I. GİRİŞ
Anonim şirketlerde sermaye türleri, esas sermaye ve kayıtlı sermaye olarak ikiye ayrılmaktadır. Esas sermaye, şirketin esas sözleşmesinde açıkça belirtilen ve tamamı kurucular tarafından taahhüt edilmiş olan itibari sermayeyi ifade eder. Esas sermayenin artırımı ve azaltımı, genel kurul kararı ile esas sözleşme tadil edilerek gerçekleşir.
Kayıtlı sermaye ise esas sözleşmede belirtilen ve yönetim kurulu tarafından artırılabilecek tavanı gösteren rakamsal miktardır. Bu bağlamda kayıtlı sermaye, yönetim kurulu için bir yetki sınırını ifade etmekle birlikte taahhüt edilmiş veya ödenmiş bir sermaye teşkil etmez. Kayıtlı sermaye sisteminde (“KSS”) yönetim kuruluna verilen bu yetki sebebiyle, esas sermaye sistemine nazaran daha hızlı ve formalitelerden uzak bir imkan sağlanmış olur.
KSS, mülga 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ile halka açık şirketlere özgü bir kurum olarak düzenlenmiş olup 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (“SPK”)’nda da yer bulmuştur. KSS, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”)’nun yürürlüğe girmesi ile halka açık olmayan anonim şirketler için de uygulanabilir hale gelmiştir.
II. HALKA AÇIK OLMAYAN ŞİRKETLERDE KSS’YE İLİŞKİN TEMEL DÜZENLEMELER
Halka açık olmayan anonim şirketlerde KSS’ye ilişkin temel düzenlemeler TTK ile Halka Açık Olmayan Şirketlerde Kayıtlı Sermaye Sistemine İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ (“KSS Tebliği”)’de düzenlenmiştir. TTK kapsamında halka açık olmayan anonim şirketler kuruluşlarında KSS’yi benimseyebilecekleri gibi esas sermaye sistemine göre kurulduktan sonra da KSS’ye geçebilirler. Her halükarda KSS’nin kabulü için Ticaret Bakanlığı (“Bakanlık”) gerekmektedir.
Esas sermaye sistemini benimseyen şirketlerin kuruluşlarında asgari sermaye şartı 50.000 Türk lirası olmakla birlikte, KSS’ye göre kurulan veya sonradan bu sistemi benimseyen anonim şirketlerin en az 100.000 Türk lirası sermayeye sahip olmaları zorunludur. KSS’ye göre kuruluşta veya sisteme ilk geçişte haiz olunması zorunlu bu sermayeye “başlangıç sermayesi” adı verilir. “Çıkarılmış sermaye” ise çıkarılmış payların tümünün itibari değerlerinin toplamını temsil eden sermayeyi ifade etmektedir. Kayıtlı sermaye sistemini sonradan benimseyecek şirketlerde, çıkarılmış sermayenin tamamının ödenmiş ve sermayenin karşılıksız kalmamış olması gerekir.
KSS Tebliği’nde, KSS’yi kabul etmek veya bu sisteme geçmek isteyen şirketlerin esas sözleşmelerinde yer alması gereken asgari içerik (i) başlangıç sermayesi, (ii) en fazla 5 yıl olmak üzere yönetim kuruluna verilen sermayeyi kayıtlı sermaye tavanına kadar artırma yetkisinin süresi, sürenin başlangıç ve bitiş tarihleri, (iii) kayıtlı sermaye tavanı ve (iv) yönetim kurulunun sermaye artırımına ilişkin kararının ne şekilde ilan edileceği olarak belirlenmiştir. Yönetim kuruluna, esas sözleşmede yer verilmek koşuluyla imtiyazlı veya itibari değerinin üzerinde pay çıkarma ya da rüçhan haklarını sınırlandırma yetkisi de verilebilir.
