Ara
Close this search box.
Ara
Close this search box.

Nisan 24, 2024

Yargıtay Kararları Işığında Dernek Yönetim Kurulu Üyelerinin Sigorta Prim Borçlarından Sorumluluğu

GİRİŞ

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun (“5510 sayılı Kanun”) 88. maddesinin yirminci fıkrasında yer alan “Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.düzenlemesinin dernek yönetim kurulu üyeleri bakımından uygulanmasına ilişkin birtakım tereddütler bulunmaktadır. Hükmün şirketlerde olduğu gibi dernek yönetim kurulu üyelerinin tamamını mı yoksa temsil ilzam yetkililerini mi kapsadığı, sorumluluğun tayininde baz alınan kriterler ve kişinin yönetim kurulu üyeliği bittikten sonraki dönemde meydana gelen borçlardan sorumluluğuna ilişkin Yargıtay’ımızın Hukuk Genel Kurulu ve daireler bazında yerleşmiş bir içtihadı bulunmaktadır.

Makalemizde ilk olarak derneklere ilişkin temel mevzuata değineceğiz, ardından Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve daha güncel daire kararlarını inceleyeceğiz.

A. DERNEKLERE İLİŞKİN TEMEL MEVZUAT VE DERNEK YÖNETİM KURULU

Derneklere ilişkin mevzuat temel olarak 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (“TMK”) ile 5253 sayılı Dernekler Kanunu ve bağlı mevzuatından oluşmaktadır. Yönetim kurulunun görevi ve temsil yetkisine ilişkin, TMK’nın 85. maddesinde aşağıdaki düzenleme yer almaktadır:

“Yönetim kurulu, derneğin yürütme ve temsil organıdır; bu görevini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirir.

Temsil görevi, yönetim kurulunca, üyelerden birine veya bir üçüncü kişiye verilebilir.”

İlaveten, TMK’nın 58. maddesinin ikinci fıkrasında:

“Dernek tüzüğünde derneğin adı, amacı, gelir kaynakları, üyelik koşulları, organları ve örgütü ile geçici yönetim kurulunun gösterilmesi zorunludur.”

hükmü yer almaktadır. Derneklerimiz, tüzüklerinde yönetim kurulu üyeleri için başkan, başkan yardımcısı, sekreter, sayman ve benzeri şekillerde görev dağılımları öngörmekte ve organize olmaktadırlar.

B. KARAR İNCELEMELERİ

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 18.02.2015 tarihli, E. 2013/1475 K. 2015/831 sayılı kararında (“Karar”) bir spor derneği yönetim kurulu üyesinin, derneğin sigorta prim borcundan sorumlu olup olmadığının belirlenmesi amacıyla, borcun tahakkuk ettiği dönemde, dernek adına temsil ve ilzam yetkisinin bulunup bulunmadığı hususunu değerlendirmek suretiyle karara bağlamıştır. Karar incelemesi aşağıdaki şekildedir:

1. Yönetim kurulu üyesinin sorumluluğu

1.1. Temsil ve ilzam yetkisi ve görev dağılımı kriterleri

Karar’a konu uyuşmazlık; spor derneği yönetim kurulu üyesinin, derneğin sigorta prim borcundan dolayı sorumlu olup olmadığının belirlenmesi amacıyla, borcun tahakkuk ettiği dönemde, dernek adına temsil ve ilzam yetkisinin bulunup bulunmadığı hususunun araştırılması gerekip gerekmediği yönünden incelenmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu:

“Bu kapsamda, prim alacağının tahakkuk ettiği ve ödenmesi gereken dönemde, işveren ile birlikte müteselsilen sorumluluk koşullarının oluşması için; (…) tüzel kişiliğe haiz diğer işyerlerinde ise üst düzey yönetici ya da yetkilisi ve kanuni temsilci sıfatıyla işveren tüzel kişiliği temsil ve ilzama yetkili bulunması gereklidir.

(…)

Somut uyuşmazlık yönünden yukarıda açıklanan mevzuat kapsamında, yönetim kurulu üyeleri arasında görev paylaşımı yapılması gerektiği anlaşıldığından; yönetimde aktif olarak görev yapanların, diğer bir ifade ile temsil ve ilzam yetkisi olanların, derneğin prim borcundan dolayı dernekle birlikte müteselsilen sorumlu olacakları, diğer üyeler yönünden temsil ve ilzam yetkileri yanında icrai yetkileri bulunmaması hususunun ‘haklı neden’ oluşturduğu, bu nedenle temsil ve ilzam yetkileri bulunmayan dönemde tahakkuk etmiş prim borcundan müteselsil sorumlulukları bulunmadığı kabul edilmelidir.

diyerek temsil ve ilzam yetkisini, diğer icrai yetkiler ile birlikte, yönetimde aktif rol alma için önemli bir kriter olarak gözetmiş, aktif rol almamayı haklı neden saymıştır. İlaveten, Karar’da uyuşmazlığa konu dernek tüzüğünün incelenmiş ve özellikle temsil ve ilzam yetkileri ile mali işlerle görevlendirilen kişilerin kimler olduğu gözetilmiştir.

