Ara
Close this search box.

Aralık 21, 2023

Aracı Hizmet Sağlayıcıların Hukuki Sorumluluğu

GİRİŞ

Günümüzde elektronik ortamda gerçekleşen ticari faaliyetin büyük bir kısmı şirketlerin kendi internet siteleri haricindeki aracı platformlarda, ticari ilişkinin tarafı olmayan üçüncü kişilerin aracılığı ile gerçekleştirilmektedir. Bu sebeple, 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun (“E-Ticaret Kanunu”)’da düzenlenen aracı hizmet sağlayıcıların internet siteleri üzerinden sundukları mal ve hizmetler nedeniyle sorumlu tutulup tutulamayacağı konusu da önem arz etmektedir. İşbu makalede aracı hizmet sağlayıcıların elektronik ticaret mevzuatı kapsamında sorumlu tutulabileceği haller üzerinde durulacaktır.

ARACI HİZMET SAĞLAYICI KAVRAMI ve İLGİLİ MEVZUAT DÜZENLEMELERİ

E-Ticaret Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 2. maddesinde aracı hizmet sağlayıcı;

 “başkalarına ait iktisadi ve ticari faaliyetlerin yapılmasına elektronik ticaret ortamını sağlayan gerçek ve tüzel kişiler

olarak tanımlanmış olup aracı hizmet sağlayıcıların sağladığı elektronik ortam kullanılarak sunulan içeriğin denetiminden aracı hizmet sağlayıcıların sorumlu olmayacağı düzenlenmiştir.

E-Ticaret Kanunu’nun 9/1. maddesinde ise “Aracı hizmet sağlayıcılar, hizmet sundukları elektronik ortamı kullanan gerçek ve tüzel kişiler tarafından sağlanan içerikleri kontrol etmek, bu içerik ve içeriğe konu mal veya hizmetle ilgili hukuka aykırı bir faaliyetin ya da durumun söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir.” denilmektedir.

Ayrıca, maddenin 2. fıkrasında ise; bilgi verme, sipariş, ticari iletişime ilişkin esaslar, ticari elektronik ileti gönderme şartı, ticari elektronik iletinin içeriği ve alıcının ticari elektronik iletiyi reddetme hakkı ile ilgili yükümlülüklerin aracı hizmet sağlayıcılarına uygulanmasına ilişkin usul ve esasların yönetmelikle belirleneceği belirtilmiştir. 26 Ağustos 2015 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Elektronik Ticarette Hizmet Sağlayıcı ve Aracı Hizmet Sağlayıcılar Hakkında Yönetmelik (“Yönetmelik”)’in 6. maddesinde ise aracı hizmet sağlayıcıların yükümlülükleri düzenlenmiştir. Bu kapsamda aracı hizmet sağlayıcılar;

  • Yönetmelik’in “Hizmet sağlayıcının bilgi verme yükümlülüğü” başlıklı 5. maddesinde belirtilen bilgilerden tacir ya da esnaf olup olmama kriterine göre belirlenecek olanlara ana sayfa içinde iletişim başlığı altında yer vermek,
  • Elektronik ticaret ortamı sunduğu hizmet sağlayıcıya ilişkin bilgilerin, hizmet sağlayıcıya tahsis edilen alanda gösterilebilmesi ve güncellenebilmesi için gerekli teknik imkânları sağlamak,
  • Hizmet sağlayıcının elektronik ticaret faaliyetine başlamasından önce Yönetmelik kapsamında vermesi gereken bilgileri vermesini sağlamak

ile yükümlüdür. Maddenin son fıkrasında ise E-Ticaret Kanunu’nun yukarıda bahsi geçen 9/1. maddesindeki düzenleme tekrar edilerek aracı hizmet sağlayıcıların içerik açısından sorumlulukları sınırlandırılmıştır. Düzenleme uyarınca aracı hizmet sağlayıcıların sorumlulukları sınırlandırılmış olmasına rağmen aracı hizmet sağlayıcıların internet sitelerindeki içerikten hukuken sorumlu olmalarının şartları düzenlenmemiştir.

E-Ticaret Kanunu, Avrupa Birliği’nin 2000/31/EC sayılı e-Ticaret Direktifi (E-Ticaret Direktifi”) esas alınarak düzenlenmiş olup E-Ticaret Direktifi ile paralel düzenlemeler getirmektedir. E-Ticaret Direktifi’ne göre, aracı yer sağlayıcının; hukuka aykırı içerikten ‘fiilen’ bilgisinin olmaması ve tazminat sorumluluğu bakımından içeriğin hukuka aykırılığının anlaşılabileceği olgu ya da durumlardan habersiz olması veya ilgili bilgi ya da haberi aldıktan sonra derhal hukuka aykırı içeriği silmesi ya da ona erişimi engellemesi durumunda içerik yönünden sorumlu tutulmayacaktır. Belirtmek gerekir ki, her ne kadar E-Ticaret Kanunu genel olarak E-Ticaret Direktifi ile paralel düzenlemeler getirse de, içerik yönünden getirilen düzenlemede E-Ticaret Direktifi’nden farklı olarak aracı hizmet sağlayıcıların sağladıkları elektronik ortamdaki içerikten sorumluluklarının kapsamına yer verilmemiştir.

