L sistemlerinde belge fiziksel olmadığı için ibraz kavramı teknik bir hale bürünmekte; teslim talebinde bulunan kişinin belge üzerindeki dijital kontrolü elinde bulundurup bulundurmadığı, kullanılan sistem üzerinden tespit edilmek zorundadır. Bu süreçte yaşanabilecek teknik arızalar, kullanıcı hataları veya yetkisiz erişimler, malın yanlış kişiye teslim edilmesi gibi ciddi zararlara neden olabilir. Ayrıca, belgeyi ilk düzenleyen taşıyanın, bu belgenin daha sonra kimlere, hangi yolla ve hangi sırayla devredildiğini gerçek zamanlı olarak takip etmesi çoğu sistemde mümkün olmadığından, çifte teslim, belge çatışması veya mülkiyet iddiası gibi uyuşmazlıklar ortaya çıkabilir. Çifte teslim, aynı taşıma senedine dayanarak birden fazla alıcının malları talep etmesi ve taşıyanın malları birden çok kişiye teslim etme riskiyle karşı karşıya kalması anlamına gelmektedir. Belge çatışması ise aynı yük için birbirinden bağımsız olarak düzenlenen veya çelişkili devir zincirlerine sahip birden fazla elektronik konişmentonun bulunması halinde ortaya çıkmaktadır. Çifte teslim veya belge çatışması gibi risklerin azaltılması amacıyla bazı dijital platformlar belge üzerindeki hak devrini yalnızca bir kontrol zinciri üzerinden izinli hale getiren algoritmalar geliştirmiştir. Örneğin WAVE BL platformu, her belgenin tekil kimliğe sahip olması ve her devir işleminin zincirleme onaya bağlı olması sayesinde çifte devir riskini teknik olarak ortadan kaldırmayı hedeflemektedir. Mülkiyet iddiası ise birden çok tarafın aynı mal üzerinde hak iddia etmesiyle doğar ve bu durum, dijital sistemlerde denetimin ve devir kayıtlarının şeffaf şekilde izlenememesi halinde daha da karmaşık hale gelebilir.

ⅠⅠⅠ. Türk Hukukunda Elektronik Konişmento

Türk hukukunda konişmento 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda (“TTK”) ayrıntılı şekilde düzenlenmiş, özellikle 1228 madde ve devamında bu belgenin şekli, işlevi ve taraflar arası ilişkileri tanımlanmıştır. Ancak bu düzenlemeler, sadece fiziki konişmento esas alınarak yapılmış olup elektronik konişmento kavramı kanunda açıkça tanımlanmamıştır. Bu durum, e-B/L kullanımının doğrudan yasaklandığı anlamına gelmemekle birlikte, özellikle üçüncü kişilere karşı hak ileri sürülebilmesi ve taşıyanın sorumluluğunun sınırlandırılabilmesi açısından devletin bu tür belgeleri açıkça tanıyan özel düzenlemeler getirmesi gereklidir. Aksi takdirde, belgeyi sadece taraflar arası geçerli kılan sistemlerin dışındaki kişilere karşı hak iddiasında bulunmak hukuken mümkün olmayacaktır. Örneğin, konişmentonun devri ve ciro edilmesi süreci, fiziksel olarak belge üzerine yazılan ciro beyanlarıyla yürütülürken, elektronik ortamda bu işlemlerin hangi formatta yapılacağı, ne şekilde kaydedileceği ve üçüncü kişiler açısından bağlayıcılığının nasıl sağlanacağı TTK’da açık bir biçimde tanımlı değildir. Aynı şekilde, taşıyanın malı teslim ettiği kişiye karşı sorumluluğu ve yetkisiz teslim halinde doğacak zararların tazmini gibi hususlar da mevcut yasal çerçeveye uymamaktadır. Türk hukukunda elektronik belgelerin geçerliliğini tanıyan genel hükümler elbette mevcuttur. TTK’nın 1525. maddesi ticari belgelerin elektronik ortamda düzenlenebileceğini ifade etmekte, 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu güvenli elektronik imzayla imzalanmış belgelerin hukuki geçerliliğini sağlamaktadır. Ayrıca 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 199. maddesi de elektronik belgeleri delil olarak kabul etmektedir. Ancak bu düzenlemeler, taşıma hukukuna özgü olarak kıymetli evrak niteliğindeki belgelerin dijitalleşmesini kapsamamaktadır. Dolayısıyla e-B/L sistemlerinin Türk hukuk sisteminde güvenle uygulanabilmesi için özel, açık ve doğrudan düzenlemelere ihtiyaç bulunmaktadır.

Ⅳ. Uluslararası Hukuk Uyarınca Elektronik Konişmento

Uluslararası hukuk bakımından ise elektronik konişmento kullanımını hukuken mümkün kılan ve sistemleştiren düzenlemeler mevcuttur. Bunların başında Birleşmiş Milletler Uluslararası Ticaret Hukuku Komisyonu (“UNCITRAL”) tarafından hazırlanan Model Law on Electronic Transferable Records (“MLETR”) gelmektedir. MLETR, elektronik ortamda düzenlenen kıymetli evrakların geçerliliğini, devrini, kontrolünü ve ibrazını düzenleyen kapsamlı bir model yasadır. MLETR’de, fiziksel belgelerdeki “zilyetlik” kavramını dijital ortamda “control” (kontrol) olarak adlandırılan yetki kavramıyla karşılamaktadır. Bir elektronik kaydın üzerinde kontrol sahibi olan kişi, belge üzerinde hak ileri sürebilecek yetkili kişi olarak kabul edilir. Böylece fiziksel ibrazın yerini, teknik olarak sistem üzerinde kontrol hakkını ispat eden dijital işaretçiler veya erişim hakları almıştır. Ancak bu dijital kontrolün nasıl güvenli şekilde devredileceği ve yetkisiz erişimlerin nasıl önleneceği gibi konular hala sistem bazlı çözümlerle sınırlı kalmaktadır.

