Aralık 21, 2023

Elektronik Kıymetli Evraklar

GİRİŞ – ELEKTRONİK KIYMETLİ EVRAKLAR NEDİR?

Kıymetli evraklar, dünya üzerindeki tüm ülkelerin kullandığı ticari düzenin en önemli parçalarından birisidir. Tacirlerin kendi aralarındaki işlemler için olduğu kadar tacir olmayan kişilerin dahil olduğu hukuki ilişkilerde de aktif bir şekilde kullanılmaktadır. Kıymetli evrakların hem ülkemizde hem de dünyada bu denli hayatın içerisinde olması sebebiyle kanun koyucu tarafından detaylı şekilde regüle edilmiştir. Kıymetli evrakta hak ve senet ayrılmaz bir bütündür. Dolayısıyla kıymetli evraktan doğan haklar ayrı olarak talep edilemezler. Bilindiği üzere, Türk Ticaret Kanunu’nda kambiyo senetleri; çek, poliçe ve bono olarak tasniflendirilmiştir.

Hukuk yaşayan bir sosyal bilim olduğu için teknolojik gelişmelere uygun gelişmeler göstermektedir. Özellikle blokzincir teknolojisi ile ekonomi dünyasında merkeziyetçi otoritelere bakış açısı değişmiştir. Ekonomi biliminin etkilenmesi ile doğal olarak hukuk dünyasında da pek çok bakış açısı gelişmiştir. Özellikle kripto paraların regüle edilmesi hususları pek çok ülkede tartışılmaktayken bu kez kıymetli evraklar da tartışmanın içerisinde dahil edilmiştir. Özellikle Almanya’da 2021 yılında yürürlüğe giren Alman Elektronik Kıymetli Evrak Kanunu, kıymetli evraklar bakımından çok büyük bir yeniliğin düzenlenmesini sağlamıştır. Alman Elektronik Kıymetli Evrak Kanunu esas itibariyle iki farklı elektronik kıymetli evrak türünü gündeme getirmektedir. Bunlardan birincisi merkeziyetçi yapıya sahip elektronik kıymetli evraktır. İkincisi ise blokzincir teknolojisi ile kullanımı öngörülen merkeziyetsiz kıymetli evraktır.

İşbu makalede özellikle Alman Elektronik Kıymetli Evrak Kanunu ile hukuk dünyasının gündemine gelen elektronik kıymetli evraklardan bahsedilecektir.

ELEKTRONİK KIYMETLİ EVRAKA BAKIŞ

Elektronik kıymetli evrak adından da anlaşıldığı üzere fiziki bir sureti olmayan ve tamamen elektronik ortamda varlığını sürdüren bir hukuk enstrümanıdır. Bu noktada ilk kapsamlı düzenleme olan Alman Elektronik Kıymetli Evrak Kanunu da elektronik kıymetli evrakların fiziki kıymetli evraklardan hukuki geçerlilik açısından bir farkının olmadığını belirtmektedir. Bu düzenleme aslında kanun koyucunun özellikle merkeziyetsiz bir kıymetli evrak dünyasına açık olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla Almanya gibi dünya devi olan ve ekonomik ilişkilerde çok önemli aktör olan bir ülkenin finansal altyapısı için öngördüğü bu yeniliğin büyük bir reform olduğu ifade edilebilir.

Buradan yol çıkıldığında söz konusu öncülüğün tüm dünyayı domine etme ihtimalinin yüksek olduğu tahmin edilebilir. Özellikle blokzincir teknolojisi üzerinde yapılan binlerce çalışma, metaverse evreni için üretilen yüzlerce senaryo göz önüne alındığında elektronik kıymetli evrakların da çok geçmeksizin hayatımızda yer alacağı tahmin edilebilmektedir. Bu noktada Alman Elektronik Kıymetli Evrak Kanunu özellikle kıta Avrupa hukuku bakımından öncü olacaktır.

Yukarıda belirtildiği üzere; Alman Elektronik Kıymetli Evrak Kanunu’nda merkezi yapıya sahip olan ve merkezi yapıya sahip olmayan iki farklı kıymetli evrak tanımına yer verilmiştir. Merkezi yapıya sahip elektronik kıymetli evraklar (Electronic Securities), geleneksel finans sisteminin altyapısının kullanan dijital varlıklar olarak tanımlanabilir. Alman kanun koyucusu merkeziyetçi yapıya sahip elektronik kıymetli evrakların merkezi menkul kıymet saklama kuruluşu tarafından yönetileceğini düzenlemektedir. Diğer bir elektronik kıymetli evrak türü ise kripto kıymetli evrak (Crypto Securities) olarak tanımlanmıştır.  Kripto kıymetli evraklar, merkezi bir sisteme sahip elektronik kıymetli evraklardan farklı olarak anonim yapıdadır. Kripto kıymetli evraklar, Alman Bankacılık Kanunu uyarınca finansal hizmet sağlayıcı olarak faaliyet gösteren ve lisans sahibi kayıt altına alınır. Kripto kıymetli evrakların en önemli özelliği ise dağıtılmış defter teknolojisini kullanmasıdır. İşbu iki farklı kıymetli evrak türü ekonomi dünyasını evrimleştiren teknolojik gelişmelerin hukuk dünyasına yansımış hali olarak kabul edilebilecektir.

SONUÇ

Hukukun insan hayatını düzenleyici ve koruyuculuk sağlayıcı işlevi son yıllarda yaşanan teknolojik gelişmelere kimi zaman aynı hızla uyum sağlayamamaktadır. Hukukun teknolojik gelişmeler ile aynı hızda ilerlememesi birçok ihtilafı da beraberinde getirmektedir. Ancak Alman Elektronik Kıymetli Evrak Kanunu yürürlüğe koyduğu hükümleri ve düzenlemesi itibariyle hukukun teknolojik gelişmelere aynı hızla uyum sağlaması adına büyük bir işarettir. Özellikle Avrupa Birliği’nin devi olan Almanya’da bu yönde bir düzenlemenin yapılmış olması öncelikle Avrupa Birliği’nin diğer ülkelerini ve dolayısıyla da Türkiye’yi de etkileyecektir. Türk kanun koyucusunun da merkeziyetsiz yapılara ilişkin yaptığı regülatif çalışmalar göz önüne alındığında elektronik kıymetli evrak konusunda da çalışmalar yapılması beklenmektedir. Bankacılık ve finans teknolojileri alanlarında oldukça ileri seviyede olan ülkemizde de yakın bir tarihte elektronik kıymetli evrak bakımından da gelişmeler yaşanacağı aşikardır.

Yazarlar

Duygu Doğan Şahiner

Duygu Doğan Şahiner

Ortak