1. GİRİŞ
Uluslararası ticaretin temel taşlarından biri olan deniz ticareti, taşıma sözleşmelerini ve yük sahipleri ile taşıyanlar arasındaki ilişkileri düzenleyen hukuki kuralları içerir. Bu bağlamda, taşıma sözleşmelerinde sıkça karşılaşılan “paramount klozu” terimi, özellikle konşimentolu taşımalar açısından önemlidir. Önemli hükümler, genellikle konşimentoların arka yüzünde yer alır ve göndericiler ile taşıyanlar arasındaki hukuki ilişkileri etkilemeyi amaçlar. Bununla birlikte, paramount klozunun etkisi yalnızca konşimentolu taşımalarla sınırlı değildir; aynı zamanda çarter sözleşmelerinin içeriği üzerinde de etkileri bulunmaktadır.
2. PARAMOUNT KLOZUNUN GENEL İÇERİĞİ
Paramount klozu, bir sözleşmeye eklenen ve başka bir hukuki düzenleme veya kurala atıfta bulunan bir madde olarak tanımlanabilir. Bu hüküm, genellikle deniz taşımacılığında uygulanacak hukuku belirlemek ve taşıyanın sorumluluğunu sınırlamak için kullanılır.
Paramount klozu, taşıma sözleşmesinin hükümlerinin Lahey Kuralları gibi başka bir hukuki çerçeveyle uyumlu olmasını sağlar. Bu durum, taşıma sırasında taraflar arasındaki ilişkilerin daha net bir şekilde tanımlanması ve sorumlulukların hukuki bir temele dayandırılmasını garanti etmektedir.
3. ÇARTER SÖZLEŞMELERİ VE PARAMOUNT KLOZU
Çarter sözleşmeleri, gemi sahibinin belirli bir süre için ya da belirli bir rotada yük taşımak üzere gemiyi kiraladığı sözleşmelerdir. Bu tür sözleşmelere, taşıyanın yükümlülüklerini düzenleyecek kuralları belirten bir paramount klozu eklenebilir. Paramount klozu, belirli uluslararası kurallara veya düzenlemelere atıfta bulunarak taşımaya ilişkin kuralların ve sorumlulukların somutlaştırılmasını ve bir hukuki zemine çekilmesini sağlamaktadır.
4. LAHEY KURALLARI’NIN ÇARTER SÖZLEŞMELERİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Konşimentolu taşımalarla ilgili kurallar içeren “Konişmentoya Müteallik Bazı Kaidelerin Tevhidi Hakkındaki Milletlerarası Sözleşme” (Lahey Kuralları), 1924 yılında yürürlüğe girmiştir. Bununla birlikte, bu kurallar, bir konşimento düzenlenene kadar çarter sözleşmelerine uygulanmaz. Çarter sözleşmesine bir paramount klozu eklenerek bu kuralların geçerliliği sağlanabilir.
Türkiye’nin Lahey Kuralları’na taraf olması, bu kuralların Türk hukuku kapsamında bağlayıcı olduğu anlamına gelir. Çarter sözleşmesine bir paramount klozu eklenerek, bir konşimento düzenlendiği sürece, sözleşmeye uygulanacak hukukun Lahey Kuralları olduğu belirtilebilir.
Lahey Kuralları’nın 1. maddesi b fıkrası uyarınca, bu kurallar, konşimento veya benzeri bir belge düzenlendiği takdirde geçerli olacaktır. Ancak çarter sözleşmesi bu kurallara tabi değildir. Bununla birlikte, çarter sözleşmesi ve konşimento arasındaki ilişki, bir paramount klozu ile kurulabilir.
1968 yılında yürürlüğe giren ve Lahey Kuralları’nı güncelleyen Lahey-Visby Protokolü, taşıyanların sorumluluklarını artırmış ve taşıma sırasında yük sahiplerine daha fazla koruma sağlayan hükümler getirmiştir. Lahey-Visby Kuralları’nın uygulanması, taşımacılığın daha kapsamlı düzenlemelere tabi olmasını sağlar. Çarter sözleşmesinde bir paramount klozu kullanılarak, taşıyanın yükümlülükleri ayrıntılı bir şekilde tanımlanabilmektedir.