Bugün Singapur, Fransa gibi ülkeler bu yasayı iç hukuklarına adapte etmiş; İngiltere ise 2023 yılında yürürlüğe koyduğu Electronic Trade Documents Act ile MLETR’a uygun bir düzenleme getirmiştir. Bu yasa, konişmentonun da içerisinde sayıldığı birtakım ticari nitelikteki belgelerin elektronik belgeye dönüştürülerek, elektronik versiyonlarının da fiziki belgelerle aynı hukuki etkiyi doğurduğunu açıkça kabul etmektedir. “Dönüştürülen belgelerin eski hallerinin ise geçerliliğini yitireceği” hükme bağlanmıştır. (Bkz. Electronic Trade Documents Act, Change of form / (2)) Ticaretin dijitalleşmesi sürecinde bu tür uluslararası düzenlemelerin Türk hukukuna entegrasyonu açınılmazdır. Zira hem lojistik sektörü hem de finans ve sigorta gibi bağlantılı alanlar, belgelerin dijital olarak güvenli şekilde devredilebilmesine ihtiyaç duymaktadır.

Ⅴ. Sonuç

Deniz taşımacılığında konişmentolar, taşıma sözleşmesinin ispatı, mülkiyet devri ve teslimin güvenliği bakımından vazgeçilmez hukuki araçlardır. Günümüzde dijitalleşmenin hız kazanmasıyla birlikte bu belgelerin elektronik ortama aktarılması kaçınılmaz hale gelmiş; ancak bu dönüşüm, geleneksel hukuk sistemlerinin öngördüğü zilyetlik, ciro ve ibraz gibi temel kavramları yeniden yorumlamayı zorunlu kılmıştır. Elektronik konişmentoların sunduğu hız, güvenlik ve maliyet avantajlarına rağmen, teslim tesellüm süreçlerinde yaşanan belirsizlikler, özellikle taşıyanın sorumluluğu ve hak sahipliği iddiaları bakımından ciddi hukuki riskler doğurmaktadır.

Türk hukukunda konişmentoya ilişkin düzenlemelerin halen fiziksel belge esasına dayanmakta olması elektronik konişmentoların açıkça tanınmaması uygulamada hak sahipliği ve üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilirlik açısından sorun yaratmaktadır. 

Uluslararası alanda ise MLETR gibi modern yaklaşımlar, belge üzerindeki “kontrol” hakkını esas alarak dijital zilyetliğe karşılık gelen yeni kavramsal temeller geliştirmiştir. İngiltere gibi bazı ülkelerin bu modeli iç hukuka aktarmış olması, uluslararası ticarette dijital belgelerin kullanımını hem hukuki hem de ticari olarak mümkün kılmaktadır.

Sonuç olarak, elektronik konişmentoların Türk hukuk sisteminde güvenle kullanılabilmesi için, taşıma hukukuna özgü nitelikte açık ve doğrudan düzenlemelere ihtiyaç bulunmaktadır. Bu kapsamda Türk mevzuatının uluslararası örneklerle uyumlu biçimde güncellenmesi, hem ticaretin dijitalleşmesi sürecini destekleyecek hem de liman, sigorta ve lojistik uygulamalarında karşılaşılan hukuki riskleri azaltacaktır.

Kaynakça:

  • Bahar, Y. (2022). Deniz Ticareti Hukukunda Konişmento ve Elektronik Konişmentoların Hukuki Rejimi. İstanbul: On İki Levha Yayıncılık.
  • Bolero International Ltd. (2024). About Bolero. https://www.bolero.net/
  • CargoX. (2024). Blockchain document transfer. https://www.cargox.io/
  • essDOCS. (2023). What is an electronic bill of lading (eB/L)? https://www.essdocs.com/
  • Kara, H. (2019). Deniz Ticaretinde Elektronik Konişmento ve Siber Güvenlik. Ticaret ve Denizcilik Hukuku Araştırmaları Dergisi, 10(37), 75–98.
  • Kubilay, H. (2018). Elektronik Konişmento Uygulamasındaki Güncel Gelişmeler. DEHUKAMDER, 1(1), 33–48.
  • ICC (International Chamber of Commerce). (2021). Electronic bills of lading: Legal framework and adoption. https://iccwbo.org/
  • MLETR – UNCITRAL Model Law on Electronic Transferable Records. (2017). United Nations Commission on International Trade Law (UNCITRAL). https://uncitral.un.org/en/model-laws/electronictransferablerecords
  • Singapore Electronic Transactions Act (amended 2021). Parliament of Singapore.
  • 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu. Resmî Gazete, 23.01.2004, Sayı: 25355.
  • 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK). Resmî Gazete, 04.02.2011, Sayı: 27836.
  • 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK). Resmî Gazete, 14.02.2011, Sayı: 27846.
  • UK Parliament. (2023). Electronic Trade Documents Act 2023. https://www.legislation.gov.uk/
  • UNCITRAL. (n.d.). Model Law on Electronic Transferable Records – Explanatory notes and text. https://uncitral.un.org/en/texts/ecommerce/modellaw/electronic_transferable_records
  • Yıldırım, C. (2020). Elektronik konişmento kullanımının hukuki ve teknik sorunları. Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 22(1), 75–102.

Yazarlar

Duygu Doğan Şahiner

Duygu Doğan Şahiner

Ortak

Şevval Kalınca

Şevval Kalınca