GİRİŞ
21 Ocak 2025 tarihinde Bolu’nun Kartalkaya Kayak Merkezi’nde bulunan bir otelde çıkan yangın, ülkemizi derinden sarsan bir trajediye dönüşmüştür. Bu elim olayda birçok kişi yaralanmış ve ne yazık ki bazı misafirler hayatını kaybetmiştir. Yangının ardından, otelin yangın güvenliği önlemlerinin yeterliliği, yönetimin sorumluluğu ve denetim süreçlerinin etkinliği gibi konular kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştır. Yangının ardından yetkili merciler tarafından hem adli hem de idari soruşturmalar başlatılmış, otel yönetimi ve ilgili kişiler hakkında hukuki süreçler yürütülmeye başlanmıştır.
Bu nedenle işbu makalemizde vefat eden veya yaralanan çalışanlar ile ailelerin başvurulabileceği ve talep edebileceği tazminatlara ilişkin hukuki yollar incelenecektir.
A. İş Kazası ve İş Kazası Tazminatı
Öncellikle iş kazası, işçinin iş ilişkisi kapsamında meydana gelen bir olay sonucunda fiziksel veya ruhsal olarak zarar görmesi ya da hayatını kaybetmesi durumudur.
Bu kapsamda, iş kazası tazminatı ise, meydana gelen kazanın işçiye veya yakınlarına verdiği zararların giderilmesi amacıyla işveren aleyhine açılan tazminat davasını ifade etmektedir. İş kazası nedeniyle talep edilebilecek tazminatlar maddi ve manevi olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. İşçi yaralanmışsa tazminat davası bizzat kendisi tarafından açılabilirken, işçinin hayatını kaybetmesi durumunda dava açma hakkı mirasçılarına ve yakınlarına geçmektedir.
Bu tür davalarda işçinin maruz kaldığı bedensel zararlar, kazanç kaybı, çalışma gücü kaybı gibi unsurlar dikkate alınarak maddi tazminat hesaplanırken; psikolojik etkiler ve manevi zararlar için de manevi tazminat talep edilebilmektedir.
Ölümlü iş kazası tazminatı, iş kazası sonucu hayatını kaybeden çalışanın ailesinin maddi ve manevi zararlarının tazmini amacıyla ödenen bir tazminat türüdür. Bu kapsamda, müteveffanın yakınları hem Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) hem de işverenden tazminat talep edebilir. SGK, vefat eden işçinin hak sahiplerine ölüm aylığı ve cenaze ödeneği sağlarken, işverenin hukuki sorumluluğu kapsamında aile, uğradığı maddi ve manevi zararların giderilmesi için ayrıca tazminat talebinde bulunabilir.
Bunun yanı sıra, iş kazası nedeniyle yaşamını yitiren işçinin yakınları koşulların sağlanması halinde kıdem tazminatına da hak kazanabilir. İşverenin kusurlu bulunması halinde, kazanın yol açtığı zararlar nedeniyle işverenin hukuki sorumluluğu doğacak ve mağdur aile manevi tazminat talebinde de bulunabilecektir. Bu tazminatlar, ölen işçinin bakmakla yükümlü olduğu eş, çocuklar ve anne-baba gibi yakınlarına ödenmektedir. Ailenin haklarını etkin bir şekilde talep edebilmesi için iş kazası raporunun düzenlenmesi, ölüm belgesinin temin edilmesi ve ilgili başvuruların yasal süresi içinde yapılması gerekmektedir.
Yaralanmalı iş kazası sonucunda bedensel zarara uğrayan işçi, aşağıda belirtilen tazminat kalemlerini talep edebilecektir:
- Tedavi giderleri,
- Kazanç kaybı,
- Çalışma gücünün azalmasından veya tamamen yitirilmesinden doğan kayıplar,
- Ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklanan zararlar.
Bu tazminatlar, iş kazası geçiren işçi tarafından işverene karşı açılacak maddi tazminat davası kapsamında talep edilebilmektedir. Söz konusu davada işçi, yukarıda belirtilen zararlarının giderilmesini isteyebilir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken husus, işçinin gelecekte uğrayacağı hak kayıplarının da tazmin edilmesidir. Zira iş kazası sonucu iş gücü kaybına uğrayan bir işçi, uzun vadede bu durumun olumsuz etkilerini yaşayacak olup, iş kazası sonrası bağlanan maaşlar geçici bir tatmin sağlasa da ilerleyen süreçte yeterli olmayabilecektir. Bu nedenle, işçinin çalışma gücündeki azalma veya kayıptan doğan zararları, tazminat hesaplamalarında en kritik unsurlardan biri olarak değerlendirilmektedir.
