A. GİRİŞ
Bilindiği üzere dünya genelinde teknolojinin hızlı gelişimine paralel olarak sivil havacılık sektörü de hızlı bir gelişim ve değişim göstermiştir. Özellikle uluslararası ticaretin ilerlemesiyle hava taşıma faaliyetleri daha hızlı ve güvenilir olması sebebiyle sıkça tercih edilmiş ve bu durum hava taşıma sektöründeki gelişime katkı sağlamıştır. Havacılık sektörü günümüzde Türkiye’de de ulusal ve uluslararası alanda dikkate değer bir konuma ulaşmıştır.
Belirtmek gerekir ki, sivil havacılık sektörü niteliği gereği birçok sektörden farklı olarak devletlerin birbiriyle etkileşiminin oldukça fazla olduğu bir sektördür. Bu sebeple sivil havacılık faaliyetleri hukukun gerek ulusal gerek uluslararası yönünü bir arada barındırmaktadır.
Bu yazımızda hava taşıma faaliyetinin hukuki niteliği ve Türk İdare Hukuku Sistemi uyarınca sivil havacılık faaliyetlerinin düzenlenmesi/denetlenmesi konusunda görevli ve yetkili idareler incelenecektir.
B. HAVA TAŞIMA FAALİYETLERİNİN HUKUKİ NİTELİĞİ
Sivil havacılık sektörünün birçok sektörden farklı olarak devletlerin birbiriyle etkileşiminin oldukça fazla olduğu bir sektör olması sebebiyle sivil havacılık faaliyetleri hukukun ulusal ve uluslararası yönünü bir arada barındırmaktadır. Bu sebeple sivil havacılık sektörü faaliyetlerinin niteliğinin ve kamu hizmeti olarak değerlendirilmesinin mümkün olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Kamu hizmeti, devlet ya da diğer kamu tüzel kişileri tarafından ya da bunların gözetim ve denetimleriyle ortak gereksinmeleri karşılamak, kamu yararı veya çıkarını sağlamak için topluma sunulan faaliyetlerdir. Türk Hukuk Sisteminde idarenin farklı şekillerde gerçekleştirilen taşıma sistemlerinde doğrudan hizmet üstlenici bir rolde ya da düzenleyen, denetleyen ve yaptırım uygulayan bir konumda yer aldığı görülmektedir.
Hava taşıma faaliyetinin kamu hizmeti niteliği incelendiğinde öncelikle belirtmek gerekir ki kamu hizmetinin organik unsuru hava taşımacılığı faaliyetleri açısından sağlanmamaktadır. Zira günümüzde hava taşıma faaliyetleri Devlet ya da diğer kamu tüzel kişileri tarafından sağlanmamaktadır. Bu noktada belirtmek gerekir ki, her ne kadar hava taşıma faaliyetini özel sektör gerçekleştiriyor olsa da bu faaliyetler idarenin denetim ve gözetimi altında gerçekleşmektedir. Özel teşebbüsler tarafından yürütülmekte olan bir faaliyeti kamu hizmeti olarak nitelendirmek için bu faaliyetin ilgili mevzuatlar uyarınca idareye görev olarak verilmesi ve idarenin bu görevi özel teşebbüsler aracılığıyla yürütebilmesine ilişkin açık düzenlemeler yapılması gerekmektedir. Fakat hava taşıma faaliyetlerinde bu yönde bir işlevsel denetim ve ilişki bulunmamaktadır.
Kamu hizmetinin maddi unsuru bakımından ise hava taşıma faaliyetlerinin toplumun genel ihtiyaçlarına hizmet verdiği belirtilebilir. Özel hukuk kişileri tarafından yürütülen bu faaliyetler her ne kadar toplumsal ihtiyacı karşılıyor olsa da bu ihtiyaç kamu hizmeti boyutundansa ticari olarak arz-talep ilişkisine dayanmaktadır. Hava taşıma faaliyetinin sunulmasında kamu yararı olup olmadığı konusunda ise doktrinde görüş ayrılıkları bulunmaktadır. Kimi görüşe göre sunulan hizmet kamu yararı için kabul edilse de diğer yandan bunun mümkün olmadığını savunan görüşler de mevcuttur. Günümüz Türkiye’sinde hava taşıma faaliyetlerinde yapılan özelleştirmelerin bu faaliyetin kamu hizmeti niteliğini sona erdirdiğini ifade edebiliriz.
Mevzuat incelendiğinde hava taşıma faaliyetlerinin kamu hizmeti olduğuna ilişkin açık bir düzenleme tespit edilememektedir. Öte yandan sivil hava taşımacılığı alanında Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bağlı ve özel bütçeli bir kuruluş olarak faaliyet gösteren Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün (“SHGM”) 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin ilgili hükümleri doğrultusundaki temel görevleri genel olarak düzenleme, denetleme ve yaptırım uygulama hususlarında olup hava taşımacılığına ilişkin açıkça bir kamu hizmeti yükümlülüğü belirtilmemiştir. Kolluk faaliyetleri açısından incelendiğinde ise 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu (“TSHK”) uyarınca hava taşıma faaliyeti icra edebilmek için öncelikle idareden izin ve akabinde işletme ruhsatı alınması gerekmektedir. Bu doğrultuda idarenin izin ve işletme ruhsatı vermesi bir kolluk faaliyeti olarak karşımıza çıkmaktadır. İdare’nin bu faaliyetleri ile amacı hava taşıma faaliyetleri ve sivil havacılık sektöründe kamu düzenini sağlamaktadır.