YARGITAY KARARLARI IŞIĞINDA DEĞERLENDİRME

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun E. 2013/11-1138 K. 2014/16 sayılı kararı, aracı hizmet sağlayıcıların sundukları elektronik ortamlarda gerçekleştirilen ticari faaliyetlerden sorumluluğuna ilişkin bir emsal teşkil etmektedir.

Zira Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, eser sahibinin mali haklarını ihlal eder nitelikte bir ürünün aracı hizmet sağlayıcı vasıtasıyla satışa sunulması halinde, tecavüzün ref i (durdurulması) ve men i (önlenmesi) davaları açısından aracı hizmet sağlayıcıya husumet yönlendirilmesinde hukuki yarar bulunduğunu kabul etmiştir. Kararda, eser sahibinin yayma hakkının ihlal edildiğinden bahisle tazminat sorumluluğu doğabilmesi için aracı hizmet sağlayıcının kusurunun ispatlanması gerektiği ifade edilmiştir. Bu yönüyle, E-Ticaret Kanunu m. 9/1’e göre aracı hizmet sağlayıcının sorumluluğu yönünden bir karine öngörmekte olup aracı hizmet sağlayıcılarının internet sitesinde kullanıcıların sunduğu içeriklerin hukuka aykırılığını denetleme yükümlülüğü olmadığı belirtilmiştir.

Bu durumda, bu kişilerin tazminat yükümlülüğü ancak telif haklarına aykırılık teşkil eden içerikten haberdar edilmeleri yani E-Ticaret Kanunu m. 9/1’deki karinenin aksinin ispatlanması halinde söz konusu olacaktır.

 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu m. 29’da marka hakkına tecavüz sayılan fiilleri ve m. 141’de de patent veya faydalı model haklarına tecavüz sayılan fiilleri belirlemiştir. Bu hükümlere göre, marka, patent veya faydalı model haklarına tecavüz eden ürünleri, bu tecavüzü bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak da tecavüz olarak kabul edilmiştir. Aracı hizmet sağlayıcının bu anlamda sorumluluğuna gidilmesi için; ürünün üçüncü kişilerin sınai haklarını ihlal ettiğini bildiği veya bilmesi gerektiğinin ortaya konulması gerekmektedir. E-Ticaret Kanunu m. 9/1’in aracı hizmet sağlayıcının sorumluluğu yönünden öngördüğü karine, bu açıdan aracı hizmet sağlayıcılarının sorumluluğuna gidilmesinin de önüne geçmektedir. Aracı hizmet sağlayıcılarına bu hükümler kapsamında sorumluluk yüklenebilmesi için; E-Ticaret Kanunu m. 9/1’de öngörülen karinenin aksinin ispatlanması, yani aracı hizmet sağlayıcının durumdan haberdar edilmesi gerekmektedir.

Benzer şekilde Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 16.12.2019 tarihli E. 2019/618 K. 2019/8167 sayılı kararında ise; “içerik sağlayıcı sıfatı bulunmayan internet yer ve hizmet sağlayıcı kuruluşların tazminat sorumluluğundan bahsedebilmek için, imkan sağladıkları içeriğin hukuka aykırı ve marka hakkına tecavüz niteliğinde olduğunun bilmeleri gerekir. Bunun için de önceden hak sahipleri tarafından uyarılmaları ve hukuka aykırı içeriği makul süre içerisinde kaldırmalarını yer ve hizmet sağlayıcı kuruluşlardan talep etmeleri gerekir. Ayrıca hak sahiplerinin, içeriğinin kaldırılmasını talep ederken, kendilerinin önceden elde edilmiş üstün hak sahibi olduklarını yaklaşık ispata yeterli delillerini de anılan kuruluşlara sunmuş olmaları gerekir.” denilerek içeriğin hukuka aykırı olduğunu bilmesi durumunda aracı hizmet sağlayıcıların sorumluluğuna gidilebilmesinin mümkün olduğu vurgulanmıştır. Bu kapsamda, hak sahiplerinin aracı hizmet sağlayıcıları hukuka aykırı içerik konusunda uyarmaları ve içeriği kaldırmalarını talep etmeleri gerekmektedir.

SONUÇ

E-Ticaret Kanunu’nun 9/1. maddesinde ve Yönetmelik’in 6/4. maddesinde aracı hizmet sağlayıcıların sunduğu elektronik ortamda hizmet veren gerçek veya tüzel kişilerce sağlanan içerikleri kontrol etmek ve içeriğe konu malın hukuka uygun olup olmadığını denetleme yükümlülüğü olmadığı ifade edilmiştir. Ancak Yargıtay kararlarında da görüleceği üzere, içeriğin hukuka aykırı veya başkasının hakkını gasp eder nitelikte olması halinde aracı hizmet sağlayıcıya yapılan ihbarla birlikte aracı hizmet sağlayıcı sunulan içeriğe konu malı yayından kaldırmakla yükümlü olmaktadır. Bu kapsamda, E-Ticaret Direktifi’nden farklı olarak aracı hizmet sağlayıcıların sorumlu olma şartları E-Ticaret Kanunu ve Yönetmelik’te düzenlenmese de uygulamada E-Ticaret Direktifi’ne paralel şekilde ilerlenmektedir.

Saygılarımızla,

Kılınç Hukuk & Danışmanlık

Yazarlar

Duygu Doğan Şahiner

Duygu Doğan Şahiner

Ortak