Maddi tazminat davalarında en önemli delillerden biri, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) müfettişleri tarafından düzenlenen raporlar ve belgelerdir. SGK müfettişleri, iş kazasının meydana geldiği işyerinde incelemelerde bulunarak tarafların ifadelerini alır, işçinin sigorta bilgilerini, çalışma koşullarını ve maaş bilgilerini değerlendirir ve gerekli araştırmaları yapar. Bu raporlar, kusur oranlarının tespit edilmesi ve işçinin iş gücü kaybının belirlenmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, iş kazasına ilişkin yargılama sürecinde SGK müfettiş raporları, davanın seyri açısından belirleyici bir rol oynamaktadır.
Yaralanmalı kazalarda işçi ve yakınları, ölümlü kazalarda ise işçinin yakınları manevi tazminat talep edebilecektir.
B. İş Kazası Nedeniyle Manevi Tazminata Hükmedilme Şartları
İş kazası sonucunda zarar gören işçinin veya hayatını kaybetmesi durumunda yakınlarının manevi tazminat talebinde bulunabilmesi için belirli koşulların sağlanması gerekmektedir. Manevi tazminata hükmedilebilmesi için gerekli şartlar şunlardır:
- Fiilin gerçekleşmesi,
- Fiil neticesinde zararın meydana gelmesi,
- Zarar ile fiil arasında illiyet bağının bulunması,
- Fiilin hukuka aykırı olması,
- İşçinin cismani zarara uğraması.
Yukarıda belirtilen şartların sağlanması halinde hâkim, olayın özelliklerine ve tarafların durumuna göre manevi tazminata hükmedebilecektir.
C. Eş ve Çocukların Manevi Tazminat Talep Etme Koşulları
Eğer işçi, iş kazası sonucunda hayatını kaybetmişse, mirasçılarının hem maddi hem de manevi tazminat talep etme hakkı Türk Borçlar Kanunu kapsamında zaten mevcuttur. Ancak işçi yalnızca cismani zarara uğramışsa, yakınlarının manevi tazminat talebinde bulunabilmesi için bazı ek koşulların oluşması gerekmektedir.
Bu durumda, iş kazasının eş ve çocuklar üzerinde ciddi psikolojik etkiler bırakması, hayat seyirlerinin değişmesi veya sağlık sorunları yaşamaları manevi tazminat talebi için gerekçe oluşturabilir. Zira manevi tazminat, mağdurun veya yakınlarının uğradığı manevi kayıpların telafisini amaçlamaktadır.
Bu hususta Yargıtay bir kararında şu değerlendirmeyi yapmıştır:
“Olay nedeniyle, doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan davacının, eş ve çocuklarının ruhsal sağlığı ağır şekilde bozularak şok geçirip tedavi olmak zorunda kalmaları durumunda illiyet bağı gerçekleşmiş sayılacağından Borçlar Kanunu’nun 47. maddesine dayanarak manevi tazminat isteyebilirler.”
Dolayısıyla, iş kazasının etkileri yalnızca işçiyle sınırlı kalmayıp, ailesinin de yaşamını olumsuz yönde etkiliyorsa, eş ve çocuklar da manevi tazminat talebinde bulunabilecektir.
D. İş Kazası ve Ceza Sorumluluğu
İş kazası nedeniyle yalnızca tazminat davaları değil, aynı zamanda ceza davaları da gündeme gelebilir. Zira iş kazalarında, işverenin veya iş güvenliğinden sorumlu kişilerin hukuki sorumluluğunun yanı sıra cezai sorumluluğu da söz konusu olabilecektir.
Bu kapsamda, iş kazası sonucunda işçinin yaralanması durumunda Türk Ceza Kanunu (TCK) m. 89 uyarınca taksirle yaralama suçu meydana gelebilir. Yaralanan işçi, işveren veya diğer sorumlular hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak bu suçtan dolayı suç duyurusunda bulunabilir.
Eğer iş kazası işçinin ölümüyle sonuçlanmışsa, bu durumda TCK madde 85 kapsamında taksirle öldürme suçu gündeme gelecektir. Bu suçtan dolayı da Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulabilir.
Ceza davaları, tazminat davalarından bağımsız olarak yürütülmekte olup, iş kazasına ilişkin ceza davaları ceza mahkemelerinde görülür. Öte yandan, iş kazası nedeniyle açılacak tazminat davaları, iş mahkemelerinde görülmektedir.