C. TÜRK İDARE HUKUKU SİSTEMİ UYARINCA SİVİL HAVACILIK FAALİYETLERİNİN DENETLENMESİ
Öncelikle belirtmek gerekir ki, Türk mevzuatı incelendiğinde sivil havacılık sektörünün kendine has özel nitelikleri sebebiyle etkin bir biçimde düzenlenmesi amacıyla Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına bağlı, kamu tüzel kişiliğini haiz, özel bütçeli statüde kurulmuş olan; idari ve mali özerkliğe sahip SHGM’nin kurulduğu görülmektedir. SHGM’nin görev, yetki ve sorumlulukları, 15.07.2018 tarihli ve 30479 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile belirlenmiştir. Genel anlamda SHGM’nin görevleri; sivil havacılık faaliyetlerinin teknik, ekonomik ve sosyal gelişmeler açısından kamu yararına ve milli güvenlik amaçlarına uygun olarak kurulmasını ve geliştirilmesini sağlayacak esasları tespit etmek ve uygulanmasını takip etmek ve denetlemek olarak sıralanabilir.
a. Sivil Hava Taşıma İşletmeleri Üzerinde İdarenin Faaliyet Öncesi Denetimi
Sivil hava taşıma işletmeleri için izin ve ruhsat aşamalarından önce başvuru aşaması öngörülmüştür. Başvuru aşaması tamamlandıktan sonra Türk Sivil Havacılık Kanunu’nda ticari hava taşıma işletmeleri bakımından ruhsat aşamasından önceki aşama madde 18/2 hükmünde belirtilen izin aşamasıdır. İzin aşamasında başvuran kişi ruhsat başvurusunda bulunmadan önce belli yükümlülükleri yerine getirme imkanına sahiptir ve bu karara itirazda bulunmak isteyen üçüncü kişiler de ruhsat verilmeden önce başvuru sürecinden haberdar olabileceklerdir. İzin başvurusu TSHK ve ilgili mevzuata aykırılık teşkil etmiyorsa idare başvuru sahibi lehine izin belgesi tanzim edecektir. İzin belgesi alan işletmelerin izin belgesi almaları akabinde gereken şartları tamamlayarak altı ay içerisinde ruhsat başvurusunda bulunmaları gerekmektedir. Yapılan ruhsat başvurusunun olumlu sonuçlanmasıyla başvurana süresiz olarak işletme ruhsatı verilmektedir.
b. Sivil Hava Taşıma İşletmeleri Üzerinde İdarenin Faaliyet Sonrası Denetimi
Sivil hava taşıma işletmeleri üzerindeki denetimlerin büyük kısmı SHGM tarafından yürütülmektedir. Bu denetimlerin hangi esaslar çerçevesinde yürütüleceğine ilişkin SHGM tarafından “Havacılık İşletmeleri Denetimlerine İlişkin Uygulama Esasları (SHT-DENETİM)” Talimatı çıkarılmıştır. İşbu Talimat’ta yer alan usul ve esaslar tüm sivil havacılık işletmelerini kapsamaktadır. Denetleme yapılacak alanlar ise hava aracı uçuşa elverişlilik, hava aracı bakım ve imalat, personel lisansları denetimleri, havaalanları, hava trafik yönetim hizmetleri, yer hizmetleri, sivil havacılık güvenliği, havacılık işletmeleri, havacılık bakım, sağlık ve eğitim kuruluşları üzerinde yapılan denetimler olarak sıralanmıştır.
D. SONUÇ
Sivil havacılık sektörünün birçok sektörden farklı olarak devletlerin birbiriyle etkileşiminin oldukça fazla olduğu bir sektör olması sebebiyle sivil havacılık faaliyetleri hukukun ulusal ve uluslararası yönünü bir arada barındırmaktadır. Bu sebeple sivil havacılık sektörü faaliyetinin niteliğinin denetimi ve düzenlenmesi önemlidir. Bu doğrultuda hava taşıma faaliyetlerinin hukuki niteliğinin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir.
Günümüzde hava taşıma faaliyetleri Devlet ya da diğer kamu tüzel kişileri tarafından sağlanmamaktadır fakat hava taşıma faaliyetini özel sektör gerçekleştiriyor olsa da bu faaliyetler idarenin denetim ve gözetimi altında gerçekleşmektedir. Genel anlamda güncel mevzuat incelendiğinde hava taşıma faaliyetlerinde yapılan özelleştirmelerin bu faaliyetin kamu hizmeti niteliğini sona erdirdiğini ifade etmek mümkündür. Ancak bu noktada belirtmek gerekir ki, hava taşıma faaliyetinin çok yönlü olması ve kamuyu ilgilendirmesi sebebiyle idarenin etkisinden tamamen bağımsız olduğu düşünülemez. Zira idare kamu düzenini sağlamak amacıyla hava taşıma faaliyetlerinde denetleyen ve yaptırım uygulayan bir konumda yer almaktadır.