Ara
Close this search box.

Mayıs 31, 2024

4857 Sayılı İş Kanunu Bakımından İşçilerin Doğuma Bağlı İzinleri

A. ANALIK İZNİ

    4857 sayılı İş Kanunu’nun 74. Maddesi: “Kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır. Çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki hafta süre eklenir. Ancak, sağlık durumu uygun olduğu takdirde, doktorun onayı ile kadın işçi isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda, kadın işçinin çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere eklenir. Kadın işçinin erken doğum yapması halinde ise doğumdan önce kullanamadığı çalıştırılmayacak süreler, doğum sonrası sürelere eklenmek suretiyle kullandırılır. Doğumda veya doğum sonrasında annenin ölümü hâlinde, doğum sonrası kullanılamayan süreler babaya kullandırılır. Üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinen eşlerden birine veya evlat edinene çocuğun aileye fiilen teslim edildiği tarihten itibaren sekiz hafta analık hâli izni kullandırılır.” hükmünü içermekte olup kadın işçilere doğum nedeniyle çalıştırılmadıkları süreler için verilen izin “Analık İzni” olarak adlandırılmaktadır. Bu izin, doğumdan önce ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam on altı hafta sürmektedir. Çoğul gebelik durumunda, doğumdan önceki süreye iki hafta eklenmekte, böylece toplam süre on hafta olmaktadır.

    Bu durumda öne çıkan iki önemli husus vardır:

    1. Doktor Raporuyla Çalışma: Kadın işçinin sağlık durumu gebeliği önemli ölçüde etkilemiyorsa, doktorun onayı ile kadın işçi doğumdan önceki üç haftaya kadar çalışabilir. Bu durumda, çalıştığı süreler doğum sonrası izin süresine eklenir. Örneğin, doğumdan önceki beş hafta çalışmaya devam eden bir kadın işçi, doğumdan sonra 13 hafta izin kullanabilir.
    1. Doğuma Kalan Son Üç Hafta: Kadın işçinin doğumdan önceki son üç hafta içinde çalışması mümkün değildir. Bu süre içinde çalışmaması zorunludur.

    İşverenin bu konuda takdir yetkisi bulunmamaktadır. Doktor raporu yeterli olup, işverenin iznine gerek yoktur. Erken doğum yapma durumunda, doğumdan önce kullanılmayan izin süreleri doğum sonrası izin süresine eklenir. Çoğul gebelikte eklenen iki haftalık sürenin sadece doğum öncesi sekiz haftalık döneme eklenebileceği kanunda belirtilmiştir. Dolayısıyla bu iznin doğumdan sonra kullanılması mümkün değildir. 

    Doğum sırasında veya sonrasında annenin ölümü halinde, kullanılamayan doğum sonrası izin süreleri babaya verilir. Bu izin, ebeveynlik ve çocuğun bakımının sağlanması içindir. Çocuğun ölü doğması halinde, kanunda açık bir düzenleme olmamakla birlikte, izin süresinin devam edeceği genel olarak kabul görmektedir. Bu durum, annenin psikolojik durumu ve doğum sürecinin yaşanmış olması nedeniyle değişkenlik göstermemekte ve kadının sağlığının korunması amaçlanmaktadır. Anne ve çocuğun birlikte ölmesi durumunda ise babaya doğum izni verilmemektedir.

    Evlat Edinme Durumu: Üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinen eşlerden birine veya evlat edinen kişiye, çocuğun aileye fiilen teslim edildiği tarihten itibaren sekiz hafta analık izni verilir. Bu iznin amacı, her ne kadar doğum olmasa da çocuğun yetiştirilmesinden ziyade ilişki kurulabilmesini sağlamaktır.

    Çalışmayan bir kadın, doğum yaptıktan sonraki sekiz hafta içinde iş teklifi alabilir veya iş bulabilir. Bu durumda, doğum yaptığını işverene bildirerek izin süresi içinde iş akdini başlatabilir ve izin süresi sonunda işe başlayabilir. Doğum izni, işçinin iş görme edimini geçici olarak yerine getirememesi nedeniyle iş akdinin sona ermediği bir durumdur. Engellerin ortadan kalkmasıyla iş ilişkisi devam eder. Gebelik ve doğum izni sürelerinin sonunda bildirim süreleri başlar. Bu düzenlemeler, kadın işçilerin doğum sürecinde ve sonrasında sağlıklarını ve aile yaşamlarını korumayı amaçlamaktadır. 

    B. YARIM ÇALIŞMA

      Doğum izni sonrasında, çocuğun küçük olması ve ebeveyne olan bağımlılığı nedeniyle ek bir izin ihtiyacı doğabilir. Bu duruma çözüm olarak çeşitli haklar tanımlanmıştır. Bunlardan biri, analık izni süresinin bitiminden sonra kullanılabilen yarım çalışma hakkıdır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 74. maddesinin 2. Fıkrası: “Birinci fıkra uyarınca kullanılan doğum sonrası analık hâli izninin bitiminden itibaren çocuğunun bakımı ve yetiştirilmesi amacıyla ve çocuğun hayatta olması kaydıyla kadın işçi ile üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinen kadın veya erkek işçilere istekleri hâlinde birinci doğumda altmış gün, ikinci doğumda yüz yirmi gün, sonraki doğumlarda ise yüz seksen gün süreyle haftalık çalışma süresinin yarısı kadar ücretsiz izin verilir. Çoğul doğum hâlinde bu sürelere otuzar gün eklenir. Çocuğun engelli doğması hâlinde bu süre üç yüz altmış gün olarak uygulanır. Bu fıkra hükümlerinden yararlanılan süre içerisinde süt iznine ilişkin hükümler uygulanmaz.” Hükmünü havidir. Bu düzenlemeyi birkaç alt başlıkta incelemek gerekir.

