1. Giriş
Tarihte ve günümüzde kredi ilişkilerini değerlendirdiğimizde, sözleşme yapılarının kredi verenin kapsamlı bir şekilde korunmasını temel prensip alarak oluşturulduğunu görmekteyiz. Bu temel prensip, 2008 global finansal krizi ve bunu takiben bankaların kredi kullandırma yükümlülüklerinde temerrüde düşmeleri ile kısmen terk edilmeye başlanmış olup, krizden çıkartılan derslerle LMA ve LSTA gibi kurumlar tarafından model “temerrüde düşen kredi veren” hükümlerini kredi sözleşmeleri ile tanıştırılmıştır.
2008’de piyasa ile tanıştırılan bu hükümler yavaş yavaş kredi sözleşmelerine entegre olabilmiş ve günümüzde, sendikasyon kredileri başta olmak üzere LMA standardı kredi sözleşmelerinde kredi verenler tarafından kabul edilebilir hale gelmişlerdir.
Hızla büyüyen kredi piyasasında piyasa aktörlerinin çoğu işletme sermayelerini yönetmek için kredilere başvururken, temerrüde düşen kredi veren hükümlerini ve bu hükümlerin sağladığı korumaları gözden geçirerek kredi ilişkilerine uygulamanın temkinli bir yaklaşım olduğu kanaatindeyiz. Bu doğrultuda, işbu makale ile piyasa aktörlerine temerrüde düşen kredi veren hükümlerini ve bu tür durumlarda borçlulara sunulan korumaları hatırlatmak amaçlanmıştır.
2. Temerrüde Düşen Kredi Veren
Genel olarak, bir kredi veren, kredi kullandırma taahhüdünü yerine getiremediğinde veya yerine getiremeyeceğini beyan ettiğinde ya da borç ödemekten aciz hale düştüğünde temerrüde düşen kredi veren olarak kabul edilir. LMA tarafından tesis edilen model hükümler uyarınca kredi sözleşmelerinde, temerrüde düşen kredi veren;
- idari veya teknik bir hata/arıza sebebiyle krediyi kullandıramama hali ve sözleşmeye dayanarak kredi kullandırma yükümlülüğünün iyi niyetle sorgulanması halleri dışında, bir kredideki kullandırma taahhüdünü kullanım tarihi itibarıyla kullandıramamış olan veya ilgili tarih itibariyle krediyi kullandıramayacağını kredi temsilcisine veya borçluya bildirmiş olan,
- bir finansman belgesini feshetmiş veya reddetmiş olan; veya
- devam etmekte olan nitelikte borç ödemekten aciz durumunda olan (ör: kreditörün iflas etmesi veya borçlarını ödeyememesi ya da genel olarak borçlarını ödeyemeyeceğini kabul etmesi)
kredi verenler olarak tanımlanmıştır.
Kredi sözleşmelerinde kredi verenin temerrüde düşen kredi veren olarak sınıflandırılıp sınıflandırılmayacağına karar verme yetkisi kredi temsilcisinde olup, kredi temsilcisinin bu kararı nihai ve bağlayıcı olarak düzenlenmektedir.
3. Borçlulara Sunulan Korumalar
Kredi sözleşmelerinde temerrüde düşen kredi veren hükümlerinin yer aldığı durumlarda; borçlular mevzuatın kendilerine tanıdığı kredi veren aleyhine hukuki işlem başlatarak tazminat talep etmenin yanı sıra, farklı korumalardan da faydalanabilmektedir. Bu korumalar borçluların kredi sözleşmesini ayakta tutarak, ek maliyetler yapmasını önlemek ve mevcut finansman koşullarını koruyarak finansmana daha kolay erişim sağlamasını amaçlamaktadır.
Temerrüde düşen kredi veren hükümlerinin düzenlendiği kredi sözleşmelerinde genellikle borçlulara sunulan korumalar şunlardır:
- Temerrüde düşen kredi verenin kredi taahhüdünün iptali ve kredi vereni değiştirme hakkı: borçlu, temerrüde düşen kredi verenin mevcut kredi taahhüdünü sonlandırabilir ve/veya temerrüde düşen kredi veren yerine geçecek başka bir kredi vereni kredi sözleşmesine taraf yapabilir. Bu durumda, borçlu, mevcut kredi koşullarını koruyabilir ve yeni bir kredi ilişkisine girmesine gerek kalmaksızın zamanda tasarruf ederek, başta hukuki ve finansal maliyetler olmak üzere, işlem maliyetlerini azaltabilir. Bu seçeneğin bir dezavantajı ise, çoğu durumda borçlunun, temerrüde düşen kredi verenin hali hazırda kullandırdığı kredi kapsamındaki mevcut kredi bakiyesini ödemek zorunda kalmasıdır.
- Taahhüt komisyonu ödemesinin askıya alınması: temerrüde düşen kredi veren temerrütte olduğu süre boyunca, borçlunun kullandırılmayan kredi üzerinden taahhüt komisyonu ödeme yükümlülüğü askıya alınmaktadır.
- Oy haklarının kısıtlanması: temerrüde düşen bir kredi veren, kredi sözleşmesi kapsamında yapılan onay, feragat, değişiklik taleplerine belirli bir süre içerisinde cevap vermediği hallerde, ilgili konuda oy haklarını kaybetmektedir.
- Rotatif kredilerin vadeli kredilere dönüşmesi: temerrüde düşen kredi veren tarafından kullandırılan rotatif krediler vadeli krediye dönüştürülür ve kredi sözleşmesi kapsamındaki rotatif kredi vade tarihine bakılmaksızın, nihai kredi vadesinde muaccel hale gelir.
4. Sonuç
Temerrüde düşen kredi veren hükümlerinin kredi sözleşmelerine dahil edilmesi, dünyanın karşılaştığı sayısız finansal ve bankacılık krizlerinden alınan dersler doğrultusunda özellikle sendikasyon kredilerinde piyasa standardı haline gelmiş olup, borçluların bu hükümlere ve sağladıkları korumalara aşina olmaları önem arz etmektedir. Bu hükümlerin kredi sözleşmelerine dahiliyetinin teşvik edilmesinin bir diğer önemi ise, finansal piyasa aktörlerinin borçluları koruyucu hükümlere alışmasını sağlamak ve borçluların refahını artırmaya ön ayak olmaktır.