Son dönemde birçok farklı merkez aracılığı ile startuplar ve girişimciler ile bir araya geldik. Girişimcilerin her biri değerli fikirlere, o fikirleri büyütecek azme ve sınırsız bir potansiyele sahip, ancak önlerinde potansiyellerine tümüyle ulaşma yolunda birçok engel de mevcut. Bu engelleri kolay bir şekilde çözebilmeniz için ise projenizi ve/veya fikrinizi sağlam zeminler üzerine kurmanız gerekmektedir. Bunun ilk adımı ise yanınızdaki yol arkadaşınız/ortağınız ile aranızda imzalanacak “Ortaklık Sözleşmesi”’ni daha dikkatli bir şekilde hazırlamaktan başlıyor. İşte bu makalemizde ise Ortaklık Sözleşme’si nasıl düzenlemeniz gerektiği hususunda bilgiler sağlamak amacıyla yazmaktayız.
A. Ortaklık Sözleşmesi Nedir?
Ortaklık, Türk Ticaret Kanunu uyarınca bir veya daha fazla gerçek veya tüzel kişinin, ticari bir amacı gerçekleştirmek amacıyla oluşturdukları yapıyı ifade etmektedir. Türkiye’deki ortaklık yapısı genelde güven ilişkilerine dayalı olarak sözlü olarak kurulmakta olup, bu güvene dayalı yapı, işlerin kötü gitmeye başlaması durumunda ortaya büyük belirsizlikler çıkmasına sebep olmaktadır. Bu gibi ihtilaflı süreçleri en az zarar ile atlatmanın en kolay yolu ise; kimin ortaya ne koyduğunu, sorunların nasıl çözüleceğini ve genel olarak girişim ile ilgili tüm iş ve işlemlerin nasıl ve kim tarafından yürütüleceğini gösteren temel yazılı bir kaynak oluşturmaktır. Bu yazılı kaynağın adı ise; Ortaklık Sözleşmesi’dir.
Ortaklık Sözleşmesi; herhangi bir şirket kurmaksızın dahi, startup serüvenin en başından itibaren ortakların hak, yükümlülük ve sorumluluk bölüşümü, startup’ın büyümesi için gerekli iş birliğini ve olur da ortaklık sona ererse kimin elinde startup’a ilişkin hangi haklar ile ortaklıktan ayrılacağını düzenleyen ve ortaklıklar arasında çıkan uyuşmazlıklar ile düzenli olarak ilgilenen bir hukukçunun gözünden; ortaklığa ilişkin imzalanabilecek en değerli sözleşmedir. Bunun yanında, şirket ana sözleşmesinin Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde belirli sınırlamalara tabi olmasından hareketle, ortakların aralarındaki ilişkinin en net şekilde ifade edilebileceği sözleşme de Ortaklık Sözleşmesi’dir.
B. Ortaklık Sözleşmesi ile Hangi Konular Düzenlenebilir?
Ortaklığa ilişkin A’dan Z’ye her husus ortaklık sözleşmesi ile düzenlenebilecektir. Girişiminizin nasıl şirketleşeceği, kimin ne kadar sermaye koyacağı ve şirketteki payının ne kadar olacağı, marka, patent gibi sınai hakların nasıl yönetilebileceği, karın nasıl dağıtılacağı, girişiminizin üçüncü kişiler karşısında nasıl temsil edileceği, nasıl yönetileceği, hangi hususlara ilişkin kararların oy birliği ile alınabileceği Ortaklık Sözleşmesi çerçevesinde düzenlenebilen konulardan bazılarıdır. Bunun dışında, ortaklığın nasıl sona erdirileceği, ortaya konulan maddi ve manevi değerlerin nasıl bölüşülebileceği de genel kapsamda Ortaklık Sözleşmeleri çerçevesinde düzenlenmesi gereken diğer önemli hususlar arasında bulunmaktadır. Ayrıca, Ortaklık Sözleşmeleri çerçevesinde ortakların belirli yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda ödemesi gereken cezalar veya girişimin ilerleyen safhalarında alması gereken roller de sözleşme bünyesine katılabilecektir.