5. LAHEY VE LAHEY-VISBY KURALLARI KAPSAMINDA SEFERE ELVERİŞLİLİK
Türkiye’nin Lahey ve Lahey-Visby Kuralları’na taraf olması, taşıyanın sorumluluğunu artıran bir faktör olarak, yük sahiplerine daha kapsamlı bir koruma sağlamaktadır. Bu kurallar, özellikle taşıyanın gemiyi sefere elverişli, yük için uygun ve yolculuğa hazır tutma yükümlülüğünü detaylandıran özel hükümlerin uygulanması açısından önem arz etmektedir. Türk Ticaret Kanunu (TTK), taşıyanın gemiyi denize, yola ve yüke elverişli bulundurma yükümlülüğünü 1141. maddesinde düzenlemektedir. TTK’nın 1141. maddesinin a fıkrası: “Her türlü navlun sözleşmesinde taşıyan, geminin denize, yola ve yüke elverişli bir hâlde bulunmasını sağlamakla yükümlüdür.” hükmünü içermektedir. Bu maddeye göre, taşıyan yolculuk başlamadan gemiyi sefere hazır etmeli, elverişli bulundurmalıdır.
Lahey Kuralları ise taşıyan tarafından yolculuk başlamadan önce geminin yolculuğa elverişli bulundurma yükümlülüğünü, gemi elverişliliği ve yükün korunması ile güvenliği kapsamında düzenlemektedir. Lahey Kuralları, yolculuk başlamadan önceki sefere elverişliliği düzenlemiş olup, taşıyanın bu kapsamdaki yükümlülüğünün yolculuk boyunca devam etmesine ilişkin düzenleme yapmamıştır.
Lahey-Visby Kuralları ile Lahey Kurallarında düzenlenen taşıyanın sefere elverişli bir gemi sağlama yükümlülüğü daha belirginleşmiştir. Lahey-Visby Kuralları da taşıyanın gemiyi sefere elverişli hale getirme yükümlülüğünü düzenlemeye devam etmektedir. Ancak burada, taşıyanın yükümlülüğü yalnızca geminin yolculuğun başlangıcında değil, aynı zamanda geminin yolculuk esnasında da güvenli olmasını sağlamayı kapsamaktadır. Taşıyanın sorumluluğu Lahey-Visby Kuralları ile daha geniş bir çerçevede düzenlenmiştir.
Başlangıçtaki elverişsizlik ve sefer sırasında meydana gelen elverişsizlikte de taşıyanın sorumluluğuna gidilecektir. Lahey ve Lahey-Visby Kurallarına atıf yapılması durumunda taşıyanın sorumluluğu ağırlaşacaktır. Bu sorumluluğun tespit edilmesinde, başlangıçta meydana gelen elverişsizlik ile yolculuk sırasında meydana gelen elverişsizlik açısından taşıyanın sorumluluğu farklı olacaktır. TTK madde 1141 uyarınca taşıyan bakımından öngörülen kusur sorumluluğu taşıyanın geminin başlangıçtaki elverişsizliğinden doğan sorumluluğuna ilişkin olacaktır.
Taşıyanın gemisinin yolculuk sırasında elverişsiz olmasından doğacak sorumluluğu ise TTK madde 1141 kapsamında değerlendirilmeyip, TTK madde 1178 ve devamında düzenlenen yüke özen borcunun ihlali halindeki sorumluluğa ilişkin hükümler çerçevesinde değerlendirilecektir. TTK 1178. maddesi: “Taşıyan, navlun sözleşmesinin ifasında, özellikle eşyanın yükletilmesi, istifi, elden geçirilmesi, taşınması, korunması, gözetimi ve boşaltılmasında tedbirli bir taşıyandan beklenen dikkat ve özeni göstermekle yükümlüdür.” hükmünü havidir. Bu düzenlemeye göre, geminin yolculuk sırasında elverişsiz olmasından taşıyanın doğacak sorumluluğu, dikkat ve özen yükümlülüğünün ihlali kapsamında değerlendirilecektir.
6. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
Paramount klozu, deniz taşımacılığı ve çarter sözleşmelerinin uygulamalarında kritik bir rol oynamaktadır. Bu kloz, genellikle konşimentolu taşımalarla ilişkilendirilse de çarter sözleşmeleri üzerinde de büyük bir etkiye sahiptir. Paramount klozu, uluslararası düzenlemelere uyum sağlayarak taşıyanın sorumluluklarını ve tarafların haklarını düzenleyebilme yönünden işlevseldir.
Paramount klozu aracılığıyla Lahey Kuralları ve Lahey-Visby Protokolü, konşimentoyla ilişkilendirilen çarter sözleşmelerine dahil edilebilir. Bu durum, özellikle uluslararası taşıma süreçlerinde taraflar arasında uyum ve netlik sağlamaktadır. Ancak, paramount klozunun kapsamı ve içeriği her durumda farklılık gösterebilir; bu nedenle her bir düzenlemenin dikkatlice incelenmesi gerekmektedir.