      Yarım Çalışma Hakkı:

      • Doğum sonrası analık izninin bitiminden itibaren, çocuğun bakımı ve yetiştirilmesi amacıyla ve çocuğun hayatta olması şartıyla kadın işçiler ile üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinen kadın veya erkek işçiler, istemeleri halinde yarım çalışma hakkını kullanabilirler. 
      • Birinci doğumda 60 gün, ikinci doğumda 120 gün, sonraki doğumlarda 180 gün süreyle haftalık çalışma süresinin yarısı kadar ücretsiz izin verilir. Çoğul doğumlarda bu sürelere 30’ar gün eklenir.
      • Çocuğun engelli doğması durumunda bu süre 360 gün olarak uygulanır.
      • Bu süreler boyunca süt iznine ilişkin hükümler uygulanmaz.

      Doktor Raporu ve İzin: Tıpkı analık izninde olduğu gibi, yarım çalışma süresi de işçinin sağlık durumu ve işin özelliğine göre doktor raporu ile arttırılabilir. Yarım çalışma izninin kullanılması için analık izin süresinin bitmiş olması ve işçinin talepte bulunması gereklidir. Ayrıca işçi ve çocuk hayatta olmalı ve iş ilişkisi devam ediyor olmalıdır.

      Yarım Çalışma Ödeneği: Yarım çalışma dönemi boyunca işveren, işçinin çalıştığı süreye bağlı olarak ücret öder. Şartların sağlanması durumunda geri kalan ücret, İŞKUR’a başvuru sonucu işsizlik fonundan ödenebilir. Yarım çalışma ödeneği, izin süresinin bitmesiyle sona erer.

      Kanundaki bu düzenlemeler, doğum izni sonrasında ebeveynlerin çocuklarının bakımına daha fazla vakit ayırmalarına ve toplumun aile yapısının korunmasına olanak tanırken, iş ilişkisini de korumayı amaçlamaktadır.

      C. ÜCRETSİZ İZİN

        Ücretsiz izin hakları, işçilerin mevzuattan kaynaklanan hakları olduğu gibi, bazen işverenin iradesine bağlı olarak da doğabilir. Mevzuattan kaynaklanan ücretsiz izinlerde işverenin takdir yetkisi bulunmamakta olup işçinin talep etmesi halinde izinlerin kullandırılması zorunludur. İş Kanunu’nun 74. Maddesinde “İsteği halinde kadın işçiye, onaltı haftalık sürenin tamamlanmasından veya çoğul gebelik halinde onsekiz haftalık süreden sonra altı aya kadar ücretsiz izin verilir. Bu izin, üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinme hâlinde eşlerden birine veya evlat edinene verilir. Bu süre, yıllık ücretli izin hakkının hesabında dikkate alınmaz.” şeklinde düzenlenen altı aylık ücretsiz izin hakkı da bu kapsamdadır.

        İşverenin bu durumda söz hakkı bulunmamaktadır ve işyerlerine özel izin uygulamaları, bu kanuni izin hakkı karşısında geçerli değildir. Altı aylık ücretsiz izin hakkı ile yarım çalışma izni farklıdır, ancak kullanım zamanları aynıdır. İkisi de analık izni sonrasında kullanılabilir, ancak her ikisini birden kullanmak mümkün değildir. Doğum yapan kadın işçi, ücretsiz doğum izninin kullanılmaması durumunda işverene bildirimde bulunarak doğum iznine başlayabilir. İşverenin izin verme yükümlülüğünü yerine getirmemesi, işçinin izin talebini reddetmesi durumunda idari para cezası uygulanması öngörülmüştür.

        Ücretsiz izin süresi, yıllık ücretli izin hakkının hesabında dikkate alınmaz. Ancak, işçinin sağlık durumuna ve işin özelliğine göre bu süreler artırılabilir. Ücretli izin kapsamında, gebelik süresince kadın işçinin periyodik muayenelere gitme hakkı vardır. Hatta hekim raporu ile gerekli görülürse, hamile işçi hafif işlere kaydırılabilir ve bu durum işçinin ücretinde azalmaya neden olamaz.

        D. SONUÇ

        4857 Sayılı İş Kanunu’nda yapılan düzenlemeler, kadın işçilerin iş hayatından kopmaması ve aynı zamanda aile yapısının korunması amacını haizdir. Dolayısıyla doğum yapan kadın işçilerin hakları yukarıda açıkladığımız şekilde düzenlenmiştir. Hatta kanun koyucu sadece doğum yoluyla değil, evlat edinme yoluyla ebeveyn olan işçilerin de neredeyse aynı haklardan yararlanmasını sağlayarak aile ve iş hayatını dengelemeye çalışmaktadır.

        KAYNAKÇA:

        1. 4857 Sayılı İş Kanunu
        2. Çalışkan A, İş Hukukunda Analık ve Ebeveyn İzinleri (Onİki Levha Yayınları 2018)
        3. Kılınç M. Gizem, Doğuma Bağlı İzinler ve Kısmi Süreli Çalışma Uygulaması, (Eskişehir Barosu Dergisi 2023)
        4. Korkmaz F, Alp N.S, Bireysel İş Hukuku (3 B, Seçkin Yayınevi 2016)

        Yazarlar

        Mevra Baran Akkoyun

        Mevra Baran Akkoyun

        Kıdemli Avukat

        Süheyl Batuhan Çakır

        Süheyl Batuhan Çakır

        Avukat