GİRİŞ
İslami finans, faizsiz, kar-zarar ortaklığı esasına dayalı ve risk paylaşımını ön plana çıkaran bir finansman modelidir. Türkiye’de İslami finans ürünlerinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması hem ülkedeki finansman ve yatırım modellerinin hem de yatırımcı profilinin çeşitlenmesi bakımından önem arz etmektedir. Bu hususun önemine binaen, işbu makalemizde, Türkiye piyasalarında yaygın olarak kullanılan İslami finans ürünleri ve bu ürünlerin konvansiyonel finans sistemi içerisinde benzerlik gösterdiği ürünler ele alınacaktır.
A. Türkiye’de İslami Finansın Hukuki Altyapısı
Türkiye’de İslami finans ürünleri Türk bankacılık ve sermaye piyasası hukuku sistemi çerçevesinde uygulanmaktadır. Bu ürünler, ürünün bankacılık ürünü veya sermaye piyasası aracı olmasına bağlı olarak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (“BDDK”) veya Sermaye Piyasası Kurulu (“SPK”) tarafından düzenlenmekte ve denetlenmektedir.
Türkiye’de çeşitli İslami finans ürünleri bulunmakta olup, bu ürünler, ilgili ürünün niteliğine göre katılım bankaları ve/veya kalkınma ve yatırım bankaları (ikisi birlikte “İslami Banka”) veya varlık kiralama şirketleri tarafından sağlanabilmektedir. Türkiye’de kullanılan başlıca İslami finans ürünleri ve bu ürünlerin konvansiyonel finans sistemi içerisinde benzerlik gösterdiği ürünler aşağıda bilgilerinize sunulmaktadır.
B. Türkiye’deki Başlıca İslami Finans Ürünleri
1. Yatırım Vekâleti (Wakala)
Yatırım vekaleti, İslami finans sisteminde vekalet esasına dayalı bir yatırım modelidir. Bu modelde vekil, kararlaştırılan faaliyetleri vekil eden adına yürütür ve elde edilen kar, vekil ve vekil eden arasında önceden belirlenen oranda paylaşılır. Vekil, bu işlemden dolayı vekalet ücretine de hak kazanabilir. Bu vekalet ücreti sabit bir ücret olarak kararlaştırılabileceği gibi, yatırım vekaletine konu faaliyetten beklenenden yüksek oranda kar elde edilmesi halinde, artık karın vekile ödenmesi şeklinde de kararlaştırılabilir. Konvansiyonel finans sisteminde yatırım vekaleti; yatırım danışmanlığı, fon yönetimi ve portföy yönetimi işlemlerine benzerlik göstermektir. Bunun yanında yatırım vekaleti, İslami Bankalar tarafından yaygın olarak konvansiyonel bankacılıktaki kredi ilişkilerine benzetilerek kullanılmaktadır. Mevcut uygulamada vekil eden banka, vekili olarak müşterisinin bazı işletme ve/veya yatırım faaliyetlerini fonlamakta, vekil olan müşteri ise, ticari faaliyetleri çerçevesinde kullandığı bu fondan elde ettiği karı, önceden vekil eden ile vekil arasında mutabık kalınmış bir oranda, vekil edene ödemektedir. Bu modelin konvansiyonel kredi ilişkilerinden ayıran en büyük fark ise vekil eden bankanın yatırımın karı yanında zarar riskini de üstlenmesidir.
2. Murabaha
Murabaha, müşterinin istediği bir malın finans kurumu tarafından satın alınarak müşteriye belirli bir kar oranıyla vadeli olarak satılması işlemidir. Bu ürün, konvansiyonel finans sistemindeki satın alma finansmanı gibi işlev görür ve özellikle peşin satış yerine taksitli satışın tercih edildiği durumlarda kullanılır. Murabaha işlemlerinde, genellikle İslami Banka, müşteri ve tedarikçi arasında vadeli satış sözleşmesi imzalanır ve müşteri tarafından bankaya hem murabaha konusu malın vadeli alım – satımından oluşan vade farkı hem de malın satış bedeli taksitli bir şekilde ödenir. Murabaha, işleme konu malın vadeli satışı üzerinden vade farkına binaen kazanç elde etmeye dayalı olup herhangi bir faiz hükmü içermez.
3. Müşareke
Müşareke, iki veya daha fazla tarafın belirli bir proje yatırımında sermaye ve uzmanlık koymak suretiyle ortak olarak yer aldığı ve proje yatırımından elde edilen kar-zararın paylaşılmasına dayanan bir finansman modelidir. Bu model konvansiyonel finans sistemindeki proje finansmanı modeline benzetilerek de uygulanmaktadır. Nitekim İslami finans sisteminde, caiz kabul edilen proje finansmanı işlemlerinin müşareke modeli altında hayata geçirildikleri sıklıkla görülmektedir. Proje finansman işlemlerinde olduğu gibi müşareke işlemlerindeki sözleşmeler de tarafların projeye koyacakları özkaynak ve sermaye oranlarını, projenin yatırım ve işletme süreçlerine uygulanacak kuralları ve projeden elde edilecek karın dağıtılma esaslarını içermektedir. Konvansiyonel finans sisteminden farklı olarak, müşareke işlemlerinde faiz uygulaması bulunmamakta olup, İslami finansman sağlayanın sözleşmede belirtilen oranlarda projenin zararına da katlanması söz konusu olabilmektedir.
