GİRİŞ
Son yıllarda yaygın olarak duyulan dördüncü sanayi devrimi veya diğer ismiyle Endüstri 4.0 sanayi ve bilişim teknolojilerini birleştirerek daha verimli ve daha düşük maliyetli üretim sistemlerinin var olan üretim süreçlerini dönüştürmesini veya yerini almasını hedeflemektedir. Endüstri 4.0, yapay zekâ, nesnelerin interneti, mobil cihazlar, akıllı sensörler ve artırılmış gerçeklik gibi bileşenleri ile birçok sektörü etkilemektedir. Her ne kadar kara veya hava taşımacılığındaki örnekleri kadar sıklıkla gündeme gelmese de denizcilik sektörü de bu yeni çağa ayak uydurmaya başlamış görünmektedir. Bu yazımızda, son dönemde öne çıkan başlıklar olan otonom gemileri ve dijitalleşen limanları inceleyeceğiz.
DENİZDE DİJİTALLEŞME ADIMLARI
Kara ve hava ulaşımındaki eşdeğerleri olan insansız araçlar gibi, deniz ulaşımının da çehresini değiştirmeye aday olan otonom gemiler, gemilerin sevk ve idaresinde uzaktan kontrol ve yapay zekâ uygulamalarının hakimiyetinin arttığı ve gemi üzerinde insan faktörüne bağlılık düzeyinin en düşük seviyeye indiği gemileri ifade etmekte olup Endüstri 4.0 olarak adlandırılan teknolojik dönüşüm sürecinin denizcilik sektörüne ve gemilere yansıması olarak değerlendirilmektedir. [1] İlk otonom gemi denemeleri Rolls Royce tarafından yapılmaya başlanmış olup, Norveç, Danimarka ve Finlandiya’da bu konuya ilişkin çalışma yürütülmektedir. Henüz filizlenme aşamasında olan otonom gemi teknolojisinin geleceğine ilişkin olarak Güney Kore Deniz Bilimleri ve Teknoloji Geliştirme Enstitüsü (“KIMST”) tarafından hazırlanan raporda, otonom gemilerin geleceğine dair tespitlere yer verilmiştir. Bu rapora göre otonom gemilerin kıyıdan uzaktan kontrolle veya kıyıdan uzaktan kontrol olmaksızın bile işletilebilmesi beklenmekte olup, insan müdahalesinin sadece acil ve istisnai durumlarda yapılacağı öngörülmektedir. İnsansızlaşmanın bir sonucu olarak, otonom gemilerden köprü üstü ve yaşam mahallerinin kaldırılması ve böylelikle yük mahallerinin genişletilmesi beklenmektedir. Otonom gemilerde kurulu olan her ekipman ve cihaz, verilerin toplanması, yönetimi ve analizini sağlamak için birbirine bağlı ve entegre olacak ve sadece seyir işlemleri değil, aynı zamanda havuzlama ve manevra işlemleri de uzaktan kontrol edilecek veya tam otomatik hale gelecektir. Ayrıca, yükün deniz korsanları tarafından kaçırılmasının engellenmesini ve yükün gemiye daha iyi yüklenmesinin sağlanması adına gemi tasarımlarında değişikliğe gidileceği beklentiler arasındadır. [2] Ne var ki, tüm bu gelişmeler berberinde ticari ve hukuki riskleri de getirmektedir. Otonom geminin sistemlerinin siber saldırıya uğraması veya arızalanması, otonom geminin dahil olduğu bir çatma meydana gelmesi halinde hukuki sorumluluğun tespiti ve otonom gemilerin nasıl sigortalanacağı gri alanlardan sadece birkaçıdır. KIMST, aynı raporunda otonom gemiler ile ortaya çıkabilecek yeni risk faktörlerini ve yaşanabilecek olası senaryoları da belirtmiştir.
Tablo: Otonom Gemilerle Birlikte Deniz Emniyeti Açısından Ortaya Çıkabilecek Potansiyel Yeni Risk Faktörleri
No | Risk Faktörü | Örnek |
1 | Siber güvenlik tehditlerinin ortaya çıkması | · Gemiyi veya kargoyu kaçırmaya yönelik hacker saldırıları · Yük ve müşteri ile ilgili hassas bilgilerin sızması |
2 | Ekipman veya cihazın arızası | · Tahrik sistemi de dâhil olmak üzere kilit işletim sistemlerinin arızalanması nedeniyle geminin sıkıntıya düşmesi · Haberleşmenin arızalanması gibi otonom işletim için gerekli bilgi ve haberleşme sisteminin arızalanması |
3 | Hatalı veya eksik bilgi | · Geminin işletimi ile ilgili bilgiler dâhil, kıyı kontrol merkezi ile haberleşmede iletilen bilgilerin hatalı veya eksik olması |
4 | Kazayı fark etme zorluğu | · Kıyıdaki gemi operatörünün kazanın meydana geldiğini fark etmemesi veya gecikmesi |
5 | Yük yönetimindeki güçlükler | · İnsansız (gemiadamı bulunmayan) gemilerde yükün ateşe verilmesi gibi emniyetle ilgili problemler |
6 | Liman güvenliğine karşı tehdit | · Otonom gemilerin silahlandırılması |
Kaynak: YILMAZ F, ÖNAÇAN M: “Otonom Gemi Teknolojisine Dair Gelişmeler ile Türk Denizcilik ve Gemi İnşa Sektörüne Etkileri Üzerine Nitel Bir Araştırma” Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dergisi. 2019; 11(1): 57-86; KIMST, 2018.