1.2. 506 sayılı Kanun ve 5510 sayılı Kanun kıyası

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, yukarıdaki kanaatine, 506 sayılı Kanun’un mülga 80. maddesinin on ikinci fıkrasını gözeterek varmıştır. Anılan hükmün günümüzdeki karşılığı ise 5510 sayılı Kanun’un 88. maddesinin yirminci fıkrasında yer almaktadır. Yeni hükümde haklı sebep kriteri tutulmuş, “tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri” denilerek şirket yönetim kurulu üyeleri bakımından bir ekleme yapılmıştır. Dolayısıyla, yukarıda incelenen Karar’ın güncelde geçerliliği sorgulanmalıdır.

Ne var ki, eklenen ibareye ilişkin olarak, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin 27.02.2023 tarihli, E. 2022/13367 K. 2023/1708 sayılı kararında;

“…derneklerde; prim alacağının tahakkuk ettiği ve ödenmesi gereken dönemde, işverenle birlikte müteselsil sorumluluk koşulunun oluşması için ‘…temsil ve ilzama yetkili üst düzey yöneticisi veya yetkilisi…’ durumunda olunması gereklidir. 

5510 sayılı Yasa’nın 88’inci maddesinde yer alan ‘…tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri…’ düzenlemesinde yer alan ve yönetim kurulu üyelerini doğrudan sorumlu tutan hükümler şirket yönetim kurulu üyelerine yönelik olup temsil ve ilzam yetkisi bulunmayan dernek yönetim kurulu üyeleri hakkında uygulanmaz.

diyerek anılan hükmün yalnızca şirketlerin yönetim kurulu üyelerini kapsadığı ve dernek yönetim kurulu üyeleri bakımından uygulanamayacağı yönünde hüküm kurmuştur.

Benzer şekilde, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, temsil ve ilzam yetkileri bakımından;

  • 16.11.2021 tarihli, E. 2020/11563 K. 2021/14315 sayılı kararında, prim yatırma yetkisi yönünden temsil yetisini inceleyerek “kuruma karşı herhangi bir temsil ve ilzam yetkisi olmayan davacının, primleri yatırmasının mümkün olmaması nedeniyle, haklı nedeninin varlığının kabulü ile…”,
  • 16.3.2023 tarihli, E. 2023/1088 K. 2023/2643 sayılı kararında, “davacının dava dışı dernek niteliğindeki spor kulübünde, yönetim kurulu üyesi olduğu dönemde ‘temsil ve ilzama yetkili üst düzey yönetici ve yetkili’ durumunda olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile…”
  • 27.03.2023 tarihli, E. 2023/1911 K. 2023/3194 sayılı kararında, “davacının Derneği temsil ve ilzam yetkisinin bulunmaması sebebiyle sorumlu olmayacağı ve takip dosyalarından davacıya gönderilen ödeme emrinin iptalini gerektiği gerekçesi ile (…) ödeme emirlerinin ayrı ayrı iptaline”

karar vermiştir.

2. Yönetim kurulu üyesinin istifasından sonraki döneme ilişkin sorumluluğu

Yönetim kurulu üyesinin, asil üye olmadığı veya istifasından sonraki dönemde doğan borçlardan herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Nitekim Karar’da;

“Kurumun 2004 yılının 7 ve 8. aylarına ait prim ve gecikme zammı tahakkukuna ilişkin olarak; (…) davacının yönetim kurulu asil üyesi olmaması, yönetim kurulu asil üyeliğinin 12.07.2004 tarihinde sona ermesi nedeniyle, A..Profesyonel Kulübünün 2004/7 ve 8’inci aylara ait prim ve gecikme zammı alacağından da sorumlu olmadığı…”

hükmolunmuştur.

SONUÇ

Yönetim kurulu üyelerinin 5510 sayılı Kanun’un 88. maddesi kapsamında sorumlu tutulabilmesi için yalnızca yönetim kurulu üyesi olması yeterli olmamakta, özellikle temsil ve ilzam yetkisinin ve dernek tüzüğü uyarınca kendisine verilen görevlerin (özellikle mali işlere ilişkin görevler) de gözetilmesi gerekmektedir. Yargıtay içtihadımız, temsil ve ilzam yetkisi ile diğer icrai görevlerin bulunmamasının 5510 sayılı Kanun’un 88. maddesi bakımından haklı sebep teşkil ettiği yönündedir. Yönetim kurulu üyesinin, istifa ettiği dönemde doğan borçlardan ise herhangi bir sorumluluğu söz konusu olamaz.

Yazarlar

Oğuzcan Dozcan

Oğuzcan Dozcan

Kıdemli Avukat

Elif Kalebek

Elif Kalebek

Avukat