4. İcâre ve Kiralama
İcâre, klasik kira işlemlerini ifade etmekle beraber, İslami finans sistemi içerisinde yaygın olarak finansal kiralama amacıyla kullanılmaktadır. İcâre modelinde, konvansiyonel finansal kiralama işlemlerinde olduğu gibi, İslami Banka tarafından kira konusu malın kullanım ve yararlanma hakları belirli bir vadede periyodik kira ödemeleri karşılığı müşteriye devredilmekte ve vade sonunda müşteri belirli bir bedeli ödeyerek kira konusu malın sahibi olabilmektedir.
5. Teverruk
Teverruk, İslami Bankalar tarafından müşteri talebine istinaden likit piyasalardan peşin bedelle emtia satın alınarak müşteriye vadeli olarak satılması amacıyla kullanılmakta olup, konvansiyonel finans sistemindeki repo işlemine benzemektedir. Repo işlemlerinde olduğu gibi teverruk işlemlerinde de müşteriler vadeli ödeme ile bankadan satın aldıkları emtiayı likit piyasalarda peşin bedelle satıp, fon getirisi sağlamaktadır. Bu şekilde müşteri fon ihtiyacını peşin olarak karşılarken vadeli olarak borçlanmaktadır. Repo işlemlerinde olduğu gibi teverruk işlemlerinde de ters teverruk imkanı bulunmaktadır. Ters teverrukte, müşteri elinde bulunan veya likit piyasalardan temin ettiği emtiayı bankaya vadeli olarak satarak emtiadan kar elde etmekte, banka da vadeli satın aldığı emtiayı likit piyasalarda satarak fon getirisi elde etmektedir.
6. Sukuk (Kira Sertifikası)
Sukuk, Türkiye’deki adıyla kira sertifikası, tahvil benzeri bir yapı sunan ve yatırımcılarına sukuka dayanak varlık veya haktan elde edilen gelirler üzerinden belirli periyotlarla maddi getiri sağlayan menkul kıymeti ifade etmektedir. Konvansiyonel finans sistemindeki tahvil ihraçlarına benzemekle beraber kira sertifikaları ile konvansiyonel tahvili ayıran en büyük fark, kira sertifikalarında, ihraca dayanak bir varlık veya hak olması ve kira sertifikası sahiplerinin bu dayanak varlık veya hak üzerinde bir menfaate sahip olabilmeleridir. Bunun yanı sıra, diğer İslami finans ürünlerinde olduğu gibi kira sertifikalarında da kira sertifikası sahipleri işlem riskini üstlenmekte ve işlemde zarar oluşması halinde, zarara da katlanmaktadır.
Türkiye’de sahipliğe dayalı, yönetime dayalı, alım-satıma dayalı, ortaklığa dayalı ve eser sözleşmesine dayalı olmak üzere başlıca beş sukuk modeli bulunmakla, bu modellerin ihraç özelinde hibrit olarak kullanıldığına da sıklıkla rastlanmaktadır. Bunun yanında Türkiye piyasasında en yaygın kullanılan modelin yönetime dayalı sukuk ihracı olduğu da söylenebilecektir. Bu modelde sukuk ihracına dayanak varlık veya hakların maliki olan kişi ile sukuk ihracından elde edilecek fonu kullanan kişi aynı kişi olup, bu kişi (fon kullanıcısı) sukuk ihraç etmeye yetkili varlık kiralama şirketleri ile bir yönetim sözleşmesi imzalamaktadır. Bu yönetim sözleşmesi kapsamında sukuk ihracına dayanak varlık ve haklar, fon kullanıcı tarafından varlık kiralama şirketi lehine yönetilmekte ve bundan kaynaklanan gelirler periyodik aralıklarla sukuk yatırımcılarına (kira sertifikası sahipleri) ödenmektedir. Fon kullanıcısı ise hem sukuk ihracından toplanan fona hem de yönetim sözleşmesi kapsamında yönetim ücretine hak kazanabilmektedir.
SONUÇ
İslami finansın, faizsiz ve kar-zarar ortaklığına dayalı yapısıyla yeni ve çeşitli finansman ürünleri yaratılmasına altyapı sağlaması ve alternatif yatırımcı profili ile global finansal sistemde ivmeli olarak büyüme potansiyeline sahip olduğunu değerlendiriyoruz. Bu sebeple ülkemiz reel sektör ve finans sektörü aktörlerinin Türkiye’de mevcut ve yaygın olarak kullanılan İslami finans ürünlerine aşinalık kazanmalarının ve bu ürünleri İslami bankalar ve finans kuruluşları ile maliyet avantajlarını da değerlendirerek portföylerine katmalarının önemli olduğu kanaatindeyiz. İşbu makalemizde de Türkiye piyasalarında yaygın olarak kullanılan İslami finans ürünleri ve bu ürünlerin konvansiyonel finans sistemi içerisinde benzerlik gösterdiği ürünleri detaylandırarak, bu konuya dikkat çekmek istenmiştir.
Bu makale, İslami finans prensiplerini ele alan makale serimizin ilkidir. Gelecekteki yazılarımızı takip ederek İslami finans prensipleri ve ürünleri hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.