Ara
Close this search box.
Ara
Close this search box.

,

Aralık 21, 2023

İcra ve İflas Takiplerinin Durdurulmasına İlişkin Cumhurbaşkanı Kararı Kapsamında Üçüncü Kişiler Tarafından İcra Dosyalarına Gerçekleştirilen Ödemelerin Durumu Hakkında Bilgi Notu

COVID-19 (koronavirüs) salgın hastalığının ülkemizde yayılmasını önlemek amacıyla alınan tedbirler kapsamında; 22.03.2020 tarihli ve 31076 sayılı Resmî Gazete’de İcra ve İflas Takiplerinin Durdurulması Hakkında Cumhurbaşkanı Kararı (“Cumhurbaşkanı Kararı”) yayımlanmış ve yürürlüğe girmiştir.

Cumhurbaşkanı Kararı’nın 1. (birinci) maddesi ile;

COVID-19 salgın hastalığının ülkemizde yayılmasını önlemek amacıyla alınan tedbirler kapsamında, bu Kararın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 30/4/2020 tarihine kadar, nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere yurt genelinde yürütülmekte olan tüm icra ve iflas takiplerinin durdurulmasına ve bu çerçevede taraf ve takip işlemlerinin yapılmamasına, yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınmamasına ve ihtiyati haciz kararlarının icra ve infaz edilmemesine karar verilmiştir.

düzenlemesi getirilmiştir. İcra İflas Kanunu (“İİK”)’nun Cumhurbaşkanı Kararı’nın dayanağını teşkil eden 330. (üçyüzotuzuncu) maddesi ise aşağıdaki şekildedir:

Salgın hastalık, umumi bir musibet veya harb halinde Cumhurbaşkanı karariyle memleketin bir kısmında veya bazı iktisadi zümreler lehine muayyen bir müddet için icra takipleri durdurulabilir.”

İİK’nın 330. (üçyüzotuzuncu) maddesi belirtilen hallerde icra takiplerinin durdurulabileceği ifadesini içermekle birlikte, ilgili maddenin başlığı da “II. Fevkalade Hallerde Tatil – İcra Takibinin Durdurulması Halleri” ibaresini içermektedir. Bu ifadelerden hareketle, icra takibinin, hâlihazırdaki durumu muhafaza edilmek ve Cumhurbaşkanı Kararı kapsamındaki muayyen süre sona erdikten sonra kaldığı yerden devam etmek suretiyle durduğu sonucuna varılmaktadır.

Cumhurbaşkanı Kararı’nın yasal dayanağını teşkil eden İİK’nın 330. (üçyüzotuzuncu) maddesi hükmü uyarınca icra takiplerinin durdurulması veya İİK lafzı ile “tatil edilmesi” hususu; icra ve iflas daireleri nezdindeki tüm muamelelerin durdurulacağına işaret etmektedir. Bununla birlikte; karar tarihinden itibaren 30.04.2020 tarihine dek icra müdürlükleri tarafından borçluların üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacaklarının icra müdürlüğüne ödenmesi yönünde haciz ihbarnameleri veya müzekkereleri de gönderilmeyeceği açıktır.

Halihazırda kesinleşmiş olan icra takipleri bakımından Cumhurbaşkanı Kararı’nın yayımlanmasından önce tebliğ alınan, tahsilatına başlanan veya Cumhurbaşkanı Kararı’ndan önceki bir tarihte düzenlenmiş olup üçüncü kişilere bu tarihten sonra tebliğ edilen haciz ihbarnameleri veya müzekkereleri bakımından Cumhurbaşkanı Kararı’nın lafzi incelemesini yapmak gerekmektedir.

Cumhurbaşkanı Kararı’nda “tüm icra ve iflas takiplerinin durdurulmasına ve bu çerçevede taraf ve takip işlemlerinin yapılmamasınaifadesine yer verilmiştir. İİK’nın 330. (üçyüzotuzuncu) maddesi içeriğinde bu yönde verilecek kararın ve icra takibinin durdurulmasının üçüncü kişiler için nasıl sonuç doğuracağı konusunda açıklık olmamakla birlikte Cumhurbaşkanı Kararı’nın “taraf ve takip işlemlerinin yapılmaması lafzından hareketle üçüncü kişiler tarafından gerçekleştirilecek veya halihazırda gerçekleştirilmekte olan periyodik ödeme kesintileri veya müzekkere/ihbarnamelere cevap verilmesi işlemlerinin bu kapsamın dışında tutulduğu sonucuna varılmaktadır. Zira taraf işlemleri ifadesi ile dosya borçlularının dosyada yapacakları işlemler, takip işlemleri ifadesi ile de yine tarafların veya icra müdürlüğünün dosya üzerinde taraflar lehine veya aleyhine sonuç doğurabilecek işlemleri kastedilmektedir. Cumhurbaşkanı Kararı’nda yer alan ifadede “taraf işlemleri” şeklinde özellikle sınırlandırmada bulunulmasının üçüncü kişiler bakımından ayrım yaratmak amacıyla gerçekleştirildiği değerlendirilmektedir.

Neticeten; Cumhurbaşkanı Kararı’nın yürürlüğe girmesinden önce uygulamaya alınmış hakediş ve ücret kesintilerine devam edilmesi, bu tarihten önce tebliğe çıkmış olan haciz ihbarnameleri ve müzekkereler bakımından ise hak kaybı yaşanmaması adına olağan hak ve alacak değerlendirmelerinin yapılması ve dosyalara gerekli cevapların verilerek hak ve alacak mevcut ise ödeme ve kesintilerin gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

Saygılarımızla,

Kılınç Hukuk & Danışmanlık

Yazarlar

Eren Can Ersoy

Eren Can Ersoy

Kıdemli Avukat