GİRİŞ
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”)’nın 409 ve devamı maddeleri uyarınca anonim şirketlerde genel kurul toplantıları olağan ve olağanüstü toplanır. Bu doğrultuda, kural olarak anonim şirketlerde olağan genel kurul toplantıları her faaliyet yılının sonundan itibaren 3 ay içerisinde yapılmakla beraber gerektiği takdirde genel kurul toplantılarının olağanüstü olarak toplanması da mümkündür.
Genel kurul toplantıları TTK hükümleri uyarınca çağrı ile ve belirli hallerde çağrısız olarak gerçekleştirilebilmektedir.
TTK HÜKÜMLERİ UYARINCA GENEL KURULUN TOPLANTIYA ÇAĞRI PROSEDÜRÜ
Genel kurulun toplantıya çağırılmasına ilişkin genel prensipler TTK’nın 410/1. maddesi ile düzenlenmekte olup ilgili madde ile genel kurulu toplantıya çağırmaya yetkili organ ve kişiler; yönetim kurulu ve tasfiye halinde tasfiye memurları olarak belirlenmiştir. Ancak yönetim kurulunun, devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkân bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında, mahkemenin izniyle, tek bir pay sahibi genel kurulu toplantıya çağırabilecektir.
Bu doğrultuda, genel kurulun toplantıya çağrı şekline ilişkin hususlar ve esaslar, TTK’nın 410, 414 ve 415 maddeleri ve Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Bakanlık Temsilcileri Hakkında Yönetmelik (“Yönetmelik”)’in 10-11 maddeleri ile düzenlemekte olup geçerli bir çağrının; öncelikli olarak çağrının ilan ve toplantı günleri sayılmaksızın toplantı tarihinden en az iki hafta önce şirket esas sözleşmesinde gösterilen şekilde hazırlanarak internet sitesi ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi (“TTSG”)’nde ilan edilmesi gerekmektedir. Pay defterinde yazılı pay sahipleriyle önceden şirkete pay senedi veya pay sahipliğini ispatlayıcı belge vererek adreslerini bildiren pay sahiplerine, toplantı günü ile gündem ve ilanın çıktığı veya çıkacağı gazeteler, iadeli taahhütlü mektupla bildirilir ve davet ve ilan içeriğinde genel kurul çağrısının hangi organ ya da kim tarafından yapıldığı, ilk toplantı ve gerçekleşmemesi halinde ikinci toplantı zamanı ve yeri, olağan genel kurul toplantısı çağrısı yapılıyor ise yıllık faaliyet raporu ile finansal tabloların pay sahiplerinin incelemesi için hangi adreste açık bulundurulduğu bilgileri işbu çağrıda bulundurulmalıdır. TTK ilgili hükümleri uyarınca yapılan genel kurul çağrısının usulüne uygun gerçekleştirilmediği hallerde ise işbu çağrı üzerine toplanan genel kurul kararlarının iptali gündeme gelebilmektedir.
Yukarıda açıklandığı üzere genel kurulu toplantıya çağırmaya yetkili kişilere (i) TTK’nın 410/2. maddesi uyarınca yönetim kurulunun devamlı olarak toplanamadığı tek pay sahipli anonim şirketlerde mahkeme izniyle tek pay sahibinin çağrısı ile genel kurulun toplanabilmesi ve (ii) TTK’nın 412. maddesi uyarınca azınlık pay sahiplerinin belirli durumlarda mahkeme izni ile genel kurulun toplantıya çağırılmasını istemesi şeklinde iki istisna getirilmiştir.
TEK PAY SAHİBİNİN GENEL KURULU TOPLANTIYA ÇAĞIRMASI ŞARTLARI
TTK’nın 410/2. maddesi düzenlemesi ile tek pay sahiplerine; yönetim kurulunun devamlı olarak toplanamadığı veya yeterli nisap sağlanamadığı hallerde mahkeme izni ile genel kurulu toplantıya çağırma yetkisi verilerek yönetim kurulunun çağrı konusunda esas yetkisi genişletilmiştir.
Hükmün lafzından anlaşıldığı üzere, yukarıda hallerin oluşması halinde tek pay sahibinin çağrı hakkı doğacak olup tek pay sahibinin genel kurulu toplantıya çağırması ancak mahkeme kararı alınması ile mümkün kılınmıştır. İşbu hususta alınacak mahkeme kararları kesin hüküm niteliği taşımakla beraber evveliyatla içtihat edildiği üzere kararlara karşı kanun yoluna başvuru imkânı bulunmamaktadır.
