1. GİRİŞ
6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu (“YUKK”)’nun 46 ve 47. maddeleri uyarınca, yabancıların Türkiye’de yasal olarak kalmasına imkân tanıyan ikamet izinlerinden biri olan insani ikamet izni, olağan şartlarda ikamet izni verilemeyecek kişilere, geçici ve istisnai bir çözüm sağlamak amacıyla düzenlenmektedir. Bu izin türü, başta insan haklarına saygı, geri gönderme yasağı (non-refoulement) ve uluslararası yükümlülükler olmak üzere, devletin insani ve hukuki sorumlulukları çerçevesinde takdir yetkisiyle verilmektedir.
2. KAPSAM
YUKK m.46 uyarınca aşağıda belirtilen hâllerde insani ikamet izni verilebilir:
- Sınır dışı kararı alınamayan veya uygulanamayan yabancılar: Örneğin, seyahat belgeleri olmayan ya da vatandaşı olduğu ülke tarafından kabul edilmeyen kişiler.
- Hayati tehlike riski bulunan yabancılar: İç savaş, ağır insan hakları ihlalleri, işkence, ölüm cezası riski gibi nedenlerle ülkesine geri gönderilmesi hâlinde ciddi zarar görebilecek kişiler.
- Geri gönderme kararı alınamayan çocuklar: Refakatsiz küçüklerin menfaati gereği Türkiye’de kalması gerekiyorsa.
- Türkiye’ye girişine izin verilmesi zorunlu görülen kişiler: Uluslararası toplum tarafından korunma altına alınmış bireyler, gazeteciler, aktivistler vb.
- Ciddi sağlık sorunları olan kişiler: Kanser, organ yetmezliği gibi seyahat etmesini fiilen imkânsız hâle getiren hastalıklar.
- Hamilelik, yaşlılık, ağır travma gibi insani gerekçeler: Özellikle tedavi sürecinde olan veya sosyal desteğe muhtaç bireyler.
3. BAŞVURU USULÜ VE GEREKLİ BELGELER
İnsani ikamet izni başvuruları, yabancının fiilen bulunduğu İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne şahsen yapılmak suretiyle gerçekleştirilir. Bu izin, e-ikamet sistemi üzerinden çevrim içi olarak başvuruya açık değildir, dolayısıyla doğrudan müracaat esastır.
Başvuruya eklenecek belgeler genellikle aşağıdakilerden oluşur:
- Pasaport veya kimlik yerine geçen belge (varsa)
- İnsani gerekçeleri gösterir rapor, belge veya resmi yazılar (örneğin: sağlık raporu, mahkeme kararı, uluslararası örgüt belgesi)
- İkamet belgesi veya adres beyanı
- 4 adet biyometrik fotoğraf
- Talebe ilişkin gerekçeli gösterir dilekçe
Başvuru sırasında alınan belgeler ve yapılan beyanlar, Göç İdaresi uzmanları tarafından değerlendirildikten sonra, karar Göç İdaresi Başkanlığı onayı ile kesinleşir.
4. BAŞVURUNUN YENİLENMESİ
İnsani ikamet izni, kural olarak en fazla bir yıl süreyle düzenlenir. Ancak, izin süresi sona erdiğinde ayrıca bir başvuru yapılması hâlinde ve insani gerekçeler devam ediyorsa uzatılması mümkündür.
Örnek vermek gerekirse, Suriye vatandaşı bir birey, geri gönderilmesi hâlinde Esad rejimi tarafından işkenceye uğrama riski bulunduğunu uluslararası belgelerle ispatlamışsa, kendisine bir yıllık insani ikamet izni verilir. Bir yıl sonunda risk hâli devam ediyorsa, aynı gerekçelere dayanarak yeniden başvuru yapabilir ve süre uzatılabilir.
5. İZİN SÜRESİNCE HAKLAR VE KISITLAMALAR
- İnsani ikamet izni, diğer ikamet izinlerine göre daha esnek bir statü sunar ancak doğrudan çalışma izni vermez. Yabancı, ayrı bir başvuru ile çalışma izni talep edebilir.
- Bu izin türü, Türk vatandaşlığına başvuru için gerekli olan yasal ikamet süresine dahil edilmez (YUKK m.47).
- Eğitim, sağlık ve sosyal hizmetlere erişim açısından kişisel durumlar gözetilerek kamu kurumlarınca destek sunulabilir.
- Kamu düzeni, kamu güvenliği veya genel ahlakı tehdit eden davranışlarda bulunanlar bakımından izin iptal edilebilir.
6. İDARİ DENETİM VE YARGI YOLU
İnsani ikamet izni verilmesi, uzatılması veya iptaline ilişkin işlemler, idarenin takdir yetkisi kapsamında değerlendirilir. Ancak bu takdir yetkisi, keyfilikten uzak ve hukuka uygunluk denetimine tabi olmak zorundadır.
Bu bağlamda, başvurunun reddedilmesi, iznin uzatılmaması veya iptal edilmesi hâlinde, yabancı tarafından 15 gün içinde yetkili idare mahkemesinde iptal davası açılması mümkündür. Dava açılması, idari işlemin yürütmesini durdurmaz; ancak hâkim, gerekli görürse yürütmenin durdurulmasına karar verebilir.
7. SONUÇ
İnsani ikamet izni, Türkiye’nin insan haklarına dayalı göç politikası kapsamında, zor durumda bulunan yabancılara sağlanan önemli bir koruma mekanizmasıdır. Ancak bu izin, geçici nitelikte olup sürekli ikamet veya vatandaşlıkla karıştırılmamalıdır. Başvurunun başarıyla sonuçlandırılabilmesi, ileri sürülen insani gerekçelerin somut, belgelenebilir ve güncel olması ile doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle başvuru sürecinin hukuki destekle yürütülmesi, işlemlerin isabetli ve hızlı şekilde sonuçlanması bakımından önem arz etmektedir.
Saygılarımızla,
Kılınç Hukuk & Danışmanlık