7405 Sayılı Spor Kulüpleri Ve Spor Federasyonları Kanunu’na Göre Spor Anonim Şirketleri ve Bu Şirketlerin 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’na Göre Kurulan Anonim Şirketlerle Karşılaştırılması
İçindekiler;
Genel Olarak
Bilindiği üzere ülkemizde 26 Nisan 2022 tarihinde 7405 sayılı Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu (“SKSFK”) yürürlüğe girmiştir. SKSFK, bir taraftan spor kulüplerinin ve anonim şirketlerin yapılanma şekillerine ilişkin olarak yepyeni bir modeli beraberinde getirirken, diğer taraftan yürürlüğünden önceki dönemde halihazırda anonim şirkete dönüşmüş olan spor kulüpleri, bunların malî yapıları ve spor kulüpleri ve anonim şirketlerin yöneticilerinin hukukî sorumluluğu açısından da mevcut hukukî rejime nazaran önemli derecede değişiklikler öngörmüştür.
SKSFK yürürlüğe girmeden önce sporda şirketleşmeyi düzenleyen tek yasal düzenleme 6871 Sayılı Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu’nun m. 24/3 hükmüydü. Bu hükme göre, spor kulüpleri sadece profesyonel takımlarını şirketleştirebilmekteydi. Ancak SKSFK’da her spor dalında şirketleşme mümkün hale getirilmiştir. SKSFK’da getirilen sınır ise sporda anonim şirket dışındaki diğer ticaret şirketi türlerinde örgütlenmeye izin verilmemiştir. Nitekim, getirilen düzenleme ile yeni bir şirket tipi olarak Spor Anonim Şirketi (“Spor AŞ”) kavramı gündeme gelmiştir. Bu makalede öncelikle SKSFK ile birlikte spor anonim şirketleri için getirilen düzenlemeler ele alınacak olup, devamında spor anonim şirketleri için 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan (“TTK”) farklı olarak öngörülen düzenlemeler karşılaştırmalı olarak inceleme konusu yapılacaktır.
SKSFK’da yer alan spor anonim şirketlerine ilişkin düzenlemeler incelendiğinde, bunların özellikle tescil, sermaye yapısı, pay ve pay sahipliği yapısı, yöneticilerin sorumluluğu hususları bakımından TTK’da anonim şirketler için öngörülen düzenlemelerden farklılaştığı ve bu kapsamda bazı kurumlar bakımından ağırlaştırıldığı görülmektedir. Bu farklar genel hatlarıyla aşağıdaki gibidir;
Kuruluş ve Statü
Spor AŞ vasfının kazanılması için öncelikle TTK’ya göre bir anonim şirketin kurulması ve ticaret siciline tescil edilmesi gerekmektedir. Ayrıca Spor AŞ statüsünün kazanılması için Gençlik ve Spor Bakanlığı (“Bakanlık”) nezdinde tutulan spor anonim şirketleri siciline tescil şartı getirilmiştir. Buna göre, Spor AŞ statüsünün kazanılması bakımından ticaret siciline yapılan tescil tek başına bir anlam ifade etmemekte, spor anonim şirketleri siciline tescilin de mutlaka yapılması gerekmektedir.
Sermaye
TTK gereğince klasik anlamdaki anonim şirketlerin asgari 50.000,00.-TL sermaye ile kurulması gerekli ve yeterli iken, Spor Anonim Şirketlerinin Esas Sözleşmesinin Asgari İçeriği, Ortaklık Yapısı, Pay Sahipliği, Sermayesi ve Organlarına İlişkin Usul ve Esaslar Tebliği (“Tebliğ”) m.8/1’e göre Spor AŞ’nin asgari sermayesi 1.000.000,00.-TL’den az olamaz.
Anonim şirketlere sermaye olarak getirilebilecek unsurlar nakit ve nakit dışı unsurlardan oluşabilir. Bunların nelerden ibaret olduğu TTK m. 342 hükmünde gösterilmiştir. Buna karşın, spor kulüpleri, belirli bir spor dalına ilişkin aktif ve pasif varlıklarını bir bütün olarak, bir spor anonim şirketine sermaye olarak koyabilir (SKSFK m.15/1). Unutulmamalıdır, bu ilke anonim şirketler hukukunda sermayenin oluşturulmasına dair bazı temel ilkelerle uyum içerisinde görünmemektedir. Zira, bir spor kulübünün aktif ve pasif varlıkları içerisinde, anonim şirkete sermaye olarak getirilemeyecek unsurların bulunması mümkündür. Örneğin sözleşme fesih bedeli (bonservis) olarak, başka bir spor kulübünden olan vadesi gelmemiş alacak böyledir.