AZINLIK PAY SAHİPLERİNİN GENEL KURULU TOPLANTIYA ÇAĞIRMASI ŞARTLARI
TTK ile, “azınlık” pay sahibi olarak nitelendirilebilecek pay sahiplerine yazılı olarak dayanak sebepleri ve gündemi belirterek, yönetim kurulundan genel kurulu toplantıya çağırmasını veya genel kurulda karara bağlanmasını istedikleri konuları gündeme koymasını isteyebilme hakkı tanınmıştır. Azınlık pay sahipleri tarafından yapılacak olan çağırının usulüne uygun olması için noter aracılığı ile yönetim kuruluna hitaben yapılması gerekmektedir. Yapılan çağrı talebinin yönetim kurulu tarafından kabulü halinde 45 gün içerisinde genel kurulun toplanmaz ise toplantıya çağrı yetkisi azınlık pay sahiplerine geçmektedir.
Mezkûr çağrı talebinin reddedilmesi veya 7 gün içerisinde olumlu cevap verilmemesi halinde ise talep üzerine şirket merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret mahkemesi genel kurulun toplantıya çağrılmasına karar verebilir. İşbu hallerde de mahkeme tarafından verilen karar kesindir. Mahkemenin kararı akabinde ise yönetim kurulunun genel kurulun en geç 45 gün içerisinde yapılacağı şekilde toplantıya çağırması gerekmektedir. Şayet mahkemenin genel kurulun çağrısının müracaat şeklinde yapılmasına karar vermiş olması halinde de genel kurul çağrısı azınlık pay sahipleri tarafından yapılmaktadır.
USULÜNE UYGUN GERÇEKLEŞTİRİLMEYEN ÇAĞRI ÜZERİNE TOPLANAN GENEL KURUL KARARLARININ İPTALİ
Genel kurulun toplantıya çağrılmasına ilişkin ilanlarda TTK ve Yönetmelik’te düzenlenen ilan şartlarının eksik veya hiç belirtilmemiş olduğu çağrı ilanları “usulsüz çağrı ilanı” olarak değerlendirilmektedir.
TTK’nın 446. maddesi uyarınca; toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını ve bu aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri iptal davası açma hakkına sahiptirler. Bu kapsamda, çağrının usulüne uygun gerçekleştirilmemesinin işbu kararın alınıp alınmamasındaki etkisi kriter olarak belirlenmiş olup uygulamada gözetilmektedir. Mezkûr düzenlemenin genel kurul kararlarının iptalinin kötü niyetli olarak istenmesinde, Yargıtay’ın emsal karar ve görüşlerinin de etkisi ile önleyici bir düzenleme olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bununla birlikte, çağrı içeriği usulüne uygun olsa dahi, işbu çağrının yetkisiz kişiler tarafından gerçekleştirilmesi gibi geçersiz çağrı olarak addedilebilecek hallerde ise doktrinde ve içtihat uygulamalarında ağırlıklı olarak genel kurul kararının iptali değil yokluğuyla sonuçlanması gerektiği kanaat edilen bir durumdur. Aynı kapsamda, doktrindeki başkaca bir görüşe göre; TTSG’de ilan edilmeden veya pay defterinde yazılı pay sahiplerine bildirilmeden alınan genel kurul kararları hakkında da iptal değil yokluk kararı verilmelidir.
SONUÇ
Belirttiğimiz üzere esasen yönetim kuruluna atfedilen genel kurulu toplantıya çağrı yetkisi işbu makalemizde açıklanan hallerde tek pay sahibi veya azınlık pay sahiplerince gerçekleştirilebilmektedir. Mezkûr düzenlemelerin amacı, yönetim kurulunun herhangi bir sebeple toplanamaması, üye eksikliğinden veya bazı azınlık haklarının kötüye kullanılması dolayısıyla toplantı nisabının gerçekleşmemesi, toptan istifa veya kaza gibi nedenlerle yönetim kurulunun mevcut olmaması gibi şirket işleyişini engelleyen hallerde işleyişin devamını sağlayarak TTK 530. madde anlamında organ yokluğunu engelleyerek şirketlere çıkar bir yol yaratmaktır.