Ara
Close this search box.

Aralık 21, 2023

Türk Hukukunda Elektronik Para

GİRİŞ – ELEKTRONİK PARA NEDİR?

Teknoloji çağında dijitalleşmeye en yatkın alanın finans olduğu kolaylıkla ifade edilebilir. Özellikle son yirmi yılda gerçekleşen teknolojik gelişmeler finans araçlarının da hızla dijitalleşmesine yol açmıştır. Diğer yandan pandeminin insan hayatına etkisi de göz önüne alındığında dijitalleşmenin ivme kazandığı ifade edilebilir. Çağımız fiziki metalardan uzaklaşırken dijital varlıklar aracılığıyla işlemlerini kolaylıkla tamamlama çağı olarak tanımlanabilir.

Bu noktada doğal olarak fiziki bir varlığa sahip ödeme aracı olan banknotların ve madeni paraların dijitalleşmesini de beklenebilir olduğu söylenmelidir. Blokzincir teknolojisi ve itibari değere sahip kripto paraların da yaygınlaşması, bankaların dijitalleşme sürecini başarılı bir şekilde tamamlamaları gibi unsurlar da bu süreci hızlandırmıştır. 

Tüm bu gelişmeler neticesinde hayatımıza giren elektronik para ise mevzuatımızda detaylı olarak düzenlenmiş bulunmaktadır. Bir çatı kavram olarak ifade edilebilecek elektronik para veya e-para bu makale ile incelemeye tabi tutulacaktır.

TÜRK HUKUKUNDA ELEKTRONİK PARA

Elektronik para Türk hukukunda ilk kez 2013 yılında yürürlüğe giren 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun (“Kanun”) ile düzenlenmiştir. Elektronik para Kanun’da “elektronik para ihraç eden kuruluş tarafından kabul edilen fon karşılığı ihraç edilen, elektronik olarak saklanan ve Kanun’da tanımlanan ödeme işlemelerini sağlamak için kullanılan ve elektronik para ihraç eden kuruluş dışındaki gerçek ve tüzel kişiler tarafından da ödeme aracı olarak kabul edilen parasal değer” olarak tanımlanmakta olup bu yönüyle, klasik ödeme yöntemleri kullanılmaksızın, ihraç eden kuruluş dışındaki teşebbüslere ödemelerin yaygın olarak yapılabilmesini ve parasal değerlerin elektronik olarak saklanabilmesini sağlayan teknolojinin getirdiği yeniliklerden birisidir.

Bu yönüyle, klasik ödeme yöntemleri kullanılmaksızın, ihraç eden kuruluş dışındaki teşebbüslere ödemelerin yaygın olarak yapılabilmesini ve parasal değerlerin elektronik olarak saklanabilmesini sağlayan teknolojinin getirdiği yeniliklerden birisidir. Sonuç olarak elektronik para, bu aracı kabul eden her türlü kuruluşta, her türlü mal ve hizmetin satın alınması için kullanılabilir.

Kanun’da yer alan tanımdan görüleceği üzere elektronik para, elektronik para kuruluşları tarafından belirli şartlar altında ihraç edilmektedir. Elektronik para kuruluşları Kanun uyarınca gerekli vasıfları taşıyabilmek adına bazı şartları yerine getirmekle yükümlüdür. Elektronik para kuruluşlarının sahip olması gereken özellikleri ve hangi amaçla kurulabilecekleri de Kanun’da açıkça belirtilmiştir. Elektronik para kuruluşları bir ödeme hizmeti sağlayıcısı niteliğinde olduğu Kanun’un 13. maddesinde belirtilmişlerdir. Elektronik para ihraç etme yetkisine sahip olabilecek kuruluşlara lisans verilmesi süreci ise Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından yürütülmektedir. İşbu makalenin hazırlandığı tarih itibariyle Türkiye’de elektronik para kuruluşu olarak 29 farklı tüzelkişi faaliyet göstermektedir.

SONUÇ

Teknolojinin günümüzde finansal işlemlerin ve finans dünyasının dinamiklerini günden güne değiştirdiği gerçeği karşısında ülkelerin bu konuda regülasyonlarının da zaman içerisinde bu gelişimlerden etkileneceği ve ihtiyaçları karşılayacak hale gelmeye devam edeceği açıktır. Özellikle önümüzdeki yıllarda daha da yükselmesi beklenen blockchain ve açık bankacılık gibi teknolojilerin mevzuatımızda yaratacağı gelişmeler beklenmektedir. Son zamanlarda yaşanan teknolojik gelişmelerin binlerce yıldır kullanılan klasik ödeme araçlarına olan alışkanlığı ciddi şekilde azalttığı da açıkça görülebilmektedir. İnsanların hayatlarının günden güne dijitalleştiği de göz önüne alındığında elektronik paraların gelecekte klasik ödeme aracı olarak görülebileceği düşüncesini dahi akıllara gelmektedir. 

Yazarlar

Duygu Doğan Şahiner

Duygu Doğan Şahiner

Ortak