E. İş Kazası Geçiren İşçinin Sosyal Güvenlik Kurumundan Talep Edebileceği Ödemeler
İş kazası geçiren işçinin veya yakınlarının, Sosyal Güvenlik Kurumu (“SGK”) tarafından alabileceği çeşitli ödemeler bulunmaktadır. Bu ödemeler şunlardır:
- Geçici iş göremezlik ödeneği,
- Sürekli iş göremezlik ödeneği,
- Ölüm ödeneği (işçi hayatını kaybetmişse geride kalan yakınlarına ödenir),
- Evlenme ödeneği (anne veya babasını iş kazasında kaybeden kız çocuklarına ödenir),
- Cenaze ödeneği (işçi hayatını kaybetmişse yakınlarına ödenir).
Bu ödemeler içinde en kapsamlı olanlar, geçici ve sürekli iş göremezlik ödenekleridir.
İş kazası nedeniyle açılacak tazminat davalarında, tarafların kusur oranları ve maddi kayıpları değerlendirilirken, işçinin maluliyeti nedeniyle çalışma imkânının kısıtlanması söz konusu olabilir. Bu süreçte, SGK tarafından işçiye belirli ödemeler yapılmaktadır.
a) Geçici İş Göremezlik Ödeneği
Geçici iş göremezlik ödeneği, işçinin iş kazası sonucu yaralanarak çalışamaz hale gelmesi ve bu durumun sağlık raporuyla belgelenmesi halinde SGK tarafından ödenen bir destektir.
Ödeneğin alınabilmesi için:
- İşçinin SGK ile anlaşmalı hekimler veya sağlık kuruluşları tarafından muayene edilmesi ve iş göremezlik durumunun tespit edilmesi gerekmektedir.
- İşçi, SGK’nın “e-ödenek” sistemi üzerinden başvurusunu tamamlayacaktır.
- Ödeneğin banka hesabına aktarılıp aktarılmadığı, e-Devlet sistemindeki “İş Göremezlik Ödeneği Görme” hizmeti üzerinden takip edilebilecektir.
Ödeme süreci:
- Ödeme, iş göremezliğin başlangıcından itibaren üçüncü günde başlar.
- İşçinin işten ayrılması durumunda, iş göremezlik ödeneği 10 gün daha ödenir, ardından kesilir.
- İşçinin tedavisi hastanede yatış gerektiriyorsa günlük kazancının yarısı, ayakta tedavi görüyorsa günlük kazancının üçte ikisi ödenir.
b) Sürekli İş Göremezlik Ödeneği
İş kazası sonucunda işçinin kalıcı bir fiziksel kayba uğraması ve çalışma gücünün kalıcı olarak azalması durumunda, geçici iş göremezlik yerine sürekli iş göremezlik ödeneği bağlanır.
- İşçiye aylık kazancının %70’i oranında sürekli gelir bağlanır.
- Eğer işçi başkasının sürekli bakımına muhtaç hale gelmişse, aylık kazancının tamamı ödenir.
Bu ödemeler, iş kazasının işçi üzerindeki uzun vadeli etkilerini kısmen de olsa telafi etmeyi amaçlamaktadır.
F. SONUÇ
İş kazası, işçinin iş ilişkisi kapsamında meydana gelen bir olay sonucu zarar görmesi veya hayatını kaybetmesidir. Bu kapsamda Bolu Kartalkaya’da meydana gelen yangın faciası olayı iş kazası olarak nitelendirilebileceğinden işçi veya yakınları, işverene (somut olayda yangının meydana geldiği otel işletmecilerine) karşı maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Ölümlü kazalarda, mirasçılar işveren otel işletmecilerinden ve SGK’dan ölüm aylığı ve cenaze ödeneği talep edebilir.
İş kazası nedeniyle işveren otel işletmecilerin cezai sorumluluğu da doğabilir; işçinin yaralanması halinde TCK m. 89 (taksirle yaralama), ölümü halinde TCK madde 85 (taksirle öldürme) kapsamında otel işletmecilerine hakkında soruşturma yürütülerek ceza davası da açılabilir.
Diğer yandan SGK tarafından sağlanan destekler arasında geçici ve sürekli iş göremezlik ödeneği, ölüm ödeneği, evlenme ve cenaze ödenekleri yer almaktadır. İşçinin maluliyeti halinde geçici iş göremezlik ödeneği belirli bir süre sağlanırken, kalıcı iş gücü kaybında sürekli iş göremezlik ödeneği ile aylık gelir bağlanmaktadır. Tüm bu süreçlerde kusur oranları, SGK müfettiş raporları ve mahkeme değerlendirmeleri belirleyici rol oynamaktadır.
Ancak önemle belirtmek isteriz ki ilgili işlemler için herhangi bir hak kaybı yaşamamak adına kanuni sürelere dikkat edilmeli ve hukuki süreçlerin yakından takip edilmesi önem arz etmektedir.