Dolayısıyla; herhangi bir şirket kurmadan bir marka oluşturup girişiminin ilk adımlarını atan bir ortaklık; markanın tescilinin kimin üzerine yapılacağını, bu kişinin olur da girişim şirketleşerek anonim şirkete dönüşür ise bu markayı şirkete devretmek zorunda olduğunu ve hatta bu devir gerçekleşmez ise diğer ortaklara ne kadar tazminat ödemesi gerektiğini düzenleyebilecektir.
C. Ortaklık Sözleşmesi’nin Girişimcilere Faydaları
Her girişim ilk adımlarını umut ve ortaklar arasındaki yüksek güven ilişkisi ile atmaktayken süreç ilerledikçe ortaklar arasında anlaşmazlıkların çıkması her ortaklıkta karşılaşılabilecek bir durumdur. Dolayısıyla, ortaklığa atılan ilk adımda bir Ortaklık Sözleşmesi imzalanması vasıtasıyla girişim faaliyetlerinin hukuki bir temele dayandırılmasında büyük fayda bulunmaktadır.
Bu kapsamdaki en büyük avantaj, tarafların hak ve yükümlülüklerini düzenleyen yazılı bir belgenin varlığının şirketin yönetim, düzen ve stratejinin belirlenmesinde olduğu kadar ortaklar arasında bir uyuşmazlık çıkması ihtimalinde de büyük fayda ve güven sağlayacak olmasıdır. Bunun yanında, uygulamada Ortaklık Sözleşmesi çerçevesinde atlanan en büyük engellerden biri ise ortaklar arasındaki hisse dağılımının ilk andan itibaren net ve kesin olarak belirlenmesidir. Bu husus girişimin şirketleşme sürecine girdiğinde de büyük fayda sağlayacaktır. Bunun yanında, ileride yeni ortakların katılması durumunda onların hisse yapısının nasıl oluşturacağı veya şirketten bir ortağın ayrılması durumunda şirketten çıkışının hangi şartlara uygun olarak yapılacağı da ortaklık sözleşmesinin önemli faydalarından biri olarak öne çıkmaktadır.
Ortaklık Sözleşmesi bünyesinde atlanan önemli engellerden bir diğeri ise; kimin hangi konulardan sorumlu olduğunun belirlenmemesi halidir. Örneğin, A ile B arasında kurulan bir ortaklığın veya şirketin yalnızca A ile B’nin ortak atacağı imza ile temsil edilmesinin düzenlenmesi durumunda doğal olarak ortakların birbirlerinden habersiz herhangi bir iş yapmaması sağlanmış olacaktır. Bir diğer ihtimalde A’nın girişimin fikrini geliştirmek B’nin ise bunu fonlamak yükümlülüğünün bulunduğunun belirlendiği bir sözleşmede ortakların birbirlerinden bu görevleri yerine getirilmesini talep etme hakkı doğmaktadır.
D. Girişimler Neden Şirketleşmelidir?
Bütün yazı boyunca her girişimin bir noktada, mümkünse daha ilk anda Ortaklık Sözleşmesi imzalaması ve şirketleşmesi gerekliliğinden bahsettik, peki şirketleşme neden önemli?
Şirketleşme her şeyden önce ortaklığın girdiği borçların ortakların şahsının değil ortaklığın tüzel kişiliğinin üzerinde kalmasını sağlamak için koruyucu bir zemindir. Bu doğrultuda ortaklık borçları ödemeyecek duruma geldiği için sonlandırılması gerektiğinde girişimciler için can simidi görevi görmektedir. Nitekim, bir ortaklık; anonim şirket veya limited şirket kurmaksızın borca batık duruma geldiğinde ilgili borçlar ortakların kendilerinden talep edilebilecek, bir başka deyişle ortağın kendi malvarlığı ile borçtan sorumlu olması mümkün olabilecektir. Oysa bir sermaye şirketinde kanunen bir ortağın borcu, sermaye taahhüdü ile sınırlı olacaktır. Yani; 50.000.-TL sermaye ile kurulan bir şirkette A; şirket kuruluşunda kendi payı olan miktarı (eşit bir hisse dağılımı ön görüldü ise 25.000.-TL’yi) ödedikten sonra şirketin hiçbir borcu için kendi malvarlığı ile sorumlu olmayacaktır.