KSS Tebliği ile kayıtlı sermaye tavanının başlangıç sermayesinin 5 katından fazla olamayacağı düzenlenmiştir. Yönetim kurulu tarafından kayıtlı sermayeye ulaşıldığında genel kurul tarafından esas sözleşmenin TTK’nın 421. maddesinde yer alan asgari nisaba uygun olarak tadil edilerek yeni bir tavanın belirlenmesi gerekir. Bununla birlikte, kayıtlı sermaye tavanına ulaşılmasa dahi genel kurul tarafından bu tavan yükseltilebilir. Bu durumda kayıtlı sermaye tavanının, çıkarılmış sermayenin en fazla 5 katı olarak belirlenebileceği düzenlenmiştir. Genel kurul tarafından bu şekilde yapılacak sermaye tadili bir sermaye artışı mahiyetinde değildir. Kuruluş ve esas sözleşme değişiklikleri Bakanlık iznine tabi olan şirketler haricinde, kayıtlı sermaye tavanının artırılmasına ve yönetim kuruluna verilen yetki süresinin uzatılmasına ilişkin esas sözleşme tadillerinde Bakanlık izni aranmamaktadır.
III. HALKA AÇIK ŞİRKETLERDE KSS’YE İLİŞKİN TEMEL DÜZENLEMELER
Halka açık şirketlerde kayıtlı sermaye sistemine ilişkin temel düzenlemeler SPK’nın 18. maddesi ile Sermaye Piyasası Kurulu (“Kurul”)’nun II-18.1 sayılı Kayıtlı Sermaye Sistemi Tebliği (“II-18.1 s. Tebliğ”)’nde düzenlenmiştir. SPK’nın anılan hükmüne göre, halka açık ortaklıklar ile paylarını halka arz etmek üzere Kurul’a başvurmuş olan ortaklıklar, Kurul’dan izin almak şartıyla kayıtlı sermaye sistemini kabul edebilirler. Belirtmek gerekir ki halka açık şirketlerin KSS’yi belirlemesi bir zorunluluk olmayıp avantaj olarak değerlendirilmektedir. Daha önce TTK uyarınca KSS’ye geçmiş olan ortaklıklar için ayrıca Kurul izni aranmamaktadır.
Yönetim kurulu bakımından TTK’da düzenlenen azami 5 yıllık yetki süresi SPK’da da benzer şekilde düzenlenmiştir. II-18.1 s. Tebliğ ile asgari başlangıç sermayesi 100.000 Türk lirası olarak belirlenmiş, Kurul’ca 5 yıl süreyle geçerli olmak üzere izin verilecek sermaye tavanının, ortaklıkların ödenmiş/çıkarılmış sermayesi veya özsermayesinden yüksek olanının 5 katını aşamayacağı belirtilmiştir. TTK’dan farklı olarak, kayıtlı sermaye tavanına ulaşılmadan yeni tavan tespiti ile kayıtlı sermaye tavanına ulaşılması nedeniyle daha yüksek yeni bir kayıtlı sermaye tavanı tespiti Kurul iznine tâbi tutulmuştur. Halka açık şirketlerde KSS’de, yeni pay çıkarılabilmesi için çıkarılan payların tamamen satılarak bedellerinin ödenmesi veya satılamayan payların iptal edilmesi gerekmektedir.
SPK ve II-18.1 s. Tebliğ ile KSS kapsamında rüçhan hakkının kullanılmasına ilişkin olarak TTK’dan farklı düzenlemeler getirilmiş, yönetim kuruluna esas sözleşme ile tanınan yetkiler çerçevesinde alınan yönetim kurulu kararlarının özel durum açıklaması olarak kamuya duyurulacağı ve karar tarihinden itibaren 10 iş günü içerisinde ticaret siciline tescil ettirileceği düzenlenmiştir.
IV. SONUÇ
KSS, Türk hukukunda öncelikle halka açık şirketler için düzenlenen ve TTK ile birlikte halka açık olmayan şirketler için de uygulama alanı bulan, esas sermaye sistemine göre daha hızlı ve formalitelerden uzak şekilde sermaye artırımına olanak sağlayan bir sistemdir. KSS ile esas sermaye sisteminden farklı olarak, genel kurulca mevzuata uygun olarak belirlenen tavan ve yetki süresi içerisinde yönetim kuruluna sermayeyi artırmak suretiyle yeni pay ihraç etme yetkisi tanınmaktadır. KSS’nin benimsenmesi için esas sözleşme değişikliği ile Bakanlık veya Kurul izni gerekmekte olup KSS’den çıkışa ilişkin düzenlemeler de mevzuatımızda yer bulmuştur. Kural olarak KSS’nin benimsenmesi ihtiyari olsa da özellikle sermaye piyasası mevzuatına tabi bazı kurumların, örneğin portföy yönetim şirketlerinin, bu sisteme tabi olarak kurulması gerekmektedir.