Pay ve Pay Sahipliği Yapısı
Spor AŞ’ler, bir spor kulübünün bağlı ortaklığı veya iştiraki olarak kurulabileceği gibi spor kulübünden bağımsız olarak da kurulabilir. Diğer taraftan spor kulüplerinin, kendilerinden bağımsız olarak kurulan anonim şirketlerde de pay sahibi olmaları mümkündür. Konuya ilişkin olarak SKSFK m. 15/1 hükmü “spor kulüpleri belirli bir spor dalına ilişkin aktif ve pasif varlıklarını bir bütün olarak, bir spor anonim şirketine sermaye olarak koyabilir veya devredebilir.” şeklindedir. Ancak her iki durumda da SKSFK, spor kulüplerinin Spor AŞ’ler üzerindeki hissedarlık yapısına ilişkin olarak özel bir bağ aramaktadır. Bu bağ, SKSFK m. 15 hükmünün ikinci fıkrasında ele alınmıştır. Buna göre, “Bir spor anonim şirketi ile SKSFK m. 15/1 anlamında malvarlığı ya da sözleşme, ortaklık, idare veya benzeri bir bağı olan spor kulübünün, ilgili spor anonim şirketinde TTK m. 195 anlamında doğrudan ya da dolaylı hâkimiyeti olmalıdır (SKSFK m. 15/2-c.1). Buna karşın, TTK’ya göre kurulacak anonim şirketlerin pay sahiplik yapısında böyle bir bağ aranmamaktadır.
Belirtmek gerekir ki, SKSFK m.15/3 hükmü uyarınca bir spor kulübü ile bağlantılı olan AŞ’lerin payları nama yazılı olarak ihraç edilmelidir. Ayrıca, spor kulüplerinin SKSFK m. 15/1 hükmü kapsamında sonradan bir spor anonim şirketinin hissedarı olmaları halinde de bu spor anonim şirketinde daha önceden ihraç edilen hamiline yazılı senetlerin de nama yazılı senetlere dönüştürülmesi gerekmektedir.
Dış Borçlanma
TTK’ya göre kurulan anonim şirket pay sahiplerinin şirkete borçlanma yasağı (TTK m. 358) ve yönetim kurulu üyelerinin şirkete borçlanma yasağı (TTK m. 395) dışında dış borçlanmalar için şirketlere bir borçlanma sınırı getirilmemiştir. Spor kulüpleri ve Spor AŞ’ler, bir bütçe yılında önceki yıl brüt gelirlerinin en fazla %10’una kadar borçlanabilmektedir (SKSFK m.20/5). Bu oranın üzerindeki borçlanmalar halka açık Spor AŞ’lerde sermayenin çoğunluğunun, halka kapalı Spor AŞ’lerde ise sermayenin en az üçte ikisinin olumlu oyu ile kabul edilecek bir ek bütçe ile yapılabilir. Ancak ek bütçe ile yapılan borçlanma önceki yıl brüt gelirlerinin %50’sini aşamaz.
Şirket Karından Sağlanacak Menfaatler Yönünden
Anonim şirketlerde, şirket sermayesinin azalması sonucunu doğurmadığı sürece esas sözleşmede yer alacak bir hükme istinaden şirketi kuranlara “kurucu menfaatleri” bağlamında avantajlar sağlanabilir. Esas sözleşmenin zorunlu içeriğini düzenleyen TTK m. 339/2-f hükmüne göre, varsa “…kurucularla yönetim kurulu üyelerine ve diğer kimselere şirket karından sağlanacak menfaatler…” esas sözleşmede yer alır.
Bir Spor AŞ esas sözleşmesinde zorunlu olarak bulunması gereken hükümlerden biri de “Bir spor kulübü ile bağlantılı olan spor anonim şirketlerinde, pay sahiplerine dağıtılacak kar payları ve kâr payından yapılacak bedelsiz sermaye artırımları hariç olmak üzere şirket karından kuruculara, yönetim kurulu üyelerine ve diğer kimselere herhangi bir menfaat sağlanamaz” hükmüdür (Tebliğ m. 5-(h)). Dolayısıyla, TTK’ya göre kurulan anonim şirketlerden farklı olarak Spor AŞ’nin paylarının spor kulübüne ait olması halinde şirket karından kuruculara, yönetim kurulu üyelerine ve diğer kimselere herhangi bir menfaat sağlanamaz.
Sonuç Olarak
Spor AŞ’nin SKSFK kapsamında düzenlenmesi ve şirketleşmesinin teşvik edilmesi olumlu bir adım olup, spor kulüpleri için daha sürdürülebilir yapıların oluşmasına katkı sağlayacaktır. Bu açıdan çok özel düzenlemeler içeren Spor AŞ’nin genel özellikleri bu çalışmada açıklanmış ve karşılaştırmalı olarak incelenmiştir.
Şirketler Hukuku
Kılınç Hukuk & Danışmanlık şirketler hukuku departmanı, yerli ve yabancı nitelikteki her nevi türden yatırım projelerinin geliştirilmesine...