E. Ön Alım Hakları – İmtiyazlar ve Ağırlaştırılmış Nisaplar
Ortaklık sözleşmesi bünyesinde sıklıkla yer alan ve şirket yapısının tarafların iradesine uygun şekilde yürütülmesine ön ayak olan haklardan bazıları ön alım hakkı ile imtiyazlar ve ağırlaştırılmış nisaplardır.
Bu terimleri kısaca açıklamak gerekir ise; ön alım hakkı; Bir hissedarın hisselerini satmak istemesi durumunda ilk olarak diğer hissedarlara pay devrine ilişkin teklif sunma hakkı vermesidir. İmtiyaz; esas sözleşmede de düzenlenebilecek olan bazı pay gruplarına ve/veya pay sahiplerine yönetim kurulu üye seçiminde ve şirketin temsil edilmesinde, oy hakkında, kar dağıtımında, tasfiye payından öncelikli yararlanma veya ön alım hakları gibi haklarda tanınabilecek olan ayrıcalıktır. Ağırlaştırılmış nisaplar ise; bir kararın alınmasını ağırlaştırılmış bir oy oranına bağlayan ve şirketin önemli faaliyetlerinde pay sahiplerinin ortak karar almasını sağlayan bir düzenlemedir.
Terimlerin daha kolay anlaşılması adına örneklemek gerekirse; A ile B’nin kurduğu bir limited veya anonim şirket düşünülelim. A ile B ise aralarında imzaladıkları Sözleşme’de ön alım hakkı düzenlemiş olsun. Bu durumda; A’nın şirketteki hisselerini 50.000.-TL’ye satmak istemesi halinde satıştan önce B’ye hisseleri bu miktara alma hakkını vermek yükümlülüğüne girmektedir. Dolayısıyla, hisselerin B tarafından satın alınması mümkün olacak ve girişime B tarafından istenmeyen üçüncü bir kişinin dahil olması engellenebilecektir.
Esas sözleşme ile sağlanan kar payı imtiyazı örneğinde ise; B girişimin ilk anından itibaren bütün fonlamayı sağladığı için, şirket kar payı dağıtması durumunda hisse payına düşen miktardan fazla alma ayrıcalığına sahip olabilecektir.
Ağırlaştırılmış nisap örneğinde ise; A, B ve C’nin eşit oranlarda pay sahibi olarak bulunduğu bir şirkette sermaye artırımı yapılmasının oy birliğine bağlanması durumunda; ortakların ikisinin bu kararı alarak üçüncü ortağın şirketteki pay oranını azaltmaya gitmesinin önüne geçilmektedir.
Bu çerçevede benzer kapsamda birlikte satış, satışa zorlama, cezai şart ve birçok farklı hüküm de ortaklık sözleşmelerinde yer alabilecek düzenlemeler arasındadır.
F. Sonuç
Ortaklık Sözleşmesi, girişimin ilk adımlarını hukuka uygun olarak atmasını sağlayan, girişimlerin yönetim, strateji ve ortakların birbirlerine karşı haklarını düzenleyen, girişimin hisse yapısını belirleyen ve ileride çıkabilecek uyuşmazlıkların önünü tıkayan çok önemli bir sözleşmedir. Dolayısıyla, adımlarını sağlam atmak ve potansiyeline ulaşmayı hedefleyen her girişimin olmazsa olmazı, ortaklar arasındaki ilişkiyi düzenleyen bir ortaklık sözleşmesinin varlığıdır. Son olarak, her girişimin birbirinden farklı yapısı göz önüne alındığında, ortaklık sözleşmesinin düzenlenmesinde hukuki destek alınmasında büyük fayda bulunduğunun da hatırlatılması gerekmektedir.
Saygılarımızla,
Kılınç Hukuk & Danışmanlık