Denizcilikteki dijitalleşmenin önemli merkezlerinden biri de limanlar olup, son yıllarda limanlarda nesnelerin interneti, büyük veri ve bulut bilişim tabanlı uygulamalarının başladığı görülmektedir. Bu doğrultuda, son dönemde “Dijital Liman” ve “Akıllı Liman” konseptleri sektöre girmiştir. Dijital limanlar, geniş iletişim altyapısını, esnek ve hizmet odaklı bilişim altyapısını ve yenilikçi hizmetleri bir araya getiren limanlar olarak tanımlanmaktayken akıllı limanlar ise dijital limanlardan daha kapsamlı bir teknolojinin kullanımına işaret etmektedir. Akıllı limanlar, bilgi gelişimini ve paylaşmayı kolaylaştırmak, liman operasyonlarını optimize etmek, liman esnekliğini artırmak, sürdürülebilir bir gelişme sağlamak ve güvenli faaliyetleri garanti etmek için daha iyi eğitimli bireyler, kalifiye işgücü, akıllı altyapılar ve otomasyonu bir araya getirmektedir. [3]
Dünyadaki başlıca akıllı limanlar arasında Şangay Limanı, Singapur Limanı, Rotterdam Limanı, Los Angeles Limanı ve Hamburg Limanı bulunmaktadır. Bu limanlarda uygulanan yenilikçi uygulamalara örnek olarak Hamburg Liman İdaresi’nin 2010 yılında başlattığı smartPORT projesi gösterilebilir. Bu projenin amacı, Hamburg limanının bilgi akışını optimize etmek ve limandaki ticaret akışlarını verimli bir şekilde yönetmek için trafik ve ticaret akışları için akıllı çözümler geliştirmektir. Bu projede limanın karayolu, köprü ve demiryolu bağlantı noktalarına uygulanan sensörler yardımıyla veri toplanmakta olup böylelikle liman trafik akışını yönetmek ve olası operasyon hatalarını tespit etmek mümkün hale gelmiştir.[4]
SONUÇ
Dünya ticaretinin %90’ınını karşılamakta olan denizcilik sektöründe dijital dönüşüm ve endüstri 4.0 uygulamalarının iyileştirebileceği ve dönüştürebileceği birçok süreç mevcuttur. Limanlar ve haberleşmeden gemilerin insansızlaşmasına kadar akla gelen birçok gelişme denizcilik dünyasının yeni teknolojilere ne kadar açık ve elverişli olduğuna işaret ettiği kadar potansiyel riskleri de akla getirmektedir. Ayrıca, bazı gelişmelerin ve risklerin hukuki alanda oldukça gri noktalara temas ettiği ve bu alanlarda yeni ve çağa ayak uyduracak düzenlemelerin yapılması gerektiği görülmektedir. Denizcilikte gittikçe artan teknoloji kullanımı ve dijitalleşmenin ülkemiz denizcilik sektörünü de etkileyip, sektörün gelişimine katkıda bulunması temenni edilmektedir.
[1] YILMAZ F, ÖNAÇAN M: “Otonom Gemi Teknolojisine Dair Gelişmeler ile Türk Denizcilik ve Gemi İnşa Sektörüne Etkileri Üzerine Nitel Bir Araştırma” Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dergisi. 2019; 11(1): 57-86.
[2] YILMAZ F, ÖNAÇAN M: “Otonom Gemi Teknolojisine Dair Gelişmeler ile Türk Denizcilik ve Gemi İnşa Sektörüne Etkileri Üzerine Nitel Bir Araştırma” Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dergisi. 2019; 11(1): 57-86.
[3] BALIK İ, AYDIN Z, BİTİKTAŞ F: “Limanlarda Dijitalleşme: Çevrim İçi Medyadan Yansımalar” IV. Ulusal Liman Kongresi “Küresel Eğilimler-Yerel Stratejiler” 7-8 Kasım 2019 – İzmir
[4] BALIK İ, AYDIN Z, BİTİKTAŞ F: “Limanlarda Dijitalleşme: Çevrim İçi Medyadan Yansımalar” IV. Ulusal Liman Kongresi “Küresel Eğilimler-Yerel Stratejiler” 7-8 Kasım 